"BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİ ÇOK DAHA GENİŞ KESİMLERE YAYGINLAŞTIRIYORUZ"
Finansal sektörün sigortacılık ayağını da ihmal etmeyerek, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin derinleşmesine ve gelişmesine katkı sağlayacaklarını belirten Erdoğan, "Sektörün 18 senede gösterdiği performans, sistemin halkımız nezdindeki konumunu güçlendirmiştir. İçinden geçtiğimiz dönem bize, bu alanda yeni reformların vaktinin geldiğini gösteriyor. Bireysel Emeklilik Sistemini çok daha geniş kesimlere yaygınlaştırıyoruz. Nüfusumuzun yüzde 25’ini oluşturan 18 yaş altındaki çocuklarımızın sisteme girebilmesinin önündeki engelleri kaldırıyoruz. Böylece, tasarruf alışkanlığının ve finansal okur-yazarlık bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılmasını teşvik ediyoruz. Çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak için, bu süreci yüzde 25 devlet katkısıyla destekleyerek, kamunun üzerine düşen sorumluluğu da yerine getiriyoruz. Sandık, vakıf ve dernek gibi kuruluşlardaki emeklilik birikimlerinin, 2023 yılı sonuna kadar Bireysel Emeklilik Sistemine aktarımına imkan veriyoruz. Ayrıca sistemi; eğitim, sağlık ve hayat sigortaları gibi çeşitli tasarruf ürünleriyle entegre ederek, uygun maliyetler ve devlet destekleriyle vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sermaye ve finans piyasalarında bir diğer önemli adımı genç girişimciler için attıklarına dikkati çekti.
Türkiye'nin teknolojiyi odağına alan girişimlerde ciddi bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, "Öyle cevval gençlerimiz var ki oyundan biyoteknolojiye, fintekten siber güvenliğe kadar pek çok alanda, gelecek vadeden teknolojiler geliştiriyor, yenilikçi işlere imza atıyorlar. Gururumuzu kabartan bu gibi projeler aksamasın ve girişimcilik ekosistemi belirli bir olgunluğa erişsin diye kitle fonlaması platformlarını hayata geçiriyoruz." ifadelerini kullandı.
"CARİ AÇIKLA MÜCADELEDE 3 TEMEL POLİTİKAYI TAKİP EDECEĞİZ'
Erdoğan, cari açıkla mücadelede 3 temel politikayı takip edeceklerini belirterek, "İlk olarak, yapısal cari açığa odaklanıyoruz. İkinci önceliğimiz, ihracatın tabana yayılmasını sağlayarak, potansiyeli olup hiç ihracat yapmamış KOBİ'leri ihracata teşvik etmektir. Üçüncü ve son alanımız ise sanayide yeşil dönüşümü desteklemektir." dedi."Bu temel politikaların detaylarına girmeden önce dikkatinizi 1962 yılından bugüne ülkemizin ihracat serüvenine çekmek istiyorum." diyen Erdoğan, görüntüde takip edilen alanın adının ürün uzayı olduğunu, hangi malların ihraç edildiğinin, sektörlerin ve hatta bu sektörlerin birbirleriyle ilişkisinin buradan izlenebildiğini kaydetti.
Erdoğan, 1962'de çoğunlukla tarım ürünleriyle sınırlı sayıda maden ihraç edildiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Yıllar itibarıyla ihracatın niteliğindeki değişime baktığımızda 1960'larda ve 1970'lerde pek bir dinamizm göremiyoruz. Devamında 1980 sonrası dönemde ihracatta çeşitlilik artmaya başlıyor. Bu dönemde ihracat sepetimize tekstil, ana metaller ve bazı kimyasal ürünler dahil oluyor. Siyasi istikrarsızlığın hakim olduğu 1990'larda ihracatımız da aynı kaderi paylaşıyor. Bizim iktidarımızla birlikte 2002'den sonra ise ihracatımızda görülmemiş bir hareketlilik başlıyor. Makine ihracatı, beyaz eşya ihracatı, ekipman ihracatı hızla artıyor. 60 küsur sene sonra nihayet bu dönemde sanayide büyük bir gelişime, üretimde ve ihracatta kayda değer bir çeşitlenmeye şahitlik ediyoruz. Hemen arkamda Türkiye'nin ürün uzayını izleyebiliyoruz. Bu başarıyı takdir etmekle birlikte yeterli görmüyoruz. Sanayide ithal ara malına bağımlılığımızın yüksekliği ve teknoloji yoğunluğunun arzu ettiğimiz seviyelerde olmaması sebebiyle ihracatımızın kilogram başına değeri düşüktür. Yapısal cari açıkla mücadele işte bu yüzden önemli, işte bu yüzden gereklidir."
"CUMHURBAŞKANLIĞINA BAĞLI SAĞLIK ENDÜSTRİLERİ BAŞKANLIĞI KURUYORUZ"
"Sanayimizde kapasite artışı sağlayacak ve rekabet gücümüzü bir üst basamağa taşıyacak adımlar atıyoruz." diyen Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Özellikle kredi garanti fonu teminatıyla 5. ve 6. bölgelerde yapılacak imalata dayalı ithal ikamesini sağlayan ve ihracatı önceleyen yatırımlara uzun vadeli cazip kredi destekleri veriyoruz. İmalat sanayimizi, küresel değer zincirlerine daha güçlü bir şekilde entegre etmek üzere hedef ülkeler özelinde destek programlarını uygulamaya koyuyoruz. Yenilikçi ve güçlü bir sağlık endüstrisinin geliştirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığına bağlı Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz. Bu yeni bir adım. İlaçtan aşıya medikal cihazlardan biyoteknolojik ürünlere kadar pek çok stratejik malzemenin yurt içi imkanlarla rekabetçi bir şekilde geliştirilmesi ve üretilmesi çalışmaları bu Başkanlığın sorumluluğunda yürütülecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni gelişen teknolojilerde de söz sahibi olmak istediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bilindiği gibi dijital dönüşüm ve yapay zeka temelli tüm teknolojilerin tabanında yazılım bulunuyor. Ekonomide rekabet gücü kazanma, doğru veriye ulaşma, veriyi analiz etme ve en uygun çözümleri geliştirme konusunda da yine yazılım teknolojilerine ihtiyaç duyuyoruz. Ülkemizin bu alandaki kabiliyetlerini geliştirmek, genç istihdamını teşvik etmek ve küresel rekabet gücü kazanmak için Cumhurbaşkanlığı himayesinde bir de Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz. Bu iki yeni yapı tıpkı Savunma Sanayinde olduğu gibi sağlıkta ve yazılımda yerlilik oranlarının artmasına hizmet ederek, yurt içi ekosistemi besleyecek ve ülkemize yeni üstünlük alanları kazandıracaktır."