Hürriyet Pazar’ın gündem yaratan ‘En İyi 100’ soruşturmalarında bu kez sıra ‘En İyi 100 Yerli Dizi’de. Daha önce bu seri kapsamında yer verdiğimiz film, albüm, edebi eser, mimari eser, yemek ve sanat eseri listelerinde olduğu gibi bu kez de alanına hâkim ve saygın isimlerden oluşan bir jüriye başvurduk. Soruşturmanın tarafsızlığıyla ilgili bir soru işareti oluşmasının önüne geçmek amacıyla, halihazırda aktif olarak projelerde yer alan oyuncu, senarist, yönetmen ve yapımcıları değerlendirme ekibinin dışında tuttuk. Bu konuda tek istisnamız, Yeşilçam efsaneleri oldu. Akademisyenler, TV eleştirmenleri, gazeteciler ve yazarlardan kurulu 50 kişilik jürimizin titizlikle oluşturduğu bu seçkinin de önceki soruşturmalarımızda olduğu gibi Türkiye’nin popüler kültür hayatına toplu bir bakış imkânı sunacağını umuyoruz. Listemizi oluştururken zaman ve tür sınırlaması koymadık. İlk yerli dizimiz ‘Kaynanalar’dan (1974) dijital platformlardaki yapımlara kadar geniş bir skala sunduk. Jüri üyelerimize kendilerinin sıraladığı şekliyle ‘En İyi 10’larını sorduk. Gelen listelerdeki eserleri 1’inciden 10’uncuya doğru sırasıyla ‘10, 9, 8...’ şeklinde puanladık. Listesinin ‘sırasız’ olduğunu belirten üyelerimizin yazdığı her diziye 1 puan verdik. Bütün hesaplamalar bittiğinde puanı en yüksek olandan 100’üncüye doğru sıralayarak son listeyi elde ettik. Kimi jüri üyelerimizin seçkisinde yer alan yapımlar, diğer isimlerden oy toplayamadığı için ilk 100’ün dışında kaldı. Eşit puan alan dizilere ise alfabetik sıraya göre yer verdik. Dizi sektörü hem dünyada hem de Türkiye’de uzun süredir ‘eğlencelik’ olmaktan çıktı, popüler kültür hayatına yön veren başlıklardan biri haline geldi. Uyarlamalar ve kimi repliklerle edebiyatın, çıtası yükselen oyunculuklar ve yönetmenliğin öne çıktığı yapımlarla sinemanın, oyuncu seçimleriyle tiyatronun, şarkılarıyla müzik dünyasının, set alanlarıyla turizmin gündelik hayatımıza nüfuz etmesini sağladı. Üstelik son senelerde Türkiye’nin dünyaya duyurulmasında da diziler çok büyük rol oynadı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açıkladığı rakamlara göre dizilerimiz 156 ülkeye ihraç ediliyor ve tüm dünyadaki TV içerik ithalatının yüzde 25’ini yerli yapımlar oluşturuyor. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç ise yerli dizilerin yılda 300 milyon dolarlık ihracat yaptığını, bu alanda İngiltere, ABD, Fransa ve Almanya’yla birlikte ilk beş ülkeden biri olduğumuzu belirtiyor. Yayımlandığı dönem: 1998-2001Yönetmen: Orhan Oğuz, Türkan Derya, Uğur YücelSenaryo: Yavuz Turgul, Sulhi Dölek, Nilgün Öneş, Kurtcebe Turgul, Muharrem Buhara, Murat Bıçak, Güliz Kucur, Ayhan SonyürekOyuncular: Türkan Şoray, Şener Şen, Nurgül Yeşilçay, Ozan Güven, Güven Hokna, Özkan Uğur, Yasemin Çonka, Devin Özgür Çınar, Tan Sağtürk, Meral Okay Küçük bir pastanede sıradan bir doğum günü pastasına 3.5 milyon lira ödenen, cep telefonlarının, sosyal medyanın, HD görüntünün olmadığı hantal televizyonlu yıllar... Dizilerden hiç