Dünyada örnek bir varoluş mücadelesini ortaya koyan bu heyeti ayrıca kutluyorum. Bizim için de çok çok önemli olan bazı hocaları da ebediyete uğurladık. Merhum Cemil Taşçıoğlu, Murat Dilmener, Feriha Öz gibi salgında hayatını kaybeden hocalarımızın isimlerini verdiğimiz hastaneleri bu mücadelenin sembolleri olarak görüyoruz. Diğer ülkelerde insanların sağlık kuruluşlarına erişimi kısıtlanırken biz şehir, devlet, acil durum hastaneleri ile 16 binin üzerinde yeni yatağı da hizmete açtık. Toplumsal ihtiyaçların karşılanmasında da herhangi bir zafiyete asla müsaade etmedik. VEFA grupları gibi uygulamalarla insanlarımızın yanında yer aldık. En önemli desteği Bilim Kurulumuz ve alt çalışma grupları vermiştir. DSÖ de takdirlerini de kendi platformlarında açıkça kaydetmiştir. Kovid-19 salgın yönetimi ve çalışma rehberleri mücadeledeki en önemli yol haritamız olarak öne çıkmıştır.
Salgının başlangıcında bilinmeyen, tanınmayan, sonuçları kestirilemeyen virüsle karşı karşıya gelinmiş olmasının yol açtığı belirsizlikler vardı. Çin'den gelen bilgiler dehşetengiz bir tablo ortaya koymaktaydı. Bilim insanlarının tespitleri de bizi her gün yeni tavsiyelere maruz bıraktı. Dünyada geliştirilen her yöntemi en hızlı şekilde ülkemize kazandırarak mücadeleyi ön plana çıkardık. Yerli solunum cihazından tanı kitine, aşı üretimine kadar pek çok başarıya hep birlikte imza attık. Bugün kendi aşısını üretebilen 9 ülkeden biri konumundayız. Dünya bu konuda hiç de hayırla yad edilemeyecek bir yaklaşım sergilemiştir. Bu süreçten çıkardığımız ders; sağlık altyapısı ve hizmetleri konusunda kendi kendimize yeterli hale gelmemizin şart olduğudur. Bu hedefe hızla ulaşacağız. Son 2 yıldır mesaisinin tamamını karşılık beklemeden salgınla mücadeleye ayıran değerli bilim insanlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlık ordumuzun verdiği hizmetleri asla unutmayacağız.