Tüm dünyayı saran koronavirüs salgınında en büyük görev sağlık çalışanlarına düşüyor. Doktorlardan temizlik işçilerine, hemşirelerden güvenlik görevlilerine kadar binlerce kişi hastaların tedavi edilmesi için canla başla mücadele ediyor. Türkiye’de bu alanda ön plana çıkan hastanelerden biri ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi. Hürriyet, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisine giderek 30 çalışanla bir araya geldi. Aslında içeri girerken, doktorlarla, hemşirelerle, güvenlik görevlileriyle konuşurken içimizde bir korku vardı: “Ya bize de virüs bulaşırsa.” Hastane görevlileri koruyucu tıbbi elbise, gözlük, yüz koruyucu, bone ve kendilerinin bile az kullandığı N95 olarak adlandırılan çok korunaklı maskeyi bize verdi ve işe koyulduk. Onları görevlerinin başında fotoğraflayıp, hikayelerini dinledik. İşte Cerrahpaşa savaşçılarının hikâyeleri: PROF. DR. İBRAHİM İKİZCELİ-ACİL TIP ANABİLİM DALI BÖLÜM BAŞKANI: “Koronavirüsle beraber hastane başvuruları arttı. Acil servisler dolup taşıyor. Herkeste bir panik havası var. Virüs kaptım öleceğim sanıyorlar. Çok fazla korkmaya gerek yok. Öksürük ve nefes darlığı olmadan acil servislere gitmeniz bir fayda sağlamaz, çünkü tedaviye sadece akciğer enfeksiyonu olursa başlanıyor. Lütfen test yaptırmak için acil servisleri meşgul etmeyin. Sadece öneri almak için gerçek hastaların zamanından çalmayın.” DOÇ. DR. ZEKAYİ KUTLUBAY-BAŞHEKİM: “Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Hastanemizde gerekli çalışmaları tamamladık. Hem korona pozitif hem de steril hastalarımız var. Poliklinikler ve servisler tüm hastalar için ayrı ayrı düzenlendi. Biz görevimizin başındayız. Vatandaş için en ön cephede bu salgınla savaşıyoruz. Lütfen sizler de bize yardımcı olun. Gereksiz yere acil ve polikliniklere gelerek işleri daha da zorlaştırmayın. Evinizde kalın sağlıklı kalın diyoruz. Hijyeninize dikkat edin.” SELMA KAÇAR ACİL HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRÜ: “Hemşire arkadaşlarımızdan birkaçı, 6 aylık bebeklerini evde bırakıyor ve buraya gelerek görevlerini yapıyorlar. Koronavirüs teşhisi koyulan hastalarla yakın temasta bulunuyor, büyük bir korkuyla evine giderek bebeklerini emziriyorlar. Vatandaşlara sizin aracılığınızla da çağrıda bulunuyorum. Lütfen evde kalın. Biz ailelerimizi de ikinci plana atarak sizler için görev başındayız. Ne olur evde kalın, bu illeti yenelim.” SEYİT ALİ KARAGÖZ-ACİL DOKTORU: “Kimimizin evde annesi, babası var. Bazılarının çocukları, eşi var. Bazı arkadaşların eşleri hamile. En kötüsü nedir biliyor musunuz? Eve gittiğinizde onlara sarılamıyorsunuz. Çünkü korkuyorsunuz. ‘Bana bugün virüs bulaştı mı’ sorusu sürekli aklımızda. ‘Ya bulaştıysa ya evdekilere de bulaştırırsam’ korkusu. Eve gidiyoruz. Selam bile vermeden banyoya koşuyoruz. Kıyafetlerimizi hemen yıkamaya atıyoruz. Direkt duşa giriyoruz.” SERAP BİBEROĞLU-UZMAN DOKTOR: “Eve her gidip kapıyı açtığımda 14 yaşındaki oğlumun odasına gitmesini, ben temizlenene kadar dışarı çıkmamasını istiyorum. Ama her gün kapıyı aralayıp, ‘Anne bugün hasta kaybettin mi’ diye sorunca çok duygulanıyorum. Doktor olduğum için akrabalarım ve yakınlarım sürekli beni arayıp bilgi istiyor. Benim için endişeleniyorlar. Ancak ben onlara her şeyin daha iyi olacağını söylüyorum. Çünkü canla başla çalışıyoruz.” ORHAN ERDEM GÜVENLİK GÖREVLİSİ: “Biz burada hem hastaların hem de hastane çalışanlarının güvenliğini sağlamakla görevliyiz. Koronavirüs sebebiyle acil serviste pek kimse çalışmak istemiyordu. Çünkü acil serviste tehlike biraz daha fazla. Gelen hastanın ne hastalığı var bu bilinmiyor. Biz 8 güvenlik görevlisi acil servis için gönüllü olduk. Hastaneye gelenler normal zamanda zaten gergin oluyor. Ancak çok uzun saatler çalışan hastane çalışanlarının da anlaşılması gerekiyor.” ESRA AK HEMŞİRE EZGİ AYDIN ACİL ASİSTANI EMEL ÇAVUŞ ŞİMŞEK ACİL HEMŞİRESİ FURKAN KÜÇÜKBEZİRCİ ACİL DOKTORU MUHDİ ÇELİK ACİL ASİSTANI PAKİZE AYGÜN ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRESİ HÜRRİYET FOTO MUHABİRİ: SELÇUK ŞAMİLOĞLU