alışık olmadığımız bir estetikle çekilmiş renkli, canlı, kim bilir kaç çocuğa sebzeyi-meyveyi sevdiren jeneriğiyle çıktı geldi ‘İkinci Bahar’. Kayıtsız kalmak mümkün değil çünkü zaten Türkan Şoray ve Şener Şen gibi ülkece zaafımız olan iki yıldız var başrollerde. Tabii o Eskişehirli güzel kızın (Nurgül Yeşilçay), gözümüzün önünde tıfıl bir ergenden yakışıklı genç adama dönüşen çocuğun (Ozan Güven) adlarını bile bilmiyoruz daha. Fonda tadına bakamasak da lezzetinden kuşku duymadığımız yiyecekler ve Samatya, önde Ali Haydar’ın ve Hanım’ın onca sıkıntı arasında yakınlaşmaları, Afet-i Devran Neriman’ın (Güven Hokna) insanı ekrana mıhlayan aşkı, her biri tanıdık bir dolu karakterin acı-tatlı hayat gailesi. All-star kadro, muazzam proje. Yaratıcısının imzası (Yavuz Turgul) jeneriğinde olmasa da, o sadece 37 bölümde hayatımıza imza atmış. Adı ‘İkinci Bahar’, kendi ilk göz ağrısı. Yayımlandığı dönem: 2008-2010Yönetmen: Hilal SaralSenaryo: Melek Gençoğlu, Ece Yörenç Oyuncular: Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ, Selçuk Yöntem, Nebahat Çehre, Hazal Kaya, Zerrin Tekindor, Nur Fettahoğlu Sadece hikâye anlatıcılığı ve prodüksiyon kalitesiyle televizyon tarihimizde değil, kültürel bilinçaltımızda da bir devrim. 2008-2010 arası yayımlanan iki sezonda Bihter ve Behlül’ün yasak aşkıyla, ruhumuzdaki suçlu fantezilerle yüzleştik. Aile içi çok karanlık tutkular, biraz zorlasan ucuz erotik hikâyelere konu olabilecek romans, ‘prime time’ın en efsanevi anlarına dönüştü. Bihter’in öldüğü final sahnesi sırasında Türkiye’den çıt çıkmadı. Hastanelerdeki acil doktorları vardiyalarını kaynattı, bakkallar kapandı, sokakta iğne atsanız duyardınız, pizza ısmarlamaya kalksanız aç kalırdınız. Hikâyenin tutkusunun yanında ‘Aşk-ı Memnu’ dizi tarihimiz için de çok önemli bir kutsal üçlünün parlayışına sahne oluyordu. Melek Gençoğlu ve Ece Yörenç ikilisinin senaryoda daha sonra çok şahit olacağımız alametifarikası, Hilal Saral’ın kamera arkasındaki yetenekleriyle birleşti. Bu üçlü özellikle Kıvanç Tatlıtuğ’dan bir mega jön yarattı. Beren Saat ve ikonik kötü kadın Firdevs rolünde Nebahat Çehre diziyi çok ışıltılı bir yarış atı gibi koşturdu. Aynı zamanda Beethoven’ın ‘Ayışığı Sonatı’, Ajda Pekkan şarkıları, daha önce görülmemiş tasarım kıyafetleri, yalısı, bardağı, tabağı, nevresim takımı, otomobili, ruju, kahve fincanı, her küçük detayıyla bugün #hashtag’leri paramparça edecek popüler kültür parçalarıyla doluydu. ‘Aşk-ı Memnu’ sadece yasak duygularımıza değil, popüler kültürle kurduğumuz mahcup zevklerin en derinine hitap etti. 1. İkinci Bahar2. Kartallar Yüksek Uçar3. Küçük Ağa (1984 versiyonu)4. Süper Baba5. Bay Alkolü Takdimimdir6. Bizimkiler7. Çalıkuşu (1986 versiyonu)8. Üç İstanbul9. Hacı Arif Bey 10. Kuruluş Yayımlandığı dönem: 2011-2014Yönetmen: Durul Taylan, Yağmur Taylan, Yağız Alp Akaydın, Mert Baykal Senaryo: Yılmaz Şahin, Meral Okay, Ceylan GüleçOyuncular: Halit Ergenç, Meryem Uzerli, Nur Fettahoğlu, Okan Yalabık, Selim Bayraktar, Mehmet Günsür, Selma Ergeç, Nebahat Çehre Başarısının bir ayağını, 1990’ların sonundan itibaren, edebiyatta veya müzik alanında görülen Osmanlı tarihine yönelik ilgi oluşturur ‘Muhteşem Yüzyıl’ın. Ve tabii bu ilgi, güçlü bir hikâye anlatıcılığıyla buluşur. Osmanlı’nın en parlak dönemine ait güç ilişkileri, aşk ve entrikaları epik bir anlatıyla karşımıza çıkardı. 