Güneş'te meydana gelen son patlamalar şaşkınlık yarattı. Peki Dünya'mızı aydınlatan ve ısıtan Güneş'te neler oluyor? Independent’ta yer alan habere göre, Güneş’te üç yıldaki en büyük patlama oldu. Söz konusu patlamalar dört sınıfa ayrılıyor: Arka plan seviyesindeki A sınıfı patlamaları, B, C, M ve en büyük patlama olan X sınıfı takip ediyor. Richter ölçeğine benzer şekilde her harf, bir öncekinin 10 misli kuvvette. Yani M sınıfı bir patlama, C-sınıfından 10 kat daha büyük. Kaynak Yeniçağ: Güneş'te son üç yılın en büyük patlaması meydana geldi Eylülde Güneş, genelde bunun gibi büyük patlamaları beraberinde getiren yeni bir döngüye girmişti. Güneş'in faaliyetleri, 11 yıllık döngüsünün yarısına, sonraki maksimumuna ulaşacağının tahmin edildiği 2025 Temmuz'una kadar artmaya devam edecek. Dünya'mızı aydınlatan ve ısıtan Güneş kararacak. Bilim insanlarının çılgın fikri hayata geçerse büyük ses getirecek. Güney Afrikalı bilim insanları, bir süredir Güneş'i karartmanın derdinde ve yoğun bir çaba sarf ediyor. Peki Güneş'in kararması nasıl mümkün olacak ve neden önemli? Independent'ın haberine göre bilim insanları Güneş ışığını kısmayı planlıyor. Bunun için de atmosfere küçük parçacıklar yollayacak. Peki bu çılgın plan nasıl çalışacak? Cape Town'un üzerindeki atmosfere büyük miktarda kükürt dioksit gazı salmayı ve bu sayede Güneş’i kalıcı olarak karartmayı istiyor. Böylece Güneş su kaynaklarını eskisi gibi hızla kurutamayacak. Ancak bu projenin çözüm olamayacağını söyleyenler de yok değil. Aksi görüşte olan bilim insanları bu projeden derhal vazgeçilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Pek çok bilim insanı küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için atmosfere gaz pompalama fikrine karşı çıkıyor. Bu fikri savunan uzmanlar söz konusu planı “iklim sistemine zarar verebilecek tehlikeli müdahale” olarak nitelendiriyor. Burası bir 'cehennem'... Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Jüpiter'e benzeyen, KELT-9b adı verilen gezegenin yüzey sıcaklığı gündüz vakti 4 bin 300 dereceye ulaşıyor. Bu sıcaklık, Samanyolu galaksisindeki birçok yıldızın yüzey sıcaklığından daha fazla. KELT-9b'nin sıcaklığı, yüzey sıcaklığının 5 bin 500 dereceyi bulduğu Güneş'ten ise bin 200 derece az. Sıcaklık nedeniyle atmosferinde su ve karbondioksit gibi moleküllerin var olamadığı KELT-9b, KELT-9 yıldızının yörüngesindeki dönüşünü 1,5 Dünya gününde tamamlıyor. Jüpiter'den 2,8 kat daha büyük gezegenin öz kütlesi ise Jüpiter'in yarısı kadar. Dünya'dan yaklaşık 650 ışık yılı uzaklıktaki gezegen, yörüngesinin darlığı nedeniyle tıpkı Dünya'ya hep aynı yüzünü gösteren Ay gibi yıldızına sadece bir tarafını gösteriyor. Arizona eyaletinin güneydoğusundaki Winer Gözlemevi'nde bulunan KELT teleskobu kullanılarak keşfedilen KELT-9b'nin yörüngesinde döndüğü KELT-9 yıldızının da Güneş'ten iki kat büyük ve iki kat daha sıcak olduğu belirlendi. Diğer yandan NASA, uzayın derinliklerinde yakaladığı yeni görüntüleri Dünya'ya yolladı. İşte Mars'ın 'toz şeytanı'... Mars'ta uzun yıllardır görevinde olan Curiosity aracı, sıra dışı bir doğa olayını objektifine aldı ve Dünya'yla paylaştı. Bir anda Mars yüzerinde kopan kum fırtınası (toz şeytanı) ilginç görüntülere neden olurken, bu görüntüler milyonlarca kez izlendi. Diğer yandan NASA, ilk etapta gök taşı zannettiği cismin kendi uzay aracı olduğunu öğrendi. Independent gazetesinde yer alan habere göre Güney Pasifik Okyanusu'nun bulunduğu alana çakılan uzay aracı herhangi bir can kaybına ya da hasara neden olmadı. Dünya'ya çakılan uzay aracı aslında uzun yıllar önce uzaya fırlatılmıştı. 1964 yılında fırlatılan Orbiting Geophysics Observatory 1 (OGO-1) isimli uzay aracı 5 yıl büyunca görev yapmış, 1969'da bilim insanlarının daha fazla veri elde edemediği noktada araç bekleme moduna alınmıştı. NASA, uzun yıllardır Mars üzerinde çalışmalar yapıyor ve Kızıl Gezegen'den pek çok fotoğraf Dünya'ya geldi. Şimdi de yeni görüntüler ortaya çıktı. NASA'ya ait olan Mars Reconnaissance Orbiter (MRO) isimli uzay aracı yıllardır Mars'ı yakından inceliyor, araştırmalar yapıyor. Zaman zaman Kızıl Gezegen'den fotoğraflar paylaşan bu araç, Mars'ın zorlu koşullarında bugüne dek pek çok keşif yaptı. 