‘Kadının Gücü Konferansı’ kadınların sesi oldu!
Güncelleme Tarihi:
Kadın konusunda yaptığı çalışmalar ve yürüttüğü kampanyalarla konunun öncüsü olan Hürriyet, ‘Kadının Gücü Konferansı’yla toplumun farklı kesimlerinden ilham verici hikayeleri bir araya getirdi. Markaların kadın hakları, sosyal sorumluluk projeleri gibi konuya dair görüşlerinin yanı sıra kadının gücünü bir kez daha hatırlatan başarı hikayeleriyle Türkiye’nin dört bir yanından kadınlar seslerini duyurdu.
Bu yıl 70. yılını kutlayan Hürriyet’in öncülüğünde düzenlenen “Kadının Gücü” konferansı, toplumun farklı kesimlerinden kadınları, ortak sorunlar ve çözüm yolları etrafında buluşturdu. İş dünyasından İlham veren başarı dolu hikayelerin paylaşıldığı konferansta Türkiye’de kadın konusu her yönüyle ele alındı. Tüm gün süren farklı oturumlarla kadın hakları, girişimcilik, sosyal sorumluluk çalışmaları ve fark yaratan kadın hikayeleri ele alındı.
Dr. Fatoş Karahasan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen konferansa; Hürriyet Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, Doğan Haber Ajansı Yönetim Kurulu Murahhas Azası Rıfat Akkaya, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bilâ, Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Çağlar Göğüş, Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, Hürriyet Ekonomi Müdürü ve Hürriyet İK Genel Yayın Yönetmeni Sefer Levent, Hürriyet Gazetesi yazarlarından Sedat Ergin, Ertuğrul Özkök, Doğan Hızlan, Kanat Atkaya, Vakko CEO’su Jaklin Güner, Füsun Kuran, Özlem Cankurtaran, Gülben Ergen, Aslı Pasinli gibi isimler katıldı.
BAKMADAN GEÇME!
Vuslat Doğan Sabancı: “Kadın gücünü fark etmeli, kadına fırsat eşitliği verilmeli”
Konferansın ev sahipliğini üstlenen Hürriyet Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı açılış konuşmasında, “Kadının gücü bence iki farklı anlam ve önem taşıyor. Birincisi kendi gücünü sahiplenmesi ve fark etmesi, harekete geçirmesi. Diğeri ise kadının güçlenmesi önündeki engellerin kaldırılması; fırsat eşitliği, ekonomi eğitim ve siyasette kadının önündeki engelleri açma. Bunların birlikte ilerlemesi lazım, başka türlü çözüme ulaşmak mümkün değil” diyerek sözlerine başladı.
15 yıl önce Hürriyet’in aile içi şiddetle kadın meselesine eğilmeye başladığını söyleyen Vuslat Doğan Sabancı, “15 yıl önce aile içi şiddet bir tabuydu. Hürriyet sayısız konferans ve eğitimle dalga dalga bu farkındalığı topluma yaydı. Önce medyadaki dili masaya yatırdık; medya dilinde kadını özgürleştirdik. Sonra İK politikası olarak ele aldık. Ardından 7/24 hizmet veren şiddet hattı kurduk ve hiç unutamadığımız hikayeler duyduk. O hat Türkiye’de ve dünyada özellikle Avrupa’da dil bilmeyen şiddet mağduru kadınlara çocuklara yardım etti. Siyasette kadının daha çok temsil edilmesi için Haklı Kadın Platfomu’nu hayata geçirdik. Kadın kadının kurdudur derler ama Haklı Kadın Platformu kuruluş hikayesiyle dahi bu inanışı yok etti. Sadece 1 günde tüm Türkiye’den 200 bin kadın imzası toplandı. Pek çok şirket çalışmanın içine girdi, bir haftada çalışma hazırlandı. Meclise daha çok kadın girmesi için kadının sesini gösterdi” dedi. Kadınların ekonomik özgürlüğünü kazanması adına son dönemde mikro krediyle ilgili çalışmalara ağırlık verdiğini anlatan Vuslat Doğan Sabancı, “700 bin kadın mikro kredi kullandı. Biz de İstanbul’un yoksul yerlerinde bu krediye destek vermeye çalışıyoruz. Hibe değil çalışmaya teşvik eden bir yöntem. Müthiş başarı hikayeleri duyuyorum” diye konuştu.
