Son zamanlarda Gastronomi kelimesini çok sık duymaya başladık halk arasında. Sokakta, gençlerde, tercihlerde… Aslında sizin gibi insanların varlığı bir misyon. Mehmet Yalçınkaya’yı sadece izleyerek Gastronomi tercih eden çok genç var değil mi?
Şu anda özellikle bizim yaptığımız bu iş sonrasında Gastronomi dalına olan ilgi arttı. Mesela İstanbul’un çok önemli bir üniversitesinden mezun olup kendi mesleğini bırakıp bizim mesleğe dönen insanlar var. Bu çok önemli bir şey. Çok ilginç bir şey anlatayım size. Bir tane genç bir kızımız var. Babasının 17 şubeden oluşan bir tekstil zinciri var. Kızımız o tekstil zincirini bıraktı ve Gastronomi yapmak istiyor. Böyle örnekler çok sayıda. Mutfak insanları mutlu ediyor ve motivasyonunu artırıyor.
Mutfağı bu şekilde anlamlandırmanız çok güzel. İnsana huzur veriyor.
Mutfağa girdiğiniz zaman odaklandığınız şey belli. Bir çıkar yok ve kimseden bir şey beklemiyorsunuz. Sadece kendinizi mutlu etmek için bir şey yapıyorsunuz. Bu da sizin kafanızdaki bütün doluluğu ve problemi dağıtıyor. Meslek olarak baktığımız zaman Gastronomi çok hafife alınacak bir şey değil. Çünkü insanların hayatlarına direkt olarak etki eden bir iş yapıyoruz. Midelerine, gözlerine ve duyularına hitap ediyoruz. Ama hepsinden önemlisi insanların sağlığına etki ettiğimiz için hijyen ve besin değeri konularda çok dikkatli olmalıyız. Onların mutlu anlarında da biz varız. Düğünlerinde, doğum günlerinde, yeni yılda, evlilik yıl dönümlerinde… Gastronomideki insan karşısındakinin hayatına direkt olarak etki ediyor.
Sizi dinlerken aklıma geldi. Mesela biz dijital ortamda içerik üretiyoruz. Bu ortamın ucu bucağı yok ve sürekli yeni bir şey gerektiriyor. Sizin meslekte de aynısı var bence. Sürekli yeni şeyler katılıyor ama sınırı yok. Sınırsızlık size ne hissettiriyor?
Aslında çok muhteşem bir soru. Evet, ar-ge anlamında ve üretme anlamında mutfakta bir sınırsızlık var. Bu sınırsızlık doyumsuzluk ile aynı anlama gelmemeli. Günümüzde sınırsızlık adına saçmalanmaya başlanıyor. Mutfakta şov var mı? Evet, var. Ama biz şov yapacağız diye insan yakmaya başladık. Dolayısı ile bu sınırlı çok iyi çizmemiz gerekiyor. İnsanlar bizden ne ister biliyor musun? Bir restorana geldiği zaman iyi karşılanmak, iyi bir ambiyans, lezzetli bir yemek ister ve en sonunda da normal bir para ödeyerek oradan ayrılmak ister. İnsanların beklentisi tamamen bu. Gastronomide sınırsızlık saçmalamaya götürdü. Bugün insanlar bahçesine, tarlasına ve doğala döndü.