16’ncı yüzyıldaki çağdaşı İngiliz İmparatorluğu’nun benzer şekilde en ihtişamlı dönemini ekrana taşıyan ‘Tudors’ dizisi gibi, görsel ve metinsel olarak çok iyi kurgulanmış bir televizyon anlatısı sunduğu için, sadece yerel değil küresel izleyicinin de ilgisini yeterince çekti. Hem kültürel hem de siyasal olarak Osmanlı’ya duyulan ilginin arttığı bir dönemde, parlak oyunculuğu, kaliteli yapım ve yönetim altyapısı açısından, Türkiye’de televizyon dizileri açısından dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Yayımlandığı dönem: 2002-2003Yönetmen: Çağan IrmakSenaryo: Mahinur Ergun, Meral OkayOyuncular: Özcan Deniz, Nurgül Yesilçay, Selda Alkor, İpek Tuzcuoğlu, Devrim Saltoğlu, Menderes Samancılar, Şerif Sezer Ona ‘pazartesi sendromunu bitiren dizi’ de denirdi. İşletmeciler yayın gecesinde lokantaların ıssızlaştığından dert yanardı. Adına turlar düzenlendi, Kapadokya ihya oldu. İlk kez ‘Dicle’nin sürmesi’, ‘Bahar‘ın eşarbı’, ‘Seymen’in yüzüğü’ pazarı oluştu, objeler kapış kapış gitti. Beyaz gömlekli, romantik, yakışıklı Seymen Ağa ile New York’ta okumuş İstanbullu güzel kızın aşkına hepimiz inandık. Yan hikâyeler, karakterler ihmal edilmemişti; hepsini gerçek sandık. Müziği muhteşemdi, çok kişinin telefon zili oldu. Fon benzersizdi; eşsiz görseliyle Kapadokya. ‘Yüksek sosyete’ yerli dizi izlediğini söylemeye belki ilk kez çekinmedi! Özcan Deniz’e dokunmak için lüks gece kulübünde masanın altında emekleyen kadınlar da gördüm, otobüs turuyla gelip etrafındakileri duvara çarparak sarılmaya koşanları da... Meral Okay’ın hikâyesi, Mahinur Ergun’un senaryosu; Abdullah Oğuz’un mavi New York’uyla başladı, Çağan Irmak’ın turuncu sıcak tonlarında kalplere dokundu. ‘Asmalı Konak’ sıradışı bir işti. Büyüleyici gizleri de vardı, dümdüz gerçekleri de. Unutulmaz... Yayımlandığı dönem: 1993-1997Yönetmen: Kartal Tibet, Osman Sınav, Orhan OğuzSenaryo: Sulhi Dölek Oyuncular: Şevket Altuğ, Jülide Kural, Şevval Sam, Sümer Tilmaç, Sevinç Erbulak, Bennu Yıldırımlar ‘Süper Baba’ dizisinde Şevket Altuğ’un Fikret karakteriyle yansıttığı; bizim sinemada pek sık denk gelme şansına erişemediğimiz, Münir Özkul’un gençliğiydi sanki. Çocukken blok flütle jenerik şarkısını çalmaya çalışarak müziği vesilesiyle de olsa dahil olmaya çalıştığımız bir kolektif yaşam hikâyesi anlatılıyordu bu dizide. ‘Bana bir masal anlat baba’ diye başlayan şarkıdaki ‘İçinde İstanbul olsun’ sözü, sözde kalmamıştı. Kent mücadelesi dizinin önemli bir parçasıydı. İpek karakterinin çocuk köyüne tahsis edilmesini istediği yeşil alana otel yapılmasına karşı başlattığı ‘Ütopya’ya Hayır’ eylemi, uzun süre bir