Kasım ayında izlenecek en iyi aşk filmleri
Güncelleme Tarihi:
Sonbahar usul usul toparlanıp gidiyor. Havalar gittikçe soğuyor. Gün gelecek sokağa çıkmak yerine evinizde oturup sıcacık ve yumuşacık bir battaniyeye sarınıp film izlemek yapılabilecek en iyi etkinlik olacak. Hele yanınızda eşiniz ya da sevgiliz varsa!
Gelin şöyle bir düşünelim, tercihen sevgilinizle -ama yalnız da olabilir- bazen duygulandıran hatta gözlerinizi yaşartan bazen de kalbinizin heyecanla çarpmasına neden olacak en güzel romantik filmleri hatırlayalım.
İşte kasım ayında kanepeye uzanıp seyredilecek en iyi filmler.
Le fabuleux destin d'Amélie Poulain / Amelie (2001)
Jean-Pierre Jeunet’in bir aşkı anlatmanın en güzel yolunu bulduğu filminde Amelie’nin o muhteşem hikayesini izliyoruz. Değişik zevkleri ve garip çevresiyle farklı hikayelerin peşinde koşan Amelie’nin, gün gelip kendini kendi hikayesinin içinde bulduğu, dünyanın en tatlı filmi, sevgiliyle izenebilecek aşk filmleri arasında en iyi seçeneklerden biri.
BAKMADAN GEÇME!
Eternal Sunshine of the Spotless Mind - Sil Baştan (2004)
Romantik komedileri fazla sulu buluyorsanız size Michel Gondry imzalı hem komik hem dramatik Sil Baştan’ı öneriyoruz. İki sevgili Clementine ve Joel’in inanılmaz güzellikteki ilişkileri günün birinde biter ve Clementine ilişkilerinin anılarını bir klinikte sildirir. Bunun üzerine Joel de aynısını yaptırmaya karar verir ama o sırada arkadan ‘Kolay mı unutmak bir an da seniiii’ diyen Hakan Peker’in sesi duyulur. Şaka bir yana dünyanın en iyi aşk filmlerinden biridir, sevgilinizle izlediğinizde romantik bakışmalar yaşatır.
Pride & Prejudice - Aşk ve Gurur (2005)
Bir zamanlar aşkların ne kadar tutkulu ve naïf yaşandığını tüm film boyunca damarlarınızda hissedeceğiniz filmde Bay Darcy ve Lizzie’nin hikayesini izliyoruz. Lizzie diğer kız kardeşlerinin tersine evlenmeyi düşünmese de kendisine kör kütük aşık olan Bay Darcy’nin aşkı karşısında bayağı bir kafası karışıyor. Ancak gururu kendisinin en büyük silahı
BAKMADAN GEÇME!
The Reader- Okuyucu (2008)
Dünyanın iyice sarsılıp kendine gelmeye başladığı dönemde yaşanan bir aşk öyküsü. Ya da başka bir deyişle bir delikanlının aşkı ilk tanıyışı. Daha sonra aşık olduğu kadının hiç bilmediği yanlarını öğrenmesi..
Berhard Schlink'in aynı adlı romanından Stephen Daldry'in uyarladığı film, İkinci Dünya Savaşı'nın hemen bitiminde yaşanan bir aşk öyküsü üzerine kurulu. Yaralarını sarmaya çalışan Almanya’da Michael adlı genç çocuk tesadüfen tanıştığı, kendisinden yaşça büyük Hanna Schmitz’e aşık olmuştur. Michael’ın bu isteği karşılıksız kalmaz. Gizlilik çerçevesinde yürütülen bu ilişki, Schmitz’in bir anda, ortadan kaybolmasıyla biter. Aradan 8 yıl geçmiştir. Michael çalışkan bir avukat olmuştur. Nazi suçlularının yargılandığı mahkemelerde yolu bir kez daha Hanna ile kesişecektir.
Selvi Boylum Al Yazmalım (1978)
Dünya sinemasından örnek verirken bizim en büyük aşk filmimizi de unutmayalım. Mutlaka izlemişsinizdir ama sevgiliyle milyon kere izleyip, o repliklerin sıcaklığını milyon kere daha hissedebilirsiniz. Sevgi neydi?
BAKMADAN GEÇME!
Before Sunrise - Gün Doğmadan (1995)
Yönetmenliğini Richard Linklater’ın yaptığı Before Sunrise en tatlı aşk filmlerinden biridir. Bitmeyen diyalogları ve hiç sıkılmadan izleyeceğiniz bu çiftin hikayesi bir Avrupa seyahati sırasında trende tanışıp, Viyana’da inip birlikte bir gün yaşama kararı almalarıyla başlar. İlginç karakterleri Viyana sokaklarını daha da ilginç bir hale getirir. Tabii aşklarını da…
Sweet November- Kasımda Aşk Başkadır 2001
Kasım ayı deyip yanına bir de film kelimesini ekleyince bu film olmadan olmaz. Hele de başrollerde Keanu Reeves ve Charlize Theron varsa.
Nelson Moss, tüm hayatı işi olan, işkolik bir adamdır. Bir gün ehliyet almak üzere girdiği bir sınavda Sara isimli deli-dolu bir kızla tanışır. Sara, Nelson'dan en azından bir ay boyunca onunla yaşamasını ister. Nelson, teklifi kabul edecektir. Kısa sürede aynı eve taşınan iki insan, yine kısa sürede birbirlerine aşık olacaklardır. Sara, hayatında ilk kez birisine aşık olmuştur. Nelson'ın bilmediği ise aşık olduğu Sara'nın kanser olduğudur. İki insan, ölümle hayatın girdabına beraber tutulmuşlardır.
BAKMADAN GEÇME!
Sevmek Zamanı- 1965
Türk sinemasının büyük ustalarından Metin Erksan'ın imzasını taşılan sıradışı bir aşk filmi. Başrollerde Müşfik Kenter ve Sema Özcan var.
Filmin en önemli özelliği sinemamızda psikolojik çözümlemelere derinlikli bir biçimde yer vermesi.
Kısaca özetlemek gerekirse film, boyacı ustası olarak çalıştığı evde gördüğü bir fotoğrafa aşık olan adamın öyküsü. Gerisini söylemeyelim, en iyisi oturup kendiniz izleyin.
Krótki Film O Milosci- Aşk ÜzerinE Kısa Bir Film 1991
Polonyalı usta Krzysztof Kieslowski'den bir kez izlendiğinde bir daha kolay unutulmayacak bir film.
Tomek, postanede çalışan genç bir memurdur. Kendi halinde ve son derece sıradan görünen yaşamının görünmeyen yüzünde, aslında derin, takıntılı bir ruh halini büyütmektedir.
Tam karşı binasında yaşayan Magda'ya karşı obsesif bir tutkuyla karışık bir aşk besleyen Tomek, sürekli olarak Magda'nın evini teleskopla izlemekte ve onunla ilgili olan her şeyi takip etmektedir. En sonunda bir gün Magda'ya duygularını itiraf eder, fakat ondan aldığı cevap Tomek'in bütün varlığını altüst edecektir.