15'inci yaşını kutlayan Mars Reconnaissance Orbiter için NASA bir paylaşım yaptı ve Mars'ın yeni görüntülerini Dünya'yla paylaştı. NASA, MRO’nun çektiği bazı özel görselleri resmi sosyal medya hesaplarından yayınladı İşte MRO'nun gözünden Kızıl Gezegen... Tarihte deney amaçlı birçok hayvan uzaya gönderildi. İşte uzaya yollanan ve kimisinin dakikalar içinde öldüğü uzay hayvanları... Laika Dünyanın yörüngesine ilk kez 1957 yılında bir canlı gönderildi. Laika Laika adlı köpek başıboş bir sokak köpeği olmasına karşın kendisiyle birlikte elemeye giren diğer iki eğitimli rakibini geride bırakmayı başardı. Laika Fırlatmadan birkaç saat sonra hayatını kaybetse de Laika’nın yaptığı yolculuk, canlı bir yolcunun uzay mekiğinden sağ çıkabileceğini ve yerçekimsiz ortama dayanabileceğini gösterdi. Uzay köpekleri Fotoğrafta SSCB Bilimler Akademisi’ndeki bakıcılar uzay programındaki köpekleri tanıtırken görülüyor. Uzay köpekleri 1950’li ve 1960’lı yıllarda Ruslar uzaya en az 57 kez köpek gönderdi. Uzay köpekleri Ancak uzaya fırlatılan köpeklerin sayısı aslında daha az, çünkü pek çok hayvan birden fazla kez gönderilmişti. Küçük Adam Resimde, katılacağı uzay uçuşundan önce yapılan eğitim alıştırmaları sırasında kapsüle bağlanmış bir sincap maymunu görülüyor. Küçük Adam Küçük Adam adı verilen bu maymunun benzer bir eğitim sürecinden geçen “yoldaşı” Gordo, 1958 yılında yerden 500 km yüksekliğe ulaşan 15 dakikalık bir fırlatmaya katılmıştı. Küçük Adam Gordo dünyaya sağ salim döndü ancak iniş sırasında uzay aracının paraşütü açılmadı ve denize çakıldı. Küçük Adam Gordo'nun kapsülü bulunamadı. Able ve Baker Uzaya yaptıkları ilk yolculuktan sağ çıkmayı başaran iki maymun, Able ve Baker, NASA’nın basın toplantısında kameralara poz veriyor. Able ve Baker 1959 yılında çekilen fotoğrafın soldaki 3.2 kilo ağırlığındaki makak maymunu Able, sağdaki ise Peru’dan getirilen 5 kilo ağırlığındaki sincap maymunu Baker. Able ve Baker İki hayvan yolculukları esnasında normal yerçekimi gücünün 38 kat fazlasına, 9 dakika boyunca da yerçekimsiz ortama dayandı. Able ve Baker Able, dünyaya döndükten dört gün sonra vücudunda enfeksiyona yol açmış bir elektrotun çıkarıldığı ameliyat sırasında öldü. Able ve Baker Baker ise 1984’e kadar yaşamayı başardı. Eğitimdeki bir şempanze Yuri Gagarin’in Nisan ayında yörüngeye fırlatılmasından birkaç ay önce 1961 kışında NASA, Mercury programının eksiklerini gidermek için şempanzeleri kullanıyordu. Eğitimdeki bir şempanze Bu şempanzelerden yaklaşık 20 tanesi New Mexico eyaletinde bulunan Holloman Hava Kuvvetleri Üssü’nde uzay uçuşu ekipmanlarının simülasyonlarında kullanıldı. Zaman ayarlı görev Holloman eğitim programı kapsamında, şempanzelere kendilerine verilen ışık ve ses komutlarına uygun olarak basit görevleri nasıl yerine getirecekleri öğretildi. Zaman ayarlı görev Resimdeki el bu eğitim sırasında test edilen Jim isimli bir şempanzeye ait: Kendisinden farklı olan şekli yani ortadaki çemberi seçmesi istenen Jim, karelerden birini seçerek hata yapıyor. Kapsül pozisyonu Holloman programında eğitilen şempanzeler, yukarıda görülene benzer bir Merkür Kapsülü içinde fırlatılmaya hazırlanıyordu. Uzayda Holloman programı kapsamında eğitilen şempanzelerden iki tanesi başarıyla yörüngeye yerleştirildi. Uzayda Ham isimli şempanzenin Ocak 1961’de yaptığı yolculuk 16 dakika 59 saniye sürdü. Uzayda Ham’den 10 ay sonra fırlatılan yoldaşı Enos dünyanın etrafında tam iki tur atmayı başardı. Güvenli dönüş Ham, yörüngedeki kısa süren yolculuğunun ardından kapsülüyle birlikde Atlantik Okyanusu’na düştü. Güvenli dönüş Kurtarma ekibi tarafından denizden çıkarılan Ham’in vücudundaki tek hasar burnundaki küçük bir çürüktü. İnsanlı uzay uçuşu Ham ve Enos’un yolculuklarını başarıyla tamamlamasıyla, NASA uzaya insan göndermeye hazır olduğuna karar verdi. İnsanlı uzay uçuşu 20 Şubat 1962 tarihinde, John Glenn dünyanın yörüngesine fırlatılan ilk ABD'li oldu.