Japonya’da yapılan bir araştırma, 40’lı yaşlarındaki Japonların yaklaşık yarısının günde ortalama 6 saatten az uyuduğunu ortaya koydu. Yeteri kadar dinlenemediğini söyleyenlerin sayısı yıldan yıla artarken, yetkililer toplumu daha az çalışmaya çağırıyor. Uzun çalışma saatleri ve stresli yaşam tarzıyla sık sık gündeme gelen Japonya’da yapılan araştırma, ülkedeki uyku alışkanlıkları ile ilgili çarpıcı veriler ortaya koydu. Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı geçtiğimiz yıl Kasım ayında yaşları 20 ve üzeri olan yaklaşık 6 bin 500 kadın ve erkeğe uyku ve diğer günlük alışkanlıkları ile ilgili sorular yöneltti. Sonuçlara göre, erkek katılımcıların yüzde 36,1’i, kadın katılımcıların ise yüzde 42,1’i günde 6 saatten az uyuduklarını ifade etti. Yaş aralığına göre ise, 40’lı yaşlardakilerde ‘6 saatten az uyuyanların oranı’ en yüksek oranı gösterdi. 40’lı yaşlardaki erkeklerin yüzde 48,5’inin, aynı yaş grubundaki kadınların ise 52,4’ünün 6 saatten az uyuduğu belirlendi. Düzenli uyuyanlar azalıyor 5 saatten az uyuyan Japonlar ise araştırmaya katılan tüm erkeklerin yüzde 7,5’ini oluşturdu. Kadınlarda ise 9,2 olarak tespit edildi. 40’lı yaşlardakilerde düzenli uykunun giderek azaldığını ortaya koyan araştırmaya göre, aynı yaş grubundaki erkeklerin yüzde 11. 3’ü, kadınların ise yüzde 10,6’sı 5 saatten az uyuyor. Dinlenemeyenler artıyor İnsanlara, uykularında yeterli düzeyde dinlenip dinlenmediklerinin de sorulduğu araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 20, 2’si yetersiz dinlendiğini ya da hiç dinlenemediğini belirtti. Bu rakam 40’lı yaşlarda yüzde 30,9’a yükseldi. Yeterli dinlenemediklerinden şikayet edenlerin oranı 2009 yılından bu yana kademeli olarak artıyor. Bakanlık uyarıyor: “Daha az çalışın” Bakanlık yetkilileri uyku yoksunluğunun zihinsel hastalıklardan, obeziteye, hipertansiyondan diğer sağlık sorunlarına birçok hastalığa neden olabileceğini hatırlatarak, insanları çalışma saatlerini azaltmaya ve yeterli düzeyde uyuyabilmek için diğer aile üyeleriyle ev işleri konusunda iş bölümü yapmaya çağırıyor. İŞTE ÇALIŞMAKTAN UYUYAMAYAN JAPONLARIN ŞEHİR HAYATINDAN GÜNLÜK GÖRÜNTÜLERDünyanın en çok çalışan ülkesi... Ölümlerin çoğu çalışırken gerçekleşiyor... İşte o ülkenin sokaklarından mesai dışı görüntüleri... Yemeyip içmeyip çalışan ve çoğunlukla uykularından ve özel yaşamlarından fedakarlık eden Japonlar, uzayan, uzatılan tatillerden fazlasıyla yoksun. Hal böyle olunca uykularını sabahın ilk saatlerinde sonlandırıp yollara düşmek onlar için sıradan bir ritüel. Bored Panda Japonların çalışma dışında aktivitilerini,işe gidiş şekillerini sosyal medyanın da dikkatini çeken şekilde gözler önüne serdi. Sıkışık metrolardaki yorgun bakışlar fotoğraflara yansıdı. Japonya, dünya genelinde çalışma saatlerinin en uzun olduğu ülkelerden biri. Ülkede son yıllarda çok çalışmaya bağlı ölüm olaylarında da artış var. 2017 sonunda Japonlar, çalışma saatleriyle ilgili hükümetin düzenlemeye gitmesi çağrısı yaptı. Onlardan biri Michiyo Nişigaki. Nişigaki'nin oğlu Naoya, mezun olur olmaz Japonya'nın en büyük telekom şirketlerinden birinde işe girdi. Annesi de oğluyla gurur duyuyordu. Naoya bilgisayarları seven bir gençti ve işini, Japonya'nın rekabetçi istihdam piyasasında kaçırılmaz bir fırsat olarak görüyordu Ama iki yıl sonra işler ters gitmeye başladı. Bu sadece örneklerden biri. Japonya'da çalışma saatlerinin uzun olması yeni bir durum değil. Uygulama ilk olarak 1960lı yıllarda başladı. Son dönemde ise karoşi ölümlerinde artış yaşandı. Japon reklam ajansı Dentsu'da çalışan 24 yaşındaki Matsuri Takahaşi, 2015 yılı Noel günü kaldığı yurttan atlayıp intihar etti. Takahaşi'nin ölümünden sonra genç kadının çok az uyuduğu, ayda en az 100 saat fazla mesai yaptığı ortaya çıktı. Makoto Iwahaşi, bunun özellikle işe yeni başlayanlar arasında çok olağandışı bir durum olmadığını söylüyor. Japonya dünyanın en uzun çalışma saatlerine sahip olsa da gelişmiş G7 ülkeleri arasında üretkenliği en az ülke konumunda. Çalışan haklarını savunanlar, önlemlerin yetersiz olduğunu ve asıl sorun olarak görülen 'gençler arasında uzun çalışma saatlerine bağlı yaşanan ölümlere' odaklanılmadığını söylüyor. Çalışanlara tanınan fazla mesai sürelerine yasal sınırlama getirilmesi gerektiğini savunuyorlar. Bu yılın başında hükümet, fazla mesai süresini ayda ortalama 60 saatle sınırlandırdı. Şirketler 'yoğunluğu' gerekçe göstererek 100 saate kadar fazla mesaiye izin veriyorlardı. Bu sınır ise 'karoşinin kırmızı çizgisi' olarak görülüyor. Muhalifler, hükümeti çalışanların refahı pahasına ekonomik çıkarlara öncelik vermekle eleştiriyor. Son 30 yıldır yaşanan karoşi olaylarını inceleyen akademisyen Koji Morioka, Japonlar hükümete güveniyor ama ihanete uğramış gibi hissediyorlar diyor. Son yıllarda gençler arasında ölümler arttı. Çalışan hakları savunucularının sayısı da giderek artıyor.Oğlu Naoya'yı kaybeden anne Michiyo Nişigaki'ye göre Japonya, El üstünde tutması gereken genç çalışanları öldürdürüyor. Şirketler kısa vadeli çıkarlarına odaklanıyor. Oğlum ve diğer genç işçiler çalışmaktan nefret etmiyor, yetenekliler ve iyi iş çıkarmak istiyorlar. Onlara, uzun saatler veya sağlık sorunları olmadan çalışma fırsatı tanıyın, ülkemiz için onlara sahip olmak bir ayrıcalıktır.