Koran, şöyle devam etti:
"Bu tabaka denizlerimizde her geçen gün artan civa, mangan, arsenik, demir, molibden, bakır, krom, çinko, kalay, gümüş, kadmiyum, kurşun gibi ağır metalleri de bünyesine mıknatıs gibi çeker. Sonuçta vücudumuz için çok zararlı olan mikroorganizma, toksin ve ağır metalden oluşan zehir kümesi karşımıza çıkar. Tüm bu toksin, ağır metal ve vücudumuz için zararlı olan mikroorganizmalar cildimize yapışır. Sonuç olarak da cilt üzerinde kızarıklılık, kaşıntı, şişlik gibi kısa vadeli sorunlar yaratabileceği gibi egzema ve sedef gibi kronik cilt hastalıkları da tetikleyebilir. Yüzme esnasında göze temas eden misilaj göz de de kızarıklılık, kaşıntı, çapaklanma gibi şikayetlere neden olabilir. Ayrıca yüzme esnasında ağız yoluyla alabileceğimiz toksinler 24-48 saat içerisinde bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal tablolarına neden olabilir."
Müsilaj tabakasının denizlerde yaşayan balık ve kabuklu deniz canlılarını olumsuz yönde etkilediğine işaret eden Koran, "Yüzgeçli birçok deniz canlısının ölümüne bile neden olabilen bu durum çoğu zaman da bu canlıların içerisine nüfus ederek onları zehirlemektedir. Bu dönemde denizlerde avlanmak yasak olmasına rağmen olta balıkçılığı hala yapılmaktadır. Müsilaj tabakasının görüldüğü sularda yapılacak avlanma ve sonrası bu balık ve midye gibi kabuklu deniz canlılarının yenmesi, balığın içine geçmiş olan mikroorganizma, toksin ve ağır metallerle zehirlenmemize neden olacaktır. Bunun sonucunda da birkaç saat ya da birkaç gün içerisinde bulantı, kusma, baş dönmesi, baş ağrısı, sersemlik ya da nedeni açıklanamayan yorgunluk gibi belirtiler yaşayabiliriz." açıklamasında bulundu.
Serhat Koran, toksin ve ağır metallerin bir kısmının yağ dokusunda depo edildiğini belirterek, "Bunun sonucunda da deniz canlısını yedikten haftalar hatta aylar sonra bile yağ dokusundan kana karışan toksin ve ağır metaller benzer şikayetleri tekrar ortaya çıkarabilir. Bunun dışında migren, multiple skleroz (MS), epilepsi, parkinson ya da alzeimer gibi nörolojik bir hastalığınız varsa bu hastalıklarda şiddetlenmeye ya da atak sıklığında artışa neden olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Müsilajın yoğun olduğu sahillerde uzun süre dolaşmanın solunum yolu rahatsızlıklarına neden olabileceğini dile getiren Koran, "Eğer denize girdikten ya da deniz canlısı yedikten sonra 48 saat içerisinde baş ağrısı, sersemlik, baş dönmesi, bulantı, kusma ya da ishal gibi bir durumla karşılaşırsanız müsilaj tabakasının zararlı etkilerine maruz kalmış olma ihtimaliniz yüksektir, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurunuz." dedi.