aks olarak aktı. Entrikadan, aşktan bağımsız bir aks... Biz bir televizyon dizisinde şu sözleri duyarak büyüyen şanslı çocuklarız: “Herkesi hayır demeye çağırıyorum. Çevrenin, İstanbul’un böyle hızla yozlaşmasına karşı olduğunu söyleyen, yarınlardan kaygı duyan herkesi... Çıksınlar kabuklarından. Susmasınlar!” Dizi aile ekseninden yola çıksa da, başrolündeki kadınlar sadece aile içinde konum kazanmış karakterler değildi. İpek, Deniz, Elif, Zeynep... Başına buyruk, inatçı, nevi şahsına münhasır kadınlar... ‘Süper Baba’, içinde pek çok alternatif aile formülünü barındırıyordu. Kendi olmaktan vazgeçmeden büyük bir ailenin parçası olanların hikâyesiydi. Yayımlandığı dönem: 2004-2005Yönetmen: Çağan IrmakSenaryo: Fikret Bekler, Kerim Ceylan, Sertaç Ergin, Çağan Irmak, Nihan KüçükuralOyuncular: Selda Alkor, Özge Özberk, Mehmet Ali Nuroğlu, Tuba Büyüküstün, Melisa Sözen, Şerif Sezer Türkiye’de siyasal şiddetin alabildiğine yaygınlaştığı ve yolun 12 Eylül’e (1980) çıktığı, 1970’lerin son yıllarının siyasal alacakaranlığında geçen bir hikâye… Ama o dönemle 2000’ler Türkiye’sinin düşünce, duygu ve değer dünyasının sarsıcı şekilde karşılaştırmasını yapan bir boyutu da var. 1970’lerde sokaktaki siyasal çatışmaların dışında neler olup bitmekteydi? İnsanlar nasıl yaşamakta, birbirleriyle nasıl ilişki kurmakta, nelerle neşelenmekte, nelere hüzünlenmekte, ne umutlar taşımakta ve nelerden kaygılanmaktaydılar? Evlerimizin içindeki hayat nasıl akıp gitmekteydi? Aşkın tarifi neydi? Şarkılar ne söylemekteydi? İnsanların duyguları, duyarlılıkları, anlam dünyaları nasıldı?.. İşte ‘Çemberimde Gül Oya’, Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin en önemli kırılma noktası olan 12 Eylül’ü yukarıdaki sorular çerçevesinde gündelik hayat tecrübesi açısından sosyolojik bağlama oturtarak değerlendirmeye teşvik edici mahiyet ve yetkinlikte bir yapıt, daha doğrusu başyapıttır. Çağan Irmak, yaratıcı dehasıyla ‘belgesel’ içerikte ama aynı zamanda ‘destansı’ dokuda ve ülkenin üzerine karabasan gibi çöken siyasal şiddete rağmen gençlerin hâlâ ideallerinin olduğu, toplumsal dayanışma ruhunun canlılığını sürdürdüğü, sevgi ve emeğin hiçe sayılmadığı bir Türkiye’den insan manzaraları sunar bu dizide bize… Yayımlandığı dönem: 2009-2011Yönetmen: Uluç BayraktarSenaryo: Kerem Deren, Pınar BulutOyuncular: Kenan İmirzalıoğlu, Cansu Dere, Tuncel Kurtiz, Yiğit Özşener, Barış Falay, Haluk Bilginer ‘Ezel’i beğenmeye sebep birçok bileşen var. Bunların başında senaryo geliyor. Alexandre Dumas’nın unutulmaz romanı ‘Monte Kristo Kontu’ benzeri evrensel normlarla tasarlanmış karakterlerin, bu toprakların intikam öykülerinin altında yatan psikolojik ve sosyokültürel harmanlarla mükemmel uyumlanması, karakter derinliklerindeki dramatik çözümlemeler, epik tiratların samimiyeti gibi... ‘Ezel’ senaryosu en baştan tüm hikâyesini açığa vurur ve izleyiciyle sarih bir bağ kurar. Seyircisine sunduğu intikam öyküsü çok nettir: En yakınları tarafından sırtından bıçaklanmış