Güncelleme Tarihi:
Marmara Denizi geçen yılın sonundan bu yana su yüzeyini ve derinlerini saran ve "deniz salyası" olarak adlandırılan müsilaj tehlikesiyle karşı karşıya. Ciddi bir artış gösteren müsilaj veya diğer adıyla deniz salyası, Marmara Denizi gibi kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgı. Müsilaj oluşumu, özellikle denizin derinliklerindeki canlı ve cansız varlıkların yaşamlarını tehdit ediyor.
Müsilajın küresel, ulusal ve bölgesel ekonomik etkileri çevre kirliliği hasarı başta olmak üzere biyolojik çeşitlilik, deniz ürünleri üretimi, balıkçılık faaliyetleri ve istihdam, turizm sektörüne yönelik yaygın olumsuz etkilerini de içerek şekilde deniz ve çevre ekonomistleri tarafından çok boyutlu analizlere gereksinim bulunmaktadır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde başlatılan "Müsilaj Temizleme Seferberliği" kapsamında iki günde yaklaşık 392 metreküp müsilaj toplandı.
Bu kapsamda ilk gün 15 bölgede denizden toplam 235,2 metreküp müsilaj toplandı.
Çalışmaların ikinci gününde ise 16 bölgede denizden ve karadan toplama sistemi ile 156,6 metreküp müsilaj temizlendi.
İstanbul'da 103,8 metreküp müsilaj toplandı
Müsilaj temizliği seferberliği kapsamında, 48 saatte İstanbul'da 103,8, Balıkesir'de 79, Kocaeli'nde 56, Yalova'da 53, Bursa'da 50, Çanakkale'de 27 Tekirdağ'da ise 23 metreküp olmak üzere toplam 391,8 metreküp müsilaj, Marmara Denizi'nden temizlenmiş oldu.
Ayrıca "bariyer serme", "sorbent yayma", "yüzey sıyırma", "kıyıdan uzak noktalarda müsilaj biriktirme" gibi faaliyetler için de 27 tekne kullanıldı.Temizlik faaliyeti, denizden toplam 46 temizleme gemisi ile karada ise 3 noktada gerçekleştirildi.
Meteorolojik koşullara bağlı olarak müsilaj oluşumunda değişmeler yaşandığı da bildirildi.
"Marmara'mızı kaderine terk etmeyeceğiz"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen hafta sonu yapılan çalıştay sonrası 22 eylemin yer aldığı Marmara Denizi Koruma Eylem Planını açıkladıklarını belirterek, planın denizde biriken müsilaj tabakasının Marmara genelinde temizlenmesini de içerdiğini belirtti.
Bu kapsamda 8 Haziran Salı günü, Türkiye'nin en büyük deniz temizliği hareketini başlattıklarını anlatan Kurum, "31 bölgede, 1000 arkadaşımızla, denizden 46 temizleme gemisi, bariyer serme, sorbent yayma, yüzey sıyırma, kıyıdan uzak noktalarda müsilaj biriktirme gibi faaliyetler için 27 tekne ve karadan toplama sistemiyle süreci çok ileri bir noktaya taşıdık. 8-9 Haziran tarihlerinde toplam 392 metreküp müsilaj topladık, bertarafa gönderdik. Kapasiteyi daha da arttırarak çalışmamıza 7/24 devam ediyoruz." diye konuştu.
Bakan Kurum, çalışmanın önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu çalışmayla hedefimiz, Marmara ve kıyılarındaki görüntü kirliliği ve koku gibi sorunları ortadan kaldırmak, yine güneş ışığının dip alanlara geçişini sağlamak. Bu balıklarımız, deniz canlılarımız için son derece önemli. Bu çalışmalar çok büyük faydalar sağlıyor, daha da sağlayacak. Ben şuna yürekten inanıyorum. Bu sorunu hep birlikte aşacağız, Marmara'mızı kaderine terk etmeyeceğiz. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar, kurduğumuz bu birlik beraberlik ruhuyla, Marmara'mızı en güzel, en duru, en berrak haline yeniden kavuşturacağız."
Gerekli evsel atık su arıtma tesislerinin hayata geçirilmemesi, atık suların arıtılmadan denize verilmesi, Marmara Denizi'nde su değişim hızının düşük olması ve giderek düşen çözünmüş oksijen miktarı ötrofikasyon seviyesini yükselterek ekolojik kaliteyi de düşürüyor.
Marmara Denizi'ne gerekli arıtım yapılmadan gerçekleştirilen atık su deşarjları da ötrofikasyonun ana nedenlerini oluşturuyor.
Ötrofikasyon da Marmara Denizi'nde en dikkati çekici problem olan ve "salya" olarak bilinen müsilaj oluşumlarına neden oluyor.
Marmara Denizi'nde, besin maddesi varlığının aşırı artması ve deniz suyu sıcaklıklarının yüksek seyretmesiyle aşırı çoğalan fitoplankton hücrelerinin ekosistem içinde kullanılmadan parçalanmaları sonucu denizde müsilaj oluşumları artıyor.