Güncelleme Tarihi:
Miraç Kandili namazı, mübarek kandil gecesini ibadetler ile karşılamak isteyenlerin odaklandığı konulardan oldu. Mescid-i Harâm ve Mescid-i Aksâ’dan göklere uzanan bu kutlu yolculuk, Peygamberimizin şahsında insanlığın önüne açılan büyük bir ufuk olan Miraç Kandili Diyanet takvimine göre 10 Mart Çarşamba gecesi idrak edilecek. Bu mübarek gecede Yüce Allah'ın affına mahzar olmak isteyenler, kandil namazı nasıl kılınır sorusuna Diyanet bilgisi ile yanıt bulacaklar. Kandiller ve diğer dini geceler akşam ezanı ve yatsı namazı ile de sürdürülebilir. Peki, Miraç Kandili namazı nasıl kılınır? İşte, ayrıntılar.
Kandil namazının kılınışı, Diyanet bilgisi ile büyük önem arz ediyor. Allah’ın birliğine, büyüklüğüne ve kudretine görkemli bir şahitlik, varlığın özüne ve anlamına yapılan olağanüstü bir yolculuk olan Miraç gecesinde tesbih namazının kılınması, alimler tarafından yapılan bir öneri olarak yer alıyor.
Kandiller ve diğer dini geceler Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği bilgilere göre akşam ezanı ile başlayacağı için, akşam namazıyla birlikte ibadet edilmeye başlanabilir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın net bir hükmü olmasa da bu ibadetler yatsı namazı ile de sürdürülebilir.
Kandil namazı için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı resmi bir bilgi yer almamaktadır. Ancak, Hz. Muhammed S.A.V'in amcasına tavsiye ettiği tesbih namazı, bugün kılınabilecek namazlar arasında yer alıyor. Bu gecede tesbih namazının kılınması, alimler tarafından yapılan bir öneri olarak yer alıyor.
Tesbih namazı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı bilgilere göre şu şekilde kılınmaktadır;
Tesbih namazı, ömürde bir kez olsun kılınması tavsiye edilen mendub bir namazdır. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) amcası Abbas’a, “Bak amca, sana tam on faydası olan bir şey öğreteyim; bunu yaparsan günahlarının ilki-sonu, eskisi-yenisi, bilmeyerek işlediğin-bilerek işlediğin, küçüğü-büyüğü ve gizli yaptığın-açıktan yaptığın on türlü günahını Allah bağışlar.” diyerek bu namazı tavsiye etmiş ve öğretmiş; Hz. Abbas da bunu her gün yapamayız, deyince Hz. Peygamber, bu namazın haftada bir, ayda bir, yılda bir veya ömürde bir defa kılınmasının da yeterli olacağını belirtmiştir (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 14; Tirmizî, Salât, 238).
Tesbih namazı dört rekât olup şöyle kılınır: “Allah rızası için tesbih namazı kılmaya” diye niyet edilerek namaza başlanır.
Sübhâneke’den sonra 15 kere “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denir.
Sonra eûzü besmele çekilir, Fâtiha ve sûre okunduktan sonra 10 kere daha “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denilir.Bu tesbih, rükûya varınca 10 kere, rükûdan doğrulunca 10 kere, birinci secdede 10 kere, secdeden kalkınca 10 kere, ikinci secdede 10 kere söylenir.
Böylece her rekâtta 75 tesbih yapılmış olur. İkinci rekâta kalkılınca yine önce 15 kere tesbih okunur, ardından besmele çekilip Fâtiha ve sûre okunup 10 kere tesbih getirilir.
Kalan rekatlar aynı şekilde tekrarlanır ve böylece 4 rekât tamamlanmış ve toplam üç yüz tesbih edilmiş olur.
Tesbih namazı kerâhet vakitlerinde kılınmaz (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 30-31). Tesbih namazında sehiv secdesini gerektiren bir şey olursa, sehiv secdesi normal olarak yapılır, o secdelerde tesbih namazına özgü tesbihat yapılmaz (Tahtâvî, Hâşiye, s. 361).
Miraç, kelime manası itibariyle "merdiven", "yükselecek yer", "en yüksek makam" manalarına gelmektedir. Sözlükte “yukarı çıkmak, yükselmek” anlamındaki urûc kökünden türemiş bir ism-i âlet olan mi‘râc kelimesi “yukarı çıkma vasıtası, merdiven” demektir. İslam aleminde "Allah'a yükseliş ve arınma" olarak kabul edilir..
Terim olarak Hz. Peygamber’in göğe yükselişini ve Allah katına çıkışını ifade eder. Olay, Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya gidiş ve oradan da yükseklere çıkış şeklinde yorumlandığından kaynaklarda daha çok “isrâ ve mi‘rac” şeklinde geçerse de Türkçe’de mi‘rac kelimesiyle her ikisi de kastedilir.