bir delikanlının tekrar ayağa kalkışı ve stratejik hamlelerle öç alışı... ‘Ezel’in senaristi ve yönetmeni aşkı, akıl hocalığını, düşmanlığı hep aynı öykü iskeleti üzerinde örerler ve asla sapmazlar. Cast çalışması da bu senaryoya ihanet etmez ve her karaktere cüretkâr oyuncular seçilmiştir. Yayımlandığı dönem: 2004-2009Yönetmen: Jale Atabey Özberk, Hakan AlgülSenaryo: Gülse BirselOyuncular: Gülse Birsel, Levent Üzümcü, Ata Demirer, Gazanfer Özcan, Hümeyra, Evrim Akın, Hale Caneroğlu, Şenay Gürler, Bülent Polat, Engin Günaydın, Binnur Kaya, Sarp Apak Genelde erkeklerin at koşturduğu komedi havzasına yüksek topuklarıyla sağlam bir giriş yapan Gülse Birsel, altı sezon ve 190 bölüm boyunca yüzümüzü güldürdü. Yenilik ve gelenek savaşını, alaturka ve alafranga çatışmasını, sınıf farkını çok sağlam karakterler üzerinden ve hiç ajitasyona başvurmadan, yargılamadan, enine boyuna işledi. İffet Hanım (Hümeyra) ve Tahsin Bey’in (Gazanfer Özcan) bolca kullandığı Osmanlıca kelimelerin yanına Selin’in (Evrim Akın) ‘oha felan oldum’unu, ‘oldu, gözlerim doldu’sunu kattı, kendi jargonunu oluşturdu. “Ben de Nişantaşı çocuğuyum” diye yırtınan Burhan Altıntop’u (Engin Günaydın), her an salon kadını çizgisinden kaymaya hazır Şahika’yı (Binnur Kaya), gerçek Nişantaşı kadını Fatoş’u (Şenay Gürler), ofis boy Şesu’yu (Bülent Polat), genç sevgili Tanrıverdi’yi (Sarp Apak), Volkan’ın (Ata Demirer) Aslı’yla didişmelerini, şarkılarını ve diğer sayısız karakteri unutmak mümkün mü? Oyuncular gitti, oyuncular geldi, ‘Avrupa Yakası’ yerini ve kimliğini hep korudu. 80’ler listeleri, 90’lar listeleri yapılıyor ya, 2000’lerle ilgili listelenebilecek hemen her şey ‘Avrupa Yakası’nda kesin konu edilmiştir. ‘Avrupa Yakası’ popüler kültürün ‘vakanüvisi’ oldu. Yayımlandığı dönem: 2010-2013Yönetmen: Doğan Ümit Karaca, Serdar Akar, Sadullah Şentürk Senaryo: Ercan Mehmet Erdem, Birol TezcanOyuncular: Erdal Beşikçioğlu, Fatih Artman, İnanç Konukçu, Berkan Şal, Seda Bakan, Canan Ergüder, Nejat İşler Cinayet bürosunda çalışan aykırı bir başkomiser ve dert ortağı ekibi… Emrah Serbes’in romanından uyarlanan ve büyük ilgi gören ‘Behzat Ç.-Bir Ankara Polisiyesi’, ana karakterlerinin çarpıcılığı kadar arka planından ekrana yansıyan kimi güncel dertlerle de ilgi görmüştü. Toplumsal hafızalarda yer etmiş Hrant Dink suikastı, Festus Okey cinayeti, Cumartesi Anneleri, trans cinayetleri gibi yakıcı meseleler, dizinin bazı bölümlerinde ekrana yansımıştı. Arıza, ağzı bozuk ve romantik ‘Amirim’, ‘Her temas iz bırakır’ ilkesi gereği zihinlerimizde ve elbette televizyon tarihimizde ‘derin bir iz’ bıraktı, gitti… Kim bilir, belki bir gün geri döner; sevenleri de Behzat, Harun, Hayalet, Akbaba ve Eda’yla hasret giderir. 