"Kore'de üniversitelerde online eğitim teşvik ediliyor"Büyük ölçüde hakim olan durumun belirsizlik olduğuna dikkati çeken Saraç, "Salgının tatil dönemine denk geldiği ülkelerde dönem açılışları, belirlenemeyen ileri tarihlere bırakılmış durumda. Avrupa'da, Almanya gibi bazı ülkeler bahar döneminin açılışını erteliyor yani eğitim öğretimi bahar döneminde sürdürmek için tatil ediyor. İsveç ve Fransa'da eğitime ara verildiğini görüyoruz. Kore'de üniversitelerde online eğitim teşvik ediliyor. Üniversite özelinde bakacak olursak belirsizliklerin sürdüğünü, sadece dijital ortamları tavsiyeyle yetinildiğini görüyoruz. Harvard Üniversitesinin de salgın sırasında yüz yüze eğitimi durdurduğunu, kampüsteki derslerini dijital ortamda yürütmek üzere hocaları teşvik ettiğini biliyoruz." şeklinde konuştu.Saraç, böyle bir ortamdan toplumun bütün katmanlarının, iş dünyasının, sanayi, turizm ve ekonomik faaliyetlerin, hatta dış politikaların etkilendiğinin ortada olduğunu söyledi.Avrupa Birliği gibi küresel projelerin bile anlamını kaybettiği bu süreçten üniversitelerin, bilimin, akademinin etkilenmemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağına işaret eden Saraç, kendilerine, bilimsel süreçlerin, akademik faaliyetlerin en az hasarla bu badireyi atlatmasına çalışmanın düştüğünü dile getirdi."Bu çark tamamen durmamalı"Bütün devletlerin şu veya bu oranda ama mutlaka zararla ve hasarla çıkacağı bu süreç sonlandığında en büyük görevin yine bilim ve akademiye düşeceğini anlatan Saraç, şunları kaydetti:"Onun için devletimizin bilim çarkı hiçbir zaman durmamalıdır. Yavaşlayabilir, bir başka surete evrilebilir, pek çok yararlı husustan bir süreliğine vazgeçilebilir ama bu çark tamamen durmamalı. Türk yükseköğretimi pek çok ülkede olmayan bir tecrübeye sahiptir. Bu tecrübe bugünler içindir ve bu tecrübeden azami oranda istifade etmekteyiz. Bugün YÖK Genel Kurulumuzda bazı hususlarda kararlar aldık. Bu sene bahar dönemi eğitim öğretim sürecini sadece uzaktan eğitim, açık öğretim ve dijital öğretimle sürdürmeye karar verdik. Yani bahar döneminde yüz yüze eğitim yapılmayacak. Üniversitelerimiz yukarıda zikrettiğimiz uzaktan eğitim, açık öğretim ve dijital öğretim imkanları altında sunamayacakları programları, dersleri ve uygulamalı dersleri, yaz aylarında belirledikleri takvim içinde tamamlayacaklar. Diğer bir ifadeyle, bu program ve dersler için bahar dönemi takvimini yaz aylarına taşımış oluyoruz."Türk yükseköğretiminin yaz okulu tecrübesinin, üniversiteler için son derece değerli bir imkan sunduğuna dikkati çeken Saraç, yaz okulunun bitiş tarihleri göz önünde tutularak gelecek yıl eğitim öğretim takvimini de belirleyeceklerini dile getirdi.Bu hususta da geçmiş yıllarda sıra dışı durumlarda gerçekleştirilen uygulama ve tecrübeler ışığı altında bu konunun rahatlıkla yönetebileceğine değinen Saraç, "Kontrolden çıkan bir durum söz konusu olmadan inşallah bu olağanüstü zor süreci yönetmeye çalışıyor ve en az hasarla atlatacağımıza inanıyoruz. Kampüslerde rektörlüklerce gerekli görülmeyen durumlar dışında öğrenci bulunmaması en doğru olandır." ifadelerini kullandı.Yekta Saraç, idari ve akademik personelin de asgari oranda ve seyreltilerek görevlerini yapmaları için gerekli tedbirlere dair yönlendirme ve kararlarının bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:"Üniversitelerimizle daimi olarak 7/24 irtibat halindeyiz. Bugün gençlerimizden istediğimiz, dünyanın ve ülkemizin yaşadığı bu zor süreçte, mesuliyetinin idrakinde bir vatandaş olarak, sağlık alanında yapılan bütün ikazları dikkate almaları ve bu süre içinde kendilerini geliştirebilecekleri, kültür dünyalarını zenginleştirecekleri kaynaklara yönelmeleridir. Her şeyin daha önceki gibi yürümesini ve rutinin değişmemesini beklememeliler.Dünya iki ay önceki dünya değildir. Bugün farklı bir dünya var. Kurallar