“Çözüm Güçlü Erkek ve Kadınların Omuz Omuza Çalışması”
Son 3 aydır kadın meselesini anlamak ve çözüm önerileri geliştirmek adına sahada çalışmalar yaptığından da bahseden Vuslat Doğan Sabancı, “Cezaevlerine gittim, annesini karısını öldüren adamlarla; ne olduğunu anlayabilmek için sığınma evlerindeki kadınlarla konuştum. Anladım ki kadının gücünü arttırmak çok önemli olsa da yeterli değil. Erkeği güçsüzleştirmek, erkeği cezalandırmak çözüm değil. Bu mesele güçlü kadınlar ve güçlü erkeklerin el ele omuz omuza vermesiyle çözülecek. Cesur erkekler inisiyatifi de var onu da yakında duyacağız. Erkeklerinde bu alana girmesi çok önemli” dedi.
BAKMADAN GEÇME!
Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır “Kendi Akvaryumumuz Dışındaki Kadınlar” adlı sunumunda kadının hafta sonu aktiviteleri, internet kullanımı, kültürel faaliyetlere katılımıyla ilgili sonuçları paylaştı ve “Korkuları aşmaya ve yeni bir hikâye yaratmaya ihtiyacımız var” dedi.
Elif Ergu moderatörlüğünde gerçekleşen İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver “Türkiye’de Kadın & Eğitimde Kız Çocuğu İstatistikleri” adlı bir söyleşi gerçekleştirdi. Günver, “Kültür Üniversitesi 57 yıldır kadın konusunda bazı çalışmalar yapıyor. 2011 yılında Kadın ve Sosyal Araştırmalar Birimi kurdu. Bu birimde bazı araştırmalar yapılıyor. Toplumsal cinsiyet dersleri açtık. STK’lardan gelip dersler veriyor. Özellikle erkek öğrencilerin gelmesini istiyoruz. Kadın konusundaki en büyük problem zihniyet. Toplumsal kalıplaşmış yargılar var. Bu zihniyeti değiştirmek için ana babaların eğitilmesi önem taşıyor” dedi.
BAKMADAN GEÇME!
“Genç Kadınlar Şiddeti İçselleştiriyor”
Sia Insight Genel Müdürü Hüseyin Tapınç ise “Gençler Ne Düşünüyor? Nasıl Bir Gelecek Kuracaklar?” konularında yaptıkları araştırmaları konferans katılımcılarıyla paylaştı. Türkiye nüfusunun yüzde 7’sini oluşturan gençlerin aile, evlilik, çalışma hayatı, şiddet gibi konulara bakışı hakkındaki görüşlerini aktardı. Tapınç, “Genç kadınların eğitim seviyesi çok iç açıcı değil. Gençlerimizin yüzde 44'ü öğrenci. Hem okuyan hem çalışan oranı yüzde 8. Her 3 kadından biri ne okuyor, ne de çalışıyor. Gençler için en önemli kurum aile. Genç kadınların en önemli rol modelleri anneleri. Genç kadınların yüzde 78’i aile kurumunu en önemli bireysel değerler arasında görüyor. Ne yazık ki şiddeti içselleştirdiklerini de sonuçlarla görüyoruz” diye konuştu.
“Kadınların Teknolojiye Karşı Bariyerleri Var”
Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin moderatörlüğünde Hepsiburada Girişimci Kadınlar Teknoloji Gücü Koordinatörü Duygu Aktaş, “Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü” platformundan bahsettiği bir konuşma gerçekleştirdi. Aktaş, “Kadınlara sunduğumuz e-ticaretteki girişimimize aktif dinamik katılım hedefliyoruz. Kadınlar ürettikleri ürünleri bizim platformumuzla satışa çıkarıyorlar. 9. ayımızda 1873 kadına ulaştık. Bu sene 5 bin Kadın kadına, dirsek dirseğe çalışmalar yürütüyoruz. Kadınların hayatlarında küçücük pozitif bir adım bile olsa hayatları değişiyor. Anadolu’nun bile her yerindeki kadınlara bu program sayesinde ulaşabiliyoruz” şeklinde konuştu. Kadınların teknoloji konusunda temkinli yaklaştıklarını söyleyen Aktaş, “E-ticaret biraz gözlerini korkutuyor. Teknolojiye karşı bariyerleri var. Ama kısa sürede ısınıyorlar ve çok başarılı oluyorlar” dedi.