1. İkinci Bahar2. Yaprak Dökümü (2005 versiyonu)3. Asmalı Konak 4. Kadın 5. Arka Sokaklar6. Ezel7. Perihan Abla8. Binbir Gece9. Bir Istanbul Masalı 10. Aşk-ı Memnu (2008 versiyonu) Yayımlandığı dönem: 1989-2002Yönetmen: Yalçın Yelence, Erkavim YıldırımSenaryo: Umur Bugay, Fuat Örer, Elvan Pektaş Deniz, Sulhi Dölek, Ferda Aydar, Asaf Köksal, Serdar BordanacıOyuncular: Erdal Özyağcılar, Savaş Dinçel, Cihat Tamer, Engin Şenkan, Ayşe Kökçü, Atılay Uluışık, Mehmet Akan, Ercan Yazgan, Aykut Oray, Uğurtan Sayıner, Oktay Sözbir, Selçuk Uluergüven, Ali Uyandıran, Güzin Çorağan Nakış gibi işlenmiş oyunculuklar, tekrara dayalı garantili senaryo ve hâlâ komik bir dizi... Ama en başta, herkesin kendi hayatından tanıdığı bir karakter galerisi: Kıl apartman yöneticisi müzevir Sabri Bey, herkese eyvallah çeken ama hep kendi kayığını yüzdüren Kapıcı Cafer, pencereye tünemiş Sarhoş Cemil, yarım işadamı-yarım mafya-ful bitirim ‘Katil’ ve beyaz Türk kontenjanından Şükrü Bey ailesi. Kısacası memleket gibiydi dizinin geçtiği apartman... Yeni Türkiye’nin çekirdeği de oradaydı, eski Türkiye’nin dalı budağı da. Senarist Umur Bugay’ın, ‘Kapıcılar Kralı’ filminde kurduğu hikâyeyi genişletmesiyle ortaya çıkan ‘Bizimkiler’i, yaşı tutup da seyretmeyene rastlayamazsınız. Yalnız bir fark var. ‘Bizimkiler’in temsil ve tahlil gücü o kadar fazlaydı ki, dizinin geçtiği apartman gerçek olsa ve onu bugün ziyaret etseniz, Türkiye iktisadi ve toplumsal dönüşüm babında ne yaşadıysa, aynısını yaşamış bulursunuz. Bugay’ın kurduğu düzen, kesin tıkır tıkır işlerdi. Hem nasıl işlemesin, tüm karakterler zaten üç aşağı beş yukarı aynı repliklerle 13 sezonu tamamladılar ve biz de bu yöntemi deli gibi sevdik. Biraz kulak kabartsanız yine duyarsınız: “Şimdi tutuyorum zaptı”, “Benim adım Cemil”, “Sevim koş, katil geldi”, “Vatandaşa cart curt yok”... Bunlar unutulur mu! Yönetmenler: Mahinur Ergun, Çağan Irmak Oyuncular: Derya Alabora, Zuhal Gencer Erkaya, Füsun Demirel, Suzan Aksoy, Cem Davran, Fikret KuşkanTRT’de yayımlanan ve Mahinur Ergun’un yönettiği dizi, önce sessiz sedasız gitti ama sonra hatırı sayılır bir hayran kitlesi kazandı. Bu ilgi nedeniyle, 2001’de bu kez Çağan Irmak yönetiminde yeni bölümleri çekildi. Yönetmen: Ümmü Burhan, Faruk TeberOyuncular: Beren Saat, Cansel Elçin, Okan Yalabık, Engin Şenkan, Ayda Aksel, Lale MansurFarklı politik görüşleri nedeniyle araları açılan iki eski dost Rıza ve Şevket’in çocuklarının âşık olmasıyla başlar, bu aşkın etrafına dönemin siyasi gelişmeleri örülür. Dizi, öncesi ve sonrasıyla 27 Mayıs darbesi, Adnan Menderes’in idam edilişi, 70’lerin çatışan öğrenci grupları ve Türkiye’nin bu dönemlerdeki iklimini başarıyla işlemişti. Yönetmen: Mesude ErarslanOyuncular: Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar, Gökçe Bahadır, Fahriye Evcen, Deniz ÇakırReşat Nuri Güntekin’in 1930 tarihli romanı, Osmanlı’nın Batılılaşma çabasına girdiği dönemdeki toplumsal bunalımları aile ölçeğinde ele alır. 2006’da çekilen bu versiyonda ise hikâye oynadığı dönemde geçiyor. Yönetmen: Onur Ünlü, Eyüp Boz, Murat OnbulOyuncular: Ahmet Mümtaz Taylan, Ali Atay, Köksal Engür, Cengiz Bozkurt, Serkan Keskin, Osman SonantSenaryosunu Burak Aksak’ın yazdığı dizi, hayranı bol bir absürt komedi. Aynı gün, aynı hastanede doğan iki bebek, yatak sayısı az olduğu için yan yana yatırılır ve beşik kertmesi olurlar. 