SELAHADDİN EYYUBİ KİMDİR?
Selahaddin Eyyubi 1138’de doğdu. 1169’da amcasının yerine Mısır veziri oldu. 1174’te Mısır tahtına oturdu. 1187’de Hıttin Savaşı’nda Haçlıları ağır bir hezimete uğrattı ve Kudüs’ü ele geçirdi. 1193’te hayatını kaybetti.
Madem ölümden korkuyoruz, niçin evlerimizde oturup da çocuklarımızla keyfimize bakmadık, askerliğe girdik? Bizim borcumuz, düşmanın azlığını çokluğunu kıyaslamak değil, ona karşı durmaktır. Mısır ve Suriye sultanı, Eyyubi Hanedanı’nın kurucusu olan hükümdar. Selahaddin tanınmış bir ailede dünyaya geldi. Doğduğu gece, babası Necmeddin Eyyub ailesini de alarak Halep’e göçtü. Burada Kuzey Suriye’nin Türk valisi İmadeddin Zengi’nin hizmetine girdi. Dedesi Şadi, Bağdat Valisi Bihruz’un yakın arkadaşıydı. Bihruz nüfuzunu kullanarak Şadi’nin oğlu Necmeddin Eyyub’un Tikrit’in kumandanlığına atanmasını sağlamıştır. Böylece Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar Şadi’yi ailesiyle birlikte Tikrit civarına yerleştirdi. Baalbek ve Şam’da büyüyen Selahaddin iyi bir eğitim aldı.
Haçlıların 90 sene önce Kudüs’ü işgal ederlerken 70 bin Müslümanı kılıçtan geçirmesine rağmen, muzaffer bir komutan olarak karşılarına geçen Sultan Selahaddin, intikam alma yerine onlara iyi muamelede bulunmuştur. Böylece bütün Müslümanların gönüllerinde taht kuran Selahaddin Eyyubi büyük bir üne kavuştu. Avrupa bu hezimet karşısında birbirine girdi ve üçüncü Haçlı seferi için çalışmalara başladılar. Ancak bu yeni Haçlı ordusu daha Akka’dayken hezimete uğratıldı ve yine onların aleyhine olarak bir antlaşma imzalandı.
Selahaddin Eyyübi’nin yirmi beş senelik vezirlik ve sultanlık hayatı İslamiyet’e hizmetle geçmiştir. Tarihte pek nadir yetişen şahsiyetlerden biriydi. Sultan Selahaddin bilime çok değer verir, âlimleri himaye ederdi. Yüksek insani meziyetlere sahip, iyi huylu, cömert, adil, kültürlü ve müsamahakâr bir hükümdardı. Ülkesine her taraftan ilim sahipleri gelir verdikleri derslerle insanlara hizmet ederlerdi. Onun zamanında Şam medreselerinde ders veren altı yüzden fazla fakih (fıkıh, din, şeriat ilminin üstadı) vardı. Tabipler, edebiyatçılar, şairler, matematikçiler, kimyagerler, mimarlar ve diğer ilim sahipleri memleketin gelişmesi için canla başla çalışırlardı. Selahaddin Eyyubi, komutan ve memurlarıyla bir arkadaş gibi samimi olarak konuşur, yumuşaklıkla muamele ederdi. Bundan dolayı herkes fikrini ve arzusunu çekinmeden söylerdi. Zamanında yetişen âlimlerden İmadüddin el-Katib onun hakkında şöyle demektedir: “Sultanla oturan bir kimse, onunla oturduğunun farkına varmaz, bir arkadaşıyla oturuyor zannederdi. Anlayışlı, dinine bağlı, temiz, hataları affeder, kusurları görmemezlikten gelir ve kızmazdı. Asık suratlı durmaz, daima tebessüm eder vaziyette olurdu. Bir şey isteyeni, boş çevirdiği görülmezdi. Herkese çok nazik davranır, kimseye kaba hareketlerde bulunmazdı. Söz verdiği zaman yerine getirirdi.”
Selahaddin Eyyubi 1193 Şubat’ında hastalandı. On dört gün hasta yattı. 4 Mart 1193 çarşamba günü 56 yaşında Şam’da vefat etti. Kabri Şam’da bulunan Emeviye Camii haziresindedir.
https://www.hurriyet.com.tr/galeri-kudus-fatihi-selahaddin-eyyubi-konusu-nedir-oyunculari-kimler-yeni-dizi-kudus-fatihi-selahaddin-eyyubi-basliyor-42360451