Öğretmenlerdeki vaka sayılarının çok düşük olduğunu vurgulayan Özer, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim okulları açık tutmayla ilgili en büyük avantajımızı öğretmenlerimizin aşılanma oranlarının yüksek olması oluşturuyor. Öğretmenlerimizin aşılanma oranının İsveç, Finlandiya ve Almanya'daki öğretmenlerin 2 doz aşılanmalarından çok daha yüksek olduğunu görüyoruz. İnşallah, bu kararlılıkla okullarımız hep açık olur. Öğrencilerimiz arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle; öğretmenlerimiz öğrencileriyle, okullarıyla buluşur. Eğer Türkiye'nin bir gelecek iddiası varsa bu iddia, beşeri sermayenin niteliğinden geçiyor. Eğer okulları kapalı tutarsak bu iddiamızı kaybederiz. Onun için ben dedim ki 'Okulların açık olması bir millî güvenlik meselesidir.' Okulları açık tutmalıyız. Öğrencilerimizi sadece öğrenme olarak değil; psikolojik, sosyal, kültürel, sanatsal etkinliklerle sürekli destekleyip Türkiye'nin geleceğinin inşasında rol alacak, sorumluluk alabilecek niteliklere sahip insanlar olarak yetiştirmek durumundayız."