Yapay zeka teknolojisi kullanılarak görüntülerin manipüle edilmesi anlamına gelen deepfake (derin sahtelik) çılgınlığı sürüyor. Hal böyle olunca uzmanlardan bu konuyla ilgili hayati uyarılar geldi. Video doğrulama şirketi CEO'su Shamir Allibhai, bu sebeple ülkelerin önce saldırı bahanesi uydurup sonra da savaşa gireceği kanıtlar üretebileceğini öne sürdü. Allibhai, bazı ülkelerin bu teknolojiyi kullanarak farklı ülkeleri birbirine karşı kışkırtıp kargaşa yaratabileceğini de dile getirdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a karşı savaş kışkırtıcı konuşmaları, Kore lideri Kim Jong-un'un batıyı tehditlerini hatırlatan Allibhai, savaşın sahte koşullara dayanarak patlak verebileceğinin teorisini verdi. Allibhai sözlerine şöyle devam etti; Ordu video doğrulama çözümleri uygulamıyorsa, çatışmalar 'deepfake' ile oluşturulan sahte bilgilere dayanarak başlayabilir. Bir başkanın yabancı bir ülkeye savaş ilan ettiğini düşünün. Yabancı ülke bildirgeyi görüyor, ancak kayıt gerçek mi? Sahte? Yabancı ülke engelleyici bir saldırı yapmalı mı? Ya da yabancı bir ülke saldırmak için sahte bir video üretip kendi halkına ve uluslararası topluma karşı bunu savundu mu? Hatırlayın Colin Powell, Birleşmiş Milletler'de Irak'ın elinde nükleer silahlar olduğunu duyurmuştu. diye konuştu. Eskiden videoların güvenilebilir olduğunu söyleyen Allibhai, Şimdi daha şüpheci olmamız gerekiyor dedi. Allibhai daha önce de masum birinin sahte videolar sebebiyle hapse girebileceği konusunda küresel yargı sistemini uyarmıştı.