İLK GELEN ARABA HEYECANI
Bu kez ise para kazanmak için iş bekleyen ‘amele’leri gözlemlemek için ‘amele pazarı’nın yolunu tuttum.
Sabah ezanından sonra yola koyulan işçiler, saat 06.00’dan itibaren ‘amele pazarı’ diye tabir edilen Ulus’taki yerini alıp beklemeye başlıyor.
Meşhur Ankara ayazının soğuğunda bir insan trafiği oluşturanlar, iş kıyafetleri, çantaları ve gerekli araçlarıyla eve ekmek götürecek işlerinin gelmesini beklemeye başlıyor.
Günlük iş bulma umuduyla gelenler kâh sohbet ediyor kâh bir köşeye geçip düşünüyor ya da biraz kestiriyor.
İlk gelen araba ile heyecan başlıyor. Gelenler ihtiyaç duydukları işe göre çalıştıracak kişi arıyor; bulduğu an pazarlık başlıyor.
Anlaşan işçilerin çoğu bir inşaatta çalışmak için hamallık yapmak üzere anlaştıkları kişilerin araçlarıyla yola koyuluyor. Zor geçecek gün; akşam eve ekmek götürme heyecanıyla o an kolaylaşıyor.
‘BEN YAPARIM ABİ’ SESLERİ
Diğer araçlar gelmeye başladığında azalmaya başlayan şansın da farkında olan işçiler, ‘ben yaparım abi’ sesleri dikkat çekmeye çalışıyor. Bekleyenlerin içinde fayans-duvar ustası, boyacı, hiltici ya da kırımcı olanlar da var. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte başlayan bekleyiş akşam saatlerine kadar bir umut sürüyor. Soğuk hava zorlayınca önce cebindeki parayı sayanlar ardından aldıkları bir bardak çay ile ısınmaya çalışıyor.
Günü birlik işçilerin derdi ise mülteciler... Çok düşük fiyatla çalışan mültecilerden şikâyet eden işçiler, eskiye oranla daha zor iş bulduklarını söylüyor. Onlar iş için bekliyor; ben de işimi yapmanın huzuruyla gazeteye dönüyorum...