“Küçük yaştan beri oyunculuk yaptığım için herkesin gözünün önünde yaşadım başıma gelenleri. Önce ‘takoz kullanıyor’ haberleri çıktı. Boyum kısaymış, onun altı çizildi. Düşük zekalı şakaların, soruların sonu gelmedi. Sonra kilo aldığım bir dönem oldu. Şeker hastalığımın tespit edildiği dönemdir hatta. Korkunç başlıklar atıldı. Sosyal medyada çok yaralayıcı olabilecek şeyler yazıldı, çizildi.” “O dönem çıkıp ‘Bunu hassas insanlara yaptığınızda, zayıflama haplarıyla, ameliyatlarla kendilerini öldürmelerine bile sebep olabiliyorsunuz’ dedim. Daha çok güçlenmek, başkalarına da güç vermek arzusu yarattı bu uğradığım şiddet. ‘Taş gibi kadın’ dediğim birinin diz kapağının üstünde yağlanma oldu diye üzüldüğünü gördüğüm gün kafam açıldı.” “Mevzu kadına gelince bir değersizleştirme sistemi çalışıyor. Sosyal medya ve moda endüstrisi de körüklüyor bu değersizleştirmeyi. Kilo aldığım dönem kapak çekimine gidip sonrasında iç sayfalara alındığımı öğrendiğim oldu. Bu böyle bir sistem. Ama değişim umut veriyor.” “Dizi sektörü de kilolu diye kadına başrol vermiyor.Aslında anlatmaya alıştığımız hikayelerle de ilgisi var bu tercihin. Kilolu kadınlara dair bir hikaye anlatılamazmış, insanlar güzellik standartlarına uyan kadınların hikayelerini izlermiş gibi bir hâl vardı bütün dünyada ama bu kırıldı aslında.” Vodafone Türkiye Vakfı #BenVarımAcılarMaskekenmesin diyerek kadına yönelik şiddete karşı kampanya başlattı.