değişti, demokrasinin bayraktarlığını yapan devletlerin en basit insan haklarına bile kamu yararı için kısıt getirdiği günleri yaşıyoruz. Dolayısıyla gençlerimizin de beklentilerilerinin ve taleplerinin bu çerçevede olması icap ediyor." Amerika ve Avrupa ülkelerinde öğrencilerin eğitim öğretimlerinin de sonlandığına, bir kısmının da uzaktan öğretim ve dijital öğretimi hocalarına tavsiye ettiğine dikkati çeken Saraç, birçoğunun da sadece üniversiteleri kapatarak, öğrencilerine belirsizlik ortamı sunduğunu anlattı. - "Örgün öğretime ara vermek durumundayız" YÖK Başkanı Yekta Saraç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler de biliyoruz ki uzaktan öğretim ve dijital öğretim yöntemleri örgün öğretimin asla alternatifi olamaz. Üniversite hayatı eşsiz bir sosyalleşme ortamıdır. Fakat sevgili öğrencilerimiz, yaşadığımız bu olağanüstü günlerde örgün öğretime ara vermek durumundayız. Bu süreçte dijital imkanlardan sizler için sonuna kadar istifade etmek istiyoruz.Bazı programlar uzaktan öğretimle, açık öğretimle sürerken bazıları yaz okuluna kalabilir. Bu yeni durumu kabullenmek durumundayız. Ayrıca her bir programın doğası nasıl farklı bir talebelik öngörüyorsa burada da üniversitelerimizin bölümden bölüme farklı uygulamalarını anlayışla karşılamanızı istiyoruz. Bu uygulamalarda önceliğin sizlerin sağlığınız olduğunu, ülke çapında bir pişmanlığa düşülmemesi için bu tedbirlerin alındığını lütfen bilin." - YKS, 25-26 Temmuz'da yapılacak Diğer bir konunun da YKS olduğunu belirten Saraç, "YKS'nin, 25-26 Temmuz'da yapılmasını karara bağladık. Bu kararı almamızdaki neden, tedbirli olmak ve öğrencilerimizin daha salim ve dingin bir zihinle hazırlanarak bu imtihana girmesidir. ÖSYM ile bu takvimi birlikte sürdürüyoruz. Öğrencilerimiz ve ailelerimiz rahat olsun. Bu konudaki planlamalarımız tamamdır." açıklamasında bulundu.Saraç, şöyle konuştu:"YKS'de sorulacak müfredatla ilgili önceliğimiz ise bugünün gerçeklerinin yansıdığı bir şekilde öğrencilerimizin lehine olanı aramaktır. Sınavda sorulacak sorular, bu soruların kapsamı ve alanları Milli Eğitim Bakanlığımız ile uyum içinde onlardan gelen tekliflere göre şekillenecektir. Yükseköğretime giriş sınavlarının ortaöğretimi desteklemesi gerektiğinin farkındayız. Sınava girecek öğrencilerimiz şu açıdan rahat olsunlar. Daha önce yapılan çerçevede bir sınav olacaktır. Fırsat eşitliği ve sosyal adalet bizim vazgeçmeyeceğimiz bir esasımızdır." Saraç, anne-babalara yönelik de "Gençlerimiz için bu zor günlerde en iyisini sürekli arıyor ve yapmaya çalışıyoruz. Onların bu süreçten en az şekilde etkilenmesi için gayret ediyoruz. Dünyadaki üniversitelerde bu konuda ne oluyor, ne tür kararlar alınıyor, sürekli izliyoruz. Geleceğe yönelik planlamalar yapıyoruz ve tedrici bir şekilde bunları hayata sokuyoruz. Şu an kontrollü bir süreç izlemekteyiz. Bugünleri de hep birlikte, birbirimize kenetlenerek, dikkat, anlayış ve sabırla aşacağız inşallah." mesajını paylaştı. "Ön lisans, lisans ve lisans üstü için de geçerli" Saraç, basın mensuplarının uzaktan eğitime ilişkin, "Bu süreç, yüksek lisans ve doktora öğrencilerini de kapsayacak mı?" sorusuna da "Evet, bu söylediğimiz eğitim öğretimin bütün düzeyleri, ön lisans, lisans ve lisans üstü için de geçerli. Bu hususta asla bir ihmalkarlık söz konusu olmasın istiyoruz." yanıtını verdi. Türk yükseköğretim sisteminin pek çok konuda çok geniş tecrübeye sahip olduğunu vurgulayan Saraç, konuşmasını şöyle tamamladı:"Yaz okulu da bunlardan birisi. Yaz okulları öğrencilerimizin mağduriyet yaşamaması, başarısızlıklarını bir şekilde telafi etmeleri veya birtakım kendi ellerinde olmadan devamsızlıklarını telafi etmeleri için öngörülmüş, sisteme kazandırılmış bir husus. Yaz okulu tecrübesi bu zorlu günlerde yaz öğretimi sürecine evrilerek, üniversitelerimizin bu sıkıntılı günleri aşmasına da yardımcı olacaktır."