Sahuru bir kahvaltı öğünü olarak görüp sahurda kahvaltılıktan zengin bir beslenme planı oluşturulmasını söyleyen Prof. Dr. Elmacıoğlu şu uyarılarda bulundu:
En ucuz, güzel ve kaliteli protein kaynağı yumurta, sahur sofrasında mutlaka olmalıdır. Sahurda yumurtadan vazgeçmeyin. Vücut kan yağı yüksek olan kişiler bile haftada 3-4 tane yemelidir. Ancak herhangi bir sorunu olmayanlar her sahurda bir yumurta yesinler. Tüketilecek peynirinse salamura edilmiş en az 6 ay dinlenmiş ve ambalajlı olmasına dikkat edin. Şu dönemde nereden alındığı ambalajı belli olmayan ,etiketsiz ürünler gıda enfeksiyonlarına neden olabilir. Yumurta, beyaz peynir, siyah zeytin tüketin. Zeytinyağı hücreyi tamir eden bir yağ. Tuzlu zeytinleri biraz suda bekletip tuzunu azaltarak tüketin. Domates, salatalık gibi sebze fiyatları bu dönemde biraz daha ucuzluyor. 1 bağ maydanoz bile sahurda tüketilebilir. Bütün yeşillikleri sahur sofrasında kullanın. Ekmek olarak tam buğday ekmeğini tercih edin. Ispanak pırasa ile hazırlanan sebzeli börekleri tüketmekte sağlıklı bir tercih olabilir. Ancak burada dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta patatesi börek harcı olarak; yani iki karbonhidratı bir arada kullanmayın. Sahurda dilediğiniz kadar açık çay için hatta mümkünse son bardağı ufak bir limon ilavesi ile tüketin. iftar ve sahur arasındaki sürede daha fazla su ve sıvı tüketin. Yine sahurda tüketilecek bir bardak sütte kişinin tokluk hissine destek olacaktır süt de yumurta gibi tok tutucudur. Ayrıca yağsız tavada yapacağınız omlet ve bol sebzeli bir menemen de sahur menüsüne sağlıklı bir alternatiftir.
Ramazanda beslenmeye yeni başlık açılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Elmacıoğlu, iftar öğününde tüketilecek etli yada kıymalı bir sebze yemeğinin vücuda faydalı olacağına dikkat çekti. Elmacıoğlu, İftarda sulu yemek, yani tencere yemeği tüketin. Ben kesinlikle ızgara sebze, et, tavuk gibi yemeklerin bu şekilde tüketilmesini önermiyorum. Ancak fırında pişirilen yemekler de idealdir. İftar sofranızda da kahvaltılıklar yer alsın. Su, hurma, tuzsuz zeytin ile orucunuzu açın; biraz peynir ve bir iki -kaşık bal yada reçel ile hafif bir kahvaltı yapın. Yarım porsiyon çorba ve avuç içi kadar pide tüketin. Anadolumuzun besin değeri çok yüksek çorbalarını, örneğin tarhana, mercimek, yoğurt çorbasını iftarınızın baş tacı yapın. Bunları tükettikten sonra 20 dakika, yarım saat kadar dinlenin. O dinlenmenin ardından ise sulu yemek tüketilmeli bu da çoğunlukla tencere yemeği olmalı. Yaptığınız etli, kıymalı, tavuklu sebze yemekleri ya da geleneksel sarmalar , kuru baklagil yemeklerinin yanı sıra hazırladığınız erişte, makarna ,bulgur yada pirinç pilavı gibi karbonhidrat kaynaklarını da ufak porsiyonlarda tüketmeğe dikkat edin. Ama iftarın olmazsa olmazı iki gıdamız var; birincisi rengarenk sebzelerle hazırlanmış bir salata; ikincisi de yoğurt. Şu söylediğim menü bağışıklık sistemimizin en doğru destekleyicisi olacaktır" ifadelerini kullandı.