Ünlü oyuncu Olivia Munn, son bir buçuk yılı hiç beklemediği bir zamanda yüzleştiği meme kanseriyle boğuşarak geçirdi. Sonunda hastalığını yendi, hatta kısa süre önce ikinci kez anne oldu. Ama belli ki geçirdiği o zorlu süreç onun hayata bakış açısını da değiştirdi.
Sinema ya da TV dünyasında ünlülerin yükseliş öykülerini bilirsiniz genellikle... Derin bir yoksulluktan gelirler ve günün birinde eski hayatlarının üstüne bir sünger çekip görkemli bir dünyaya adım atarlar. Bazen bir tek film onlara bu yolu açar... Onca yıl uğraşıp didinip hayallerine erişemezler ama günün birinde bir tek yapım hayatlarını değiştirir. Sonra da geri kalan yıllarını bir peri masalı güzelliğinde tamamlayıp bu dünyadan göçüp giderler.
Son 20 yıldır gösteri dünyasına damgasını vuran isimlerden biri Kelly Brook. Oyuncu olarak rol aldığı filmler ve tanıtım yüzü olduğu kampanyalar bir yana özel hayatıyla da her zaman gündemde kalmayı bildi.
Bütün dünya onu bundan yıllar önce tanımıştı. Aslına bakılırsa bu durum onun kontrolü ve isteği doğrultusunda olmadı. Kendisi öyle dikkat çekici bir şekilde yaşamayı tercih etmese de o anda yapabileceği bir şey yoktu. Çünkü ablası, ülkesinin gelecekteki kralı olan orta yaşlı prensle evleniyordu. Üstelik daha 20 yaşında bile değildi... Çok gençti, çok güzeldi.
Gösteri dünyasının ünlülerine şöyle bir bakalım... Bir yandan kariyeri 'tıkır tıkır' ilerleyen, bir yandan da özel hayatında tam aradığını bulmuş kaç tane ünlü var? Bunların sayıları bir elin parmaklarını bile geçmez ne yazık ki...
Genç yaşta Spice Girls grubuyla büyük şöhret kazanan, dünyanın en ünlü futbolcularından David Beckham’la yaptığı evlilikle bu ününü perçinleyen yıldız isim hem bu mutlu evliliği hem artık boyunu geçen dört çocuğu hem de moda dünyasının önde gelen isimlerinden biri haline geldiği başarılı iş yaşamıyla adından söz ettirmeyi biliyor.
“Ben asla evlenmeyeceğim. Çocuk sahibi olmayacağım. Çalışacağım, harika arkadaşlarım var, hayatım dolu, iyi gidiyorum”
Dünyanın en ünlü ve zengin ailelerinden birinin varisi olarak ün salan Paris Hilton tüm hayatını büyük bir bolluk ve şöhretle, hızlı gece hayatı ve pervasız haliyle yaşamıştı. Onun adı hep manşetlere hızlı gece hayatı, sürekli değiştirdiği sevgilileri, defalarca nişanlanıp evlilik yolundan dönmesi ve karıştığı skandallarla taşınırdı.
Çocuk denecek yaşta şöhret olduğundan beri hayatını hep göz önünde yaşamak zorunda kalmıştı. Albümleri milyonlar satan yıldız bir şarkıcı oldu, ardından beyaz perdede ve dizilerde oynadığı rollerle oyunculukta da varım dedi.
Bugün bütün dünya onu kendi dünyaya getirdiği çocuklarından bile daha genç sevgilisiyle konuşuyor. Her ne kadar verdiği bir röportajda "Benim yaşıtım olan erkekler çoktan öldü" diye konuşsa da belli ki özel hayatı söz konusu olduğunda "yaş" onun için üzerinde durulmayacak bir ayrıntı.
Ünlü bir ailenin üyesi olmak bambaşka bir durum... İnsan hem kendisi mercek altına alınır hem de bütün ailesi... Hele sıradan bir ailede dünyaya gelmiş olmanıza rağmen geleceğin kralı olan bir prens ile önce sevgili olup sonra evlenmişseniz.
Şöyle biraz geçmişe uzanalım... Henüz 20'li yaşlarınızda olduğunuzu düşünün. O zamanlar anne ve babanız büyük olasılıkla size çok yaşlı gelirdi... 40'lı ya da 50'li yaşlara geldiğinizde siz de ne kadar yaşlanacağınızı ve kim bilir nerelerde ne halde olacağınızı düşünürdünüz belki... Hatta bir ihtimal 50'li yaşlarda olduğunuzu düşünmek sizin için bir kabus haline gelmiş bile olabilirdi.
Bir zamanların büyük aşıkları Angelina Jolie ile Brad Pitt'in arasına kara kedi gireli uzun zaman geçti. Geçmişte isimleri bile tek tek değil "Brangelina" olarak anılan ünlü çift, artık kelimenin tam anlamıyla birbirlerine düşman oldu.
Bundan birkaç yıl önce verdiği bir röportajda eski fotoğraflara bakmaktan çok da hoşlanmadığını, bunun kendisinde yürek sızısı yarattığını söylemişti ünlü yıldız.. Daha o zaman 50'li yaşlarının ortalarında olan yıldız, en azından bir 10 yıl öncesine dönmeyi istediğini de saklamamıştı.
İngiliz kraliyet ailesinin gözde gelini Kate Middleton ile 2011 yılından bu yana evli olduğu geleceğin kralı William arasındaki aşkı artık bilmeyen yok... İskoçya'da bulunan St. Andrews Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarında başlayan birliktelikleri nice fırtınaya direndi... Arada ayrılıp barıştıkları bile oldu.
Yıldızı parlayan genç bir oyuncu olduğu günlerde zor bir karar vermiş, dünyanın öbür ucunda annesiz kalan bir çocuğu bağrına basıp ona anne olmuştu. O günden sonra da bir yandan kendine parlak bir kariyer inşa ederken adı hep vefakar bir anne olarak anılmaya devam etti.
Gösteri dünyasındaki ünlülerin aşklarını bilirsiniz... Biri biter, diğeri başlar. Özellikle de gençlik yılları söz konusu olduğunda bir tür değirmen birer birer bütün aşkları öğütür. Bunların çoğu unutulur gider... Ama bazıları kahramanlarından birinde bazen ikisinde de unutulmaz anılar bırakır.
Sosyal medyadan yaptığı samimi paylaşımlarında kâh yıllara meydan okuyan güzelliğini takipçilerine gösteriyor kâh gözü yaşlı hallerini sergileyerek ne kadar savunmasız bir halde olduğunu ortaya koyuyordu.