BAKMADAN GEÇME!
“Cinsiyet Ayrımcılığını ABD’de Yaşadım”
En dikkat çeken konuşmacılarından biri de çalışmalarına Stanford Üniversitesi’nde devam eden ve konferans için ABD’den gelen Dr. Gözde Durmuş oldu. “Türkiye’deki kız çocuklarının imkan verilirse neler yapabileceklerine dair bir hikaye; kendi hikayemi paylaşmak istiyorum” diyen Durmuş, “Tıbba ve biyolojiye ilgim, tıp okuyan kuzenimin bana hafta sonlarında kitaplarını okumasıyla oldu. Ailemin kadınlarının bana verdiği vizyonla burada konuşma yapabiliyorum. Çocukluğumda geçirdiğim enfeksiyonel hastalıklardan esinlendim. Genetiği de kullanarak hastalara ve insanlara yararlı bir şeyler yapabileceğimi anladım” şeklinde konuştu. Durmuş, “Belki çok şaşıracaksınız ama yaşadığım ilk cinsiyet ayrımcılığını ABD’de yaşadım. Bir doktor hocam doktoramın 3. yılında “Doktora yapmak çok zor bir eşin, baban ya da abin varsa sana anlatsınlar” dedi. Bilim yapmanın ne kadar zor olduğunu bildiğimi, bunu anlamak için bir erkeğe ihtiyacım olmadığını söyledim. 5-6 senede bitirilen doktorayı bu sözlerle 3 buçuk senede bitirdim” sözleriyle salondan büyük alkış aldı.
Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan ve Teknosa Pazarlama ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Bahçıvanoğlu “Kadın İçin Teknoloji” adlı bir sunumla konferans katılımcılarıyla buluştu. TeknoSA Pazarlama ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Bahçıvanoğlu, “2007 yılında kadın için teknoloji eğitimine başladık. 16 bin üzerinde kadına eğitim verdik. Bu eğitimleri genç gönüllüler veriyor. Şimdiye kadar 65 ilde bu eğitimi verdik. Anadolu'da, Adana ve Mersin'de rekor katılım oldu. 10 yaşından 80 yaşına kadar katılımcılarımız oldu. Kadınların eğitime katılmasının sebepleri kimseye muhtaç olmadan küçük işlerini de kendileri yapabilmeyi istemeleriydi ve bizim için çok değerliydi.” dedi. TeknoSA Genel Müdürü Bülent Gürcan ise “TeknoSA olarak teknolojinin erkek işi olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Şu anda müşterilerimizin yüzde 25'i kadın” diye konuştu
BAKMADAN GEÇME!
Hayata geçirdikleri başarılı projelerle, tüm hemcinslerine ilham kaynağı olan 4 kadın; Nebyan Doğal Kurucu Ortağı Nazlı Uyanık Yıldız, Yeşil Vadi Organik Tarım Çiftliği Kurucusu Nazan Kurtan, Gözüküçük Makine Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Gözüküçük ve GAİA & GİNO Kurucusu ve Başkanı, Nude Glass Kreatif Direktörü Gaye Çevikel de Dr. Fatoş Karahasan’ın yönettiği ortak bir söyleşide buluştu. 4 kadın başarı hikayelerini konferansta dinleyicilerle paylaştı. Yeşil Vadi Organik Tarım Çiftliği Kurucusu Nazan Kurtan, Çatalca’da tarlasını değerlendirmek fikri ile başlayan ve ünü yurtdışına kadar uzanan organik çiftliğinin ilham veren hikayesini anlattı. Mikro Girişimcilik Ödülleri İnovasyon kategorisinde birinciliği de bulunduğunu belirtti. Eşinin vefatı üzerine 40 yaşında bir atölyeyi devralan Zuhal Gözüküçük, bugün İsviçre ve Fransa sınırında bulunan dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı CERN (Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi)’ne Türkiye’den tedarikçilik yapan tek kadın girişimci olmasına dek uzanan serüvenini anlattı. Gaia & Gino markasının Time dergisi tarafından 2005 ve 2008 yıllarında en iyi lüks markalar arasında listelendiğini söyleyen Gaye Çevikel ise “Red Dot, IDEA, Designe Plus gibi prestijli 11 tasarım ödülü aldı. Wallpaper dergisi ve Courvoisier’in düzenlediği The Essence of the 21. Century’nin adayları arasına girdim” diyerek başarı hikayesinden bahsetti. Nebyan Doğal Kurucu Ortağı Nazlı Uyanık Yıldız’ın İstanbul’daki kariyerini bırakarak, Karadeniz’de yaylalarında kooperatifçiliğe başlamasıyla ilgili dinleyenleri etkileyen hikayesini anlattı.
