Giriş ücretinin 9.5 euro olduğu bahçenin önünde zaman zaman uzun kuyruklar oluşuyor. 15 Mart’ta açılan ve 1 Kasım’da kapanacak bahçeyi 2017’de 638 bin kişi gezdi. Şehir hayatından uzaklaşmak isteyen Claude Monet, 1883’te Seine Nehri’ne kıyısı bulunan Giverny Köyüne taşındı. Böylece resimlerinin odağını oluşturan doğa ve çiçek figürlerinin kalbinde, ailesiyle birlikte yaşayacağıbir mekanı yaratma imkanı buldu. Monet’nin Bahçesi, toplam 45 dönüm ozerinde iki bölümden oluşuyor. Evin hemen önündeki çiçek bahçesi ve onu takip eden su bahçesi. Monet, su bahçesine bir Japon köprüsü yaptırmış ve salkımlarla sardırmış. Buraya diktiği salkım söğütler ve nilüferler resimlerinde en çok kullandığı modelleri oldu. Zaten bahçesini de tuvali gibi tasarladı. Gün ışığının her anını çiçeklerin üzerindeki yansımalarını yakalamak için tekerlekli bir arabada 6-7 tablo birden taşırdı. Gün ışığının eğimine göre yaptığı tabloyu değiştirirdi. Monet’nin bahçesinin bakımını yapmak üzere kadrolu bahçıvanlar çalışıyor. Tabi yaz döneminde gelen stajyerler hariç. Monet Vakfı Sorumlusu Laurent Echaubard, geçen yıla oranla bu yılın aynı döneminde ziyaretçi sayısında yüzde 3 artış olduğunu söyledi. Echaubard, ziyaretçilerin yüzde 53’ünün yabancı turistler olduğunu belirterek, Monet’nin bahçesinin, Normandy bölgesinde Mont Saint-Michel Katedrali’nden sonra en fazla ziyaret edilen ikinci yer konumunda olduğunu aktardı. Claud Monet’nin 1914-1917 yılları arasında bahçesinden esinlenerek yaptığı Nympheas en Fleur (Çiçek açan nilüferler) isimli eseri mayıs ayında New York’ta düzenlenen müzayedede 84.6 milyon dolara satılmıştı. 1926 yılında 86 yaşındayken akciğer kanserinden ölen Monet’nin yine Giverny’deki evinde 1891 yılında tamamladığı La Meule (Tahıl Yığını) adlı tablosu ise 2016’da yine New York’ta yapılan bir müzayedede 81.4 milyon dolara alıcı bulmuştu.