Tevrat'ın birinci kitabı Tekvin'de Nuh'un Gemisi, tanrının büyük bir sel tufanı sebebiyle Hz. Nuh'a, ailesi ve dünyadaki hayvanlardan birer çifti taşıyabilecek şekilde inşa etmesini buyurduğu gemi olarak geçiyor. Tekvin'e göre tanrı, Nuh peygambere geminin nasıl yapılacağına dair bilgiler verdi. Nuh'un Gemisi 150 gün boyunca süren Büyük Tufan boyunca suda kaldı. Suların çekilmesi ile beraber Nuh'un Gemisi tekrar karaya oturdu. M.S. 263 ile 339 yılları yaşamış piskopos Caesarea'lı Eusebius'tan bu yana Nuh'un Gemisi'ni arama çalışmaları devam ediyor. Nuh'un Gemisi'nin nerede olduğuna dair çok sayıda iddia bulunuyor. Bu iddialardan en çok kabul göreni geminin Ağrı Dağı'na oturması. Amerikalı araştırmacı Profesör Paul Esprante, geminin Ağrı Dağı'nda olduğuna dair çok sayıda kanıtın var olduğunu söylüyor. Ağrı Dağı iddiasını doğrulayacak yeni bir belgesel de yayınlandı. Belgesele göre 1949 yılında ABD Hava Kuvvetleri pilotu gizli Sovyet görevi kapsamında Ağrı Dağı yakınlarında uçuş gerçekleştiriyordu. O dönemde Türkiye'nin Sovyetler Birliği ile fiziki olarak sınırı bulunuyordu. 4720 metrede uçuş gerçekleştiren pilot, Ağrı Dağı'nda buz tabakasının üzerinde ilginç bir cisim fark etti. CIA kayıtlarına bu keşif, Ağrı Dağı Anomalisi olarak geçti. Fakat kayıtlar gizlendiği için 50 yıldan uzun süre Ağrı Dağı'nda ne görüldüğü büyük bir sır olarak kaldı. Richmond Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan Porcher Taylor, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde, görüntüleri talep etti. Görüntülerde kar tabakasının üzerinde açık şekilde görülen bir cisim göze çarpıyor. Fakat ABD savunma istihbarat örgütü DIA, 50 yıldan daha uzun süredir gizlenen görüntüler için aldatıcı bir ışık oyunu açıklaması yapıyor. Fakat Porcher Taylor, DIA'nın aksine görüntülerde insan yapımı bir şeyin net olarak göze çarptığını belirtiyor. Porcher Taylor, hazırladığı belgeseli çalışmaları için kullanacağını belirtiyor.