Müsilajın izini sürdük
Güncelleme Tarihi:
Marmara Denizi’nde müsilajı araştıran ODTÜ Bilim-2 gemisinin ikinci seferine biz de katıldık. Gemideki 12 kişilik uzman ekibin müsilaj örneklerini denizden toplamasını, su örneklerini büyük bir titizlikle almasını ve analiz aşamasını anbean takip ettik...
Marmara Denizi’nde 100’den fazla bilimsel araştırma istasyonu bulunan Bilim-2, Marmara’yı saran müsilajla ilgili araştırma yapmak için 10 Haziran’da Haydarpaşa Limanı’ndan demir aldı.
4 günlük seferin ilk gününde biz de gemide yerimizi aldık.
BAKMADAN GEÇME!
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi ve Bilimsel Sefer Koordinatörü Dr. Hasan Örek, Deniz biyoloğu Dr. Mustafa Mantıkçı ve Deniz Fizikçisi Dr. Sinan Hüsrevoğlu’nun yanı sıra araştırma görevlileri ile asistanlardan oluşan 12 kişilik ekibin yer aldığı gemi, yüksek teknoloji cihazlarıyla donatılmış.
Bilgisayar, biyoloji ve kimya laboratuvarlarının bulunduğu gemide, Marmara Denizi’ndeki müsilaj miktarı plankton ağları, deniz suyu örnekleyicileri ve su bulanıklığı sensörleri yoluyla tespit ediliyor.
BAKMADAN GEÇME!
6 İSTASYON GEZDİK
Haydarpaşa Limanı’ndan ayrıldıktan yarım saat sonra İstanbul Boğazı açığındaki ilk araştırma istasyona vardık. Araştırma ekibi su örnekleyici tüpler ve değişik sensörler içeren ‘CTD’ adlı cihazı çelik bir haberleşme teli yardımıyla denizin dibine indirdi. Cihazda bulunan bulanıklık sensörü, denizde yoğun bulanıklık tespit etti. Aynı bölgeye bir plankton ağı daldırılıp çıkarıldı.
Ağda yoğun müsilaj olduğu gözle görülüyordu. Böylece sudaki bulanıklığın sebebinin müsilaj olduğu anlaşıldı. Daha sonra CTD cihazındaki tüplerden laboratuvara gönderilmek üzere farklı derinliklere ait su örnekleri alındı. Aynı işlem gün içerisinde 6 farklı istasyonda yapıldı.
BAKMADAN GEÇME!
MARMARA İŞGAL ATINDA
Araştırma ekibi elde ettikleri verilerle müsilajın Marmara Denizi’nde 10-30 metre derinlikte suda asılı halde olduğunu tespit ediyor. Dr. Hasan Örek bu durumu, şu sözlerle anlattı:
“CTD ve plankton ağı sayesinde ölçüm istasyonlarında gördüğümüz su bulanıklığının sebebinin denizin 10 ila 30 metre derinliğinde asılı olan müsilaj olduğunu tespit ettik. Müsilaj Marmara Denizi’nin her yerini işgal etmiş.
BAKMADAN GEÇME!
Deniz altında bulunan bu müsilaj bir süre sonra yüzeye çıkacak. Daha sonra rüzgarın etkisiyle özellikle kıyılarda birleşip beyaz bir örtü haline gelecek. Denizden aldığımız örnekleri Mersin’deki laboratuvarlarımıza gönderip ileri düzey analizler yapacağız.
Müsilajın toksikolojik testleri yapılacak, çevreye zararı araştırılacak. Bu seferden elde ettiğimiz verileri bir önceki seferlerle karşılaştırıp artış veya azalış olup olmadığını öğreneceğiz.”
BAKMADAN GEÇME!
ESKİ BAKAN VEYSEL EROĞLU: GECE 3’TE DENETİME GİDİLMELİ
İSKİ Genel Müdürlüğü döneminde Haliç’in temizlenmesinde büyük katkısı olan, ardından DSİ Genel Müdürlüğü ile Orman ve Suişleri Bakanlığı görevlerinde de bulunan TBMM Küresel İklim Değişikliği ve Kuraklıkla Mücadele Araştırma Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, dün AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda Marmara’daki müsilaj sorununu ve çözüm yollarını anlattığı bir toplantı düzenledi.
Veysel Eroğlu, bazı fabrikaların atıkları gece denize bıraktığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
BAKMADAN GEÇME!
“Bazı sanayi kuruluşları atıksu tesisini kurdu ama enerji maliyeti yüksek diye çalıştırılmıyor. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetimlerini arttırdı. Ama denetimler gündüz yapılıyor. Gece bütün atık sular derelere bırakılıyor.
Genel müdürlüğünü yaptığım dönemde İSKİ’nin en ileri arıtma tesisini kurdum. ‘Benim tesisim iyi çalışıyor mu’ diye gecenin üçünde termi merkezini kontrole gittim. Baktım adam uyuyor. Ayağımı ‘güm’ diye yere vurup uyandırdım. Kalktı şunu dedi: ‘Müdürüm beni affet. Şimdiye kadar buraya hiç kimse gelmedi!’ Kendisine ‘Denetim yoksa sen uyumakta haklısın. Bu sefer affediyorum ama bundan sonra yakalarsam affetmem’ dedim.
BAKMADAN GEÇME!
Tesislerin çalıştırılmasından da denetimden de kanuna göre İSKİ sorumludur. İSKİ denetleyebilir. Sadece İSKİ değil, Marmara Bölgesi’ndeki tüm Su ve Kanalizasyon İdareleri, Çevre Bakanlığı ve Devlet Su İşleri’nin 24 saat denetlemesi lazım.”
