Dalgıçlar, aylar önce esrarını asırlardır koruyan dev geminin bulunduğu yere, okyanusun dibine girdi. 1912'de ilk yolculuğuna çıktığında kimse Titanik'in bugünkü hale geleceğini tahmin edemezdi: Atlantik Okyanusu'nun dibinde çürümekte olan bir enkaz. Ama en azından hala görülebilir bir enkazı var. Ancak Uluslararası bir ekip, Atlantik Okyanusu yüzeyinin 3,8 km derinliğinde yatan gemi enkazını 5 farklı dalışla yeniden inceledi ve gördükleri karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadı. Araştırmacılar, gemi enkazının bir kısmının şaşırtıcı şekilde iyi durumda, başka kısımlarının ise denizde yok olduğunu bildirdi. Gemi enkazının en fazla aşındığı yerin sancak tarafındaki yetkililerin kamaraları olduğu belirtiliyor. Titanik'i araştıran tarihçi Parks Stephenson, dalış sırasında gördüğü bazı şeylerin şoke edici olduğunu söyledi. Stephenson, Titanik severler için kaptanın küveti favori görsellerden biri ancak bu artık yok dedi. Bu taraftaki güvertenin tamamı çöküyor, kaptan köşkünü de beraberinde götürüyor. Çürüme artan bir şekilde devam edecek. Titanik doğaya geri dönüyor. Güçlü okyanus akıntıları, tuzlu su ve demir yiyen bakteriler geminin yok olmasına yol açıyor. RMS Titanik gemisi 100 yıldan uzun bir süredir suların altında, Kanada'nın Newfoundland and Labrador eyaletinin 600 kilometre açığında yer alıyor. 1912'de ilk yolculuğuna çıktığında zamanının en büyük gemisi olan Titanik, İngiltere'nin Southampton limanından New York'a yolculuğu sırasında buzdağına çarptı. Gemideki 2 bin 200 kişiden en az 1500'ü hayatını kaybetti. Titanik gemisine dalış, Pasifik Okyanusu'nun 12 kilometre derinliğinde bulunan Mariana Çukuru'nun dibine dalan ekip tarafından bir deniz aracıyla gerçekleştirildi. Geminin birbirinden 600 metre uzaklıktaki iki ana parça halinde yatıyor olması nedeniyle dalış kolay olmadı. Atlantik Okyanusu'ndaki kötü hava koşulları ve güçlü akıntılar da dalışı zorlaştıran diğer unsurlardı. Dalışlar, hazırlanan bir belgesel için kayıt altına alındı. Dalış sırasında bilim insanları da enkazda yaşayan canlıları araştırdı. 1991'de enkazdan pas örnekleri alındığında bunların canlılarla dolu olduğu görülmüştü. Üstelik bu daha önce bilinmeyen bir bakteri türüydü. Gemiye atfen bu bakteriye Halomonas titanicae adı verildi. Bilim insanları şimdi Titanik enkazındaki farklı metalleri inceleyerek geminin çürümeden önce kalan ömrünü belirlemeye çalışıyorlar. İngiltere'deki Ulusal Denizcilik Müzesi'nden Robert Blyth, gemi enkazının mevcut halini belgelemenin önemli olduğunu düşünüyor. Blyth, Titanik felaketinden geriye tek kalan şahit gemi enkazının kendisi diyor. Kazadan hayatta kalanların hepsi yaşamını yitirdi, bu yüzden enkaz halen bir şeyler anlatabiliyorken onu kullanmanın önemli olduğunu düşünüyorum. 1985 - Titanik'in enkazı Amerikalı-Fransız bir ekip tarafından keşfedildi 1986 - Alvin isimli mini denizaltı geminin enkazını görüntülerini çekti 1987 - Enkaz kurtarma ekibi Titanik'ten 1.800 eşya çıkardı 1995 - Titanik filminin yönetmeni James Cameron enkazı ziyaret etti. Çektiği görüntüler filmde kullanıldı 1998 - Turizm amaçlı ilk dalış gerçekleştirildi 1998 - Titanik'in gövdesinden bir kısım su yüzeyine çıkarıldı 2005 - İki kişilik bir ekip bir deniz aracıyla enkaza dalış gerçekleştirdi 2010 - Robot kameralarla enkaz alanının haritası çıkarıldı 2012 - Enkaz Unesco tarafından koruma altına alındı 2019 - DSV Limiting Factor isimli araçla 5 dalış gerçekleştirildi