Yılmaz Erdoğan: “Dünyanın En Büyük Mağdur Grubu Kadınlar”
Konferansın renkli yüzlerinden biri de Yılmaz Erdoğan oldu. Hayatındaki güçlü kadınlardan bahseden Erdoğan, “Bir numarada annem vardır. İki numara ise Ankara’da yıllarca yalnız yaşadığımız babaannem var. Bir gün bunu anlatacağımı tahmin etmezdim ama babanemle beraber hırsızlık yaptık. Soğuk bir kıştı; evimizdeki sehpayı yakarak yakacak konusunun sonuna gelmiştik. Evimizin yanındaki inşaattaki tahtalar aklımıza geldi. Tipinin ortasında içeri girdik, tahtaları uzattım, babaannem çekti. O kara kışı inşaat sayesinde tamamladık. Sonra bu anıları Sürahi Nine karakteriyle yazdım ve ilk kaloriferli evimi tuttum. Güç de hayatta kalmak için de bir torunu ısıtmak için ne de olsa ne yapılması gerekiyorsa onu yapma cesareti değil midir?” diye konuştu. Erdoğan; “Dünyanın en kalabalık mağdur grubu kadınlar. Bunu ilginç buluyorum. İyimserim, her zaman iyimser oldum. Kötümser olup haklı çıkacağıma; iyimser olup yanılmayı tercih ederim. Umudumdan vazgeçmiyorum. Yeni çağdan çok büyük umudum var” diyerek sözlerine devam etti.
BAKMADAN GEÇME!
Gila Benmayor moderatörlüğünde “Elalem Ne der?” konulu konuşmasında kadın girişimcilerden bahseden, TEB Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz, “Türkiye'de 34 bin kişinin anketi yapıldı. 2014-2016 arasında kadın girişimcilerin sayısı yüzde 6'dan yüzde 10'a yükselmiş durumda. Bu yeterli değil ama yükseliş var. Girişimci olmak istiyor musunuz sorusuna kadınların yüzde 28'i evet diyor. Ama kaçı iş kuruyor diye baktığımızda yüzde 3'te kalıyor” diye konuştu.
Egon Zehnder Ülke Başkanı Murat Yeşildere ve Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Kadının Güçlendirilmesi Çalışmaları Projeler Yöneticisi Sevda Alkan, “Zirvedeki Kadın Sayısını Artırmak” başlıklı bir konuşma yaptı. Dr. Fatoş Karahasan’ın yönettiği oturumda, Sevda Alkan, “Türkiye toplumsal cinsiyet uçurumu sırasından 131. sırada yer alıyor. Yönetim Kurulu’nda hiç kadın olmayan şirket sayısı 168. Bu rakamlarla kamuoyunda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz” dedi. Yeşildere ise “Bu bir kadın problemi değil. Bu Türkiye'de arz konusu değil talep konusu. Bu noktada iş hayatının aydınlanması önemli” sözleriyle yorumlarını aktardı.
BAKMADAN GEÇME!
