Denizde karşınıza çıkabilecek tehlikeli varlıklar
Güncelleme Tarihi:
Kuşadası’nda yüzerken kendisini bir şeyin ısırdığını söyledikten sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Mustafa Efe Ergen’in başına gelen, huzurlu mavilikleri kabusa çevirebilen plaj komşularımızı akla getirdi. Denizde serinlerken bu canlılarla karşılaşmanız binde, milyonda, hatta milyarda bir ihtimal. Ama işte o ‘ihtimal’ başa geldiği zaman artık ‘gerçek’ oluyor...
Lipsos: Dikenleri zehirli
Ege ve Akdeniz’de bol miktarda bulunuyor. 50-60 cm. boya ulaşabilen ve ekonomik değeri yüksek Lipsos çok zehirli dikenlere sahip.
Müren: Görünce kaçın
Çok kuvvetli çene ve dişleri var. Kıyıya yakın kayalıkların arasında bulunabilir. Saldırgan bir tür değil ama huzurunu kaçırırsanız belli de olmaz.
BAKMADAN GEÇME!
Pusula denizanası: Rengine kanmayın
Ciddi bir tehlike oluşturmasa da temas halinde bir hayli can sıkıcı olabilecek bir canlı. Özellikle Marmara’da zaman zaman bol miktarda rastlanıyor.
Deniz çiyanı: O gider, kılı kalır
Mönülerinde leşler olduğundan denizde hiçbir ölü canlıya dokunmayın. Kendi orada olmasa bile zehirli kılları leşin üzerinde kalmış olabilir.
BAKMADAN GEÇME!
Kum trakonyası: Doğru hastaneye!
Kuma gömülü yaşar ve oldukça zehirlidir. Dikeni battığında en yakın sağlık kuruluşuna gidilmeli. Kişiye göre ölüme neden olabilir.
Rina: Adımlara dikkat
Zehirli kıkırdaklılar ailesinin üyesi. Kuma gömüldüklerinden görülmeleri zordur ve hızlıca hastaneye koşmayı gerektirecek kadar da zehirlidir.
BAKMADAN GEÇME!
Vatoz: Sadece seyirlik
Kuyruğunda zehirli diken bulunuyor. Batması halinde çok şiddetli bir sancı çarpıntı, bulantı, terleme oluyor.Ölümcül olabilir. Ayrıca asla yenmemelidir, eti de zehirlidir.
İskorpit: Dokunan yanar
Trakonyadan sonra en tehlikeli zehre sahip balık bu. Kayalık yerleri tercih eder ve yüzgeçlerinin hepsi zehir içerir. Temas halinde hızlıca sağlık ocağına gidilmeli.
BAKMADAN GEÇME!
Elektrik balığı: Enerjisi yeter
Karadeniz dışında neredeyse tüm denizlerde bulunur. Kıyıya yakın yaşar ve 45-200 volt arasında elektrik üreterek oldukça sarsıcı olabilirler.
En tehlikeli köpekbalığı türü olarak bilinen büyükbeyaz, Türkiye’de sadece bir kez, ilk balıkadamlarımızdan Dr. Zareh Magar tarafından 1960’lı yıllarda görüldü. Köpekbalığı saldırısı olduğu iddia edilen son olaysa 1967’de yaşandı. Amerikan Hastanesi’nde çalışan doktor Güngör Güven’in, Tuzla’da zıpkınla balık avlamak için daldığında köpekbalıkları tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor. Aralarında Rahmi Koç’un da olduğu bir grup dalgıç deniz altında keşif yaptı, Dr. Güven’in yalnızca eli ve parçalanmış dalış malzemeleri bulundu.
BAKMADAN GEÇME!
NE YAPILMALI?
Ne yapılmalı?** Hemen en yakındaki sağlık ocağına gidilmeli. Söz konusu olan öldürücü bir canlı olmasa da kişinin sağlık durumu hayati bir tehlikeye neden olabilir.
** Yarada gözle görülebilen herhangi bir diken veya yabancı bir cisim varsa çıkarılmalı, yara temizlenmeli.
** Yarayı temizlemek amacıyla deniz suyu kullanılabilir.
** Sıcak (45 – 60 derece) muamelesi de pek çok deniz canlısının zehrini etkisiz hale getirir. Yaralanan bölge dayanılabilecek en sıcak suda 30-90 dakika bekletilmelidir. Acının devam etmesi durumunda sıcak su tedavisi tekrarlanmalı.
** Kanama yoksa yaranın üzeri kapatılmamalı.
** Yarada enfeksiyon belirtileri varsa bir tıp doktoru gözetiminde tedaviye başlanmalıdır.