25 sene sonra Mecnun’un ailesi, Leyla’yı istemeye gider. Yönetmen: Zeynep Günay TanOyuncular: Erkan Petekkaya, Ayça Bingöl, Wilma Elles, Meral Çetinkaya, Aras Bulut İynemli, Farah Zeynep Abdullah, Yıldız Atiksoy1960’larda, kötülükte sınır tanımayan bir kocası olan Cemile’nin, kızları Berrin ve Aylin, oğulları Mete ve Osman’la verdiği mücadele, Osman’ın gözünden anlatılır. Yönetmen: Metin Günay, Osman SınavOyuncular: Savaş Dinçel, Sermin Hürmeriç, Peker Açıkalın, Selin Dilmen, Hasan Kaçan, Kadir Çöpdemir, Mehtap BayrıBir aile öyküsü anlatan; Nusret Baba, Ayhan Anne ve özellikle Heredot Cevdet karakterleriyle unutulmazlar arasına giren dizi, çekimlerin yapıldığı İstanbul’un Kuzguncuk semtiyle özdeşleşti. Yönetmen: Türkan Derya, Aydın BulutOyuncular: Emre Kınay, Zuhal Olcay, Uğur Polat, Itır Esen, Oktay Kaynarca, Ruhi SarıKocası intihar eden Olcay, eski usul bir mahalleye taşınmak zorunda kalır. İşsiz Yusuf’un yazmaya çalıştığı ‘Mahallenin Romanı’ ile paralel olarak burada yaşayan karakterlerin başından geçenler anlatılır. Yönetmen: Osman Sınav, Serdar Akar, Mustafa Şevki DoğanOyuncular: Necati Şaşmaz, Oktay Kaynarca, Özgü Namal, Gürkan Uygun Bir diziden çok daha fazlası; diziler ve filmler silsilesi. ‘Bu bir mafya dizisidir’ sloganıyla başladığında ekranlarda hâlâ benzerlerini gördüğümüz bir tarzın da yolunu açtı. Yönetmen: Mehmet Ada Öztekin, Hilal SaralOyuncular: Kıvanç Tatlıtuğ, Buğra Gülsoy, Öykü Karayel, Mustafa Avkıran, Zerrin TekindorAgresif yapılı ama kalbi yumuşak Kuzey’le mantıklı, çalışkan, hedefleri büyük abisi Güney’in hikâyesi. Tek ortak noktaları Cemre’ye aşkları olan iki kardeşin hayatta var olabilmek için verdikleri zorlu mücadele. Yönetmen: Hilal Saral, Hakan İnanOyuncular: Beren Saat, Engin Akyürek, Sumru Yavrucuk, Musa UzunlarVedat Türkali’nin yazdığı aynı isimli senaryo, 1986’da filme çekilmişti. Olayların bir tecavüzle başladığı hikâye, hâlâ yol almaya çalıştığımız kadın mücadelesi konusunda bir bilinç yaratmayı başardı. Yönetmen: Hüseyin KarakaşOyuncular: Sadri Alışık, Can Gürzap, Serap Aksoy, Selda Alkor Yönetmen: Sevgi Birsel Oyuncular: Demet Akbağ, Yılmaz Erdoğan, Serhat Özcan, Deniz Özerman, Bican Günalan Yönetmen: Okan UysalerOyuncular: Filiz Akın, Rutkay Aziz, Ceylan Palay, Müşfik Kenter Yönetmen: Haluk Bener, Sadullah Celen Oyuncular: Şebnem Sönmez, Engin Alkan, Olgun Şimşek, Tuba Erdem, Özlem Türkad, Çağlar Çorumlu Yönetmen: Onur Saylak Oyuncular: Haluk Bilginer, Cansu Dere, Metin Akdülger, Şebnem Bozoklu Yönetmen: Seren Yüce Oyuncular: Haluk Bilginer, Serkan Keskin, Nur Sürer, Okan Yalabık, Ali Atay, Tülin Özen Yönetmen: Yalçın YelenceOyuncular: Perran Kutman, Şevket Altuğ, Ercan Yazgan, Tuluğ Çizgen Yönetmen: Halit RefiğOyuncular: Müjde Ar, Salih Güney, Şükran Güngör, Itır Esen Yönetmen: Metin GünayOyuncular: Engin Altan Düzyatan, Kaan Taşaner, Hülya Darcan, İlker Aksum, Hande Soral