.Klinik Psikolog Emre Konuk, konferansta Ayşe Arman’la yaptıkları söyleşide “Kadın birçok şeyi aynı anda götürmek zorunda. En iyi doktoru o bulacak, çocuğun dersleri iyi olacak, en iyi psikolog da o olacak. Ama bunlardan biri olmazsa fatura yine ona kesilecek. Yani bütün aileyi kadın idare ediyor. Sağlam aile için kadının iş gücüne sahip olması gerekiyor.” diye konuştu.
Cengiz Semercioğlu’nun yönettiği oturumda, Migros Marka İletişim ve CRM Direktörü Kına Demirel “Migros Kadın Elçileri” projeleriyle yaşadıkları deneyimleri paylaştı. Söyleşiye Migros Kadın Elçileri arasında yer alan Dilek Aslan, Gülistan Filiz ve Birgül Erdoğan da katıldı. Kına Demirel, “Migros, 12 bin kadınla Türkiye’nin en çok kadın istihdam eden markalarından biri. Her gün mağazalarımda 2 buçuk milyon müşteriyi ağırlıyoruz. Böyle bir ortamda kadın tüketicilerle çok iç içeyiz. Yıllar içinde şunu fark ettik, kadınlarımız hayatın içinde olmak istiyor. Bunun üzerine düşündük. Kadınların hayata katılabileceği bir platform yarattık. Migros Kadın Elçileri projesi 2 yıl önce böyle başladı. 2 yılda 30 bin kadın siteye girmeye başladı” diye konuştu.
BAKMADAN GEÇME!
Dove Ürün Müdürü Nazlı Malatyalı ve Eğitim Bilimci Dr. Özgür Bolat’ı bir araya getiren, Melis Alphan’ın yönettiği ‘Özgüven Projesi’ başlıklı oturumda ise kadınların hayat karşısındaki özgüvenli duruşları ele alındı. Özgür Bolat özgüvenli nesiller için önerilerde bulunurken, Malatyalı “İdeal güzellik algısı yoktur. Güzellik algısı kişiden kişiye göre değişir. Dove 200 kadın üzerinde güzellik üzerine bir araştırma yaptı. Sarışın, uzun boylu, düz saçlı olmak gibi ortak yanıtlar aldık. Ama biz Dove olarak diyoruz ki ‘siz olduğunuz gibi güzelsiniz ve öyle olmalısınız’. Dış görünüşünden memnun olmayan 10 kızdan 7'si dışarı çıkmıyor. 3 kızdan 1'i güzel olma baskısıyla karşı karşıya olduğunu söylüyor. İşte bu nedenle Türkiye'deki genç kızlarımızın özgüvenini yükseltmek için eğitimler veriyoruz. Eğitici projelerle gençlere kendilerine güvenmeleri, kendilerini oldukları gibi sevmeleri, dış görünüşleri ile barışık olup özgüvenlerini daha çok yetenekleri, hedefleri ve hayalleri üzerine kurmaları yönünde eğitimler veriyoruz. Şu an 50 bin kızımıza ulaştık. ” şeklinde konuştu. Konferans sırasında Dove Özgüven Projesi’nin yeni filmi de ilk kez gösterildi.
Konferansın en dikkat çekici söyleşilerden birini de Ayşe Arman, Neslican Tay ile gerçekleştirdi. Kanser olduktan sonra bacağının tekini kaybeden ve yaşam enerjisiyle yüzlerce kişiye ilham kaynağı olan Neslican Tay, “2 kanser atlattım ve şu an karşınızdayım. Doğum günümden bir gün önce kanser olduğumu öğrendim. Kanseri hiç önemsemedim. İçselleştirmedim. Parçamı kaybedince tabii ki kolay kabullenemedim. Ben bacaktan ibaret değilim. Ben daha fazlasıyım. Bacağım kesildikten 3 hafta sonra kısa şort giyerek alışveriş merkezine gittim. İnsanlar bana acıyarak bakmadı. Kaybettiğiniz şeyden ibaret değilsiniz” diyerek yaşama olan inancını paylaştı.
Dove, Hepsiburada.com, İstanbul Kültür Üniversitesi, Migros, TEB Kadın Bankacılığı ve Teknosa’nın destekleriyle düzenlenen Kadının Gücü Konferansı Dr. Fatoş Karahasan’ın okuduğu manifesto ile sona erdi.