Güncelleme Tarihi:
Ünlü sanatçı Bülent Ersoy, Bodrum'da yaşama kararı aldı. Ersoy, Ajda Pekkan ve Ebru Gündeş'in de evinin olduğu ünlülerin sitesinden 40 milyon liraya iki lüks villa satın aldı.
Ersoy, Bodrum’dan aldığı 40 milyon TL’lik ikiz villasının inşaat işlerini tamamladı. Sıra geldi dekorasyona. Ersoy her iki villanın eşya ve Aksesuarları için 700 bin TL’lik bütçe ayırmış. Bu arada villalardan bir tanesi sadece misafirler için. Diva “Kendim için ne düşündüysem konuklarım için de aynısını yaptırıyorum. Bana gelen yaşadı” diyor.
Ersoy, evin tüm işleri biter bitmez soluğu Bodrum'da alacak.
İşte Türkiye'nin ünlü isimleri ve yaşadıkları muhteşem evler...
Yapımcı Yağmur Ünal, annesi Türkan Şoray ile yaşadığı Çubuklu’daki villasının kapısını Hello Fashion Homes dergisine açtı.
Yağmur Ünal’ın 2016’da taşındıkları havuzlu, Boğaz manzaralı, bahçeli villa 4 katlı ve 420 metrekare.
İkinci kat Türkan Şoray, üçüncü kat ise Yağmur’a ait. Anne-kızın en büyük keyfi havuz, çardak ya da kış bahçesinde vakit geçirmek.
Yağmur Ünal “Aynı çatı altında iki ayrı ev planlandı. Annem ve benim alanlarımız farklı.
Odaları birbirimizden ilham alarak dekore ettik. Ortaya ikimizin mutlu olduğu, çok kullanışlı bir ev çıktı” diyor.
Oyuncu Şafak Sezer, Büyükçekmece'deki villasını 9 milyon 700 bin TL'ye satışa çıkardı. 7+2 odası ve ağır dekorasyonu ile dikkat çeken villa sosyal medyada da gündem oldu.
Yer aldığı sayısız dizi ve film projeleri ile Türkiye'nin sevilen isimlerinden olmayı başaran Şafak Sezer'den dikkat çeken bir hamle geldi.
Ünlü oyuncu, Beykoz-Acarkent'teki villasını sattıktan sonra 2011 yılında Büyükçekmece'deki Toskana Vadisi'nden 7 milyon 300 bin TL'ye villa almıştı.
Bu konutun iç ve bahçe dekorasyonunun yapımı için 2013 yılında bir mimarlık şirketiyle anlaştıktan sonra davalık olan Şafak Sezer, 7+2 odalı villasını 9 milyon 700 bin TL'ye satıyor. Villanın aidatı ise 2.530 TL.
Şafak Sezer'in yaklaşık 10 milyonluk malikanesi dekorasyonu ile sosyal medyada da gündem oldu.
Siyah temalı ev, ağır dekorosyonlarla dikkat çekiyor.
Sezer'in villasının dışarıdan görüntüsü ise bu şekilde.
Çok sayıda tablo bulunan villada, 'The GodFather' afişli çerçeve dikkat çekti.
Michelle Pfeiffer, San Francisco’daki evini sattı. Ünlü oyuncu, Silikon Vadisi’nde bulunan evini iki yıl önce 29.5 milyon dolara satışa çıkarmıştı.
FOTOĞRAFLAR: BACKGRID UK
Ancak 1940’ların Akdeniz stilinde tasarlanan malikanenin 22 milyon dolara (119 milyon TL) satıldığı öğrenildi. Büyük bir arazi üzerine kurulu malikanede, 4 konuk evi de bulunuyor.
FOTOĞRAFLAR: BACKGRID UK
2 yılda 7.5 milyon dolar indireme gitti
Uzun zamandır malikanesini satmak için uğraşan Michelle Pfeiffer, fiyatta 7.5 milyon dolar (44.7 milyon TL) indirime gitti. 8.67 dönümlük malikanenin yeni sahibi açıklanmadı.
Ultra lüks evin çalışma odası, havuzu ve spor salonu mevcut.
FOTOĞRAFLAR: BACKGRID UK
Yeşilçam’ın usta isimlerinden Ediz Hun, Büyükada’daki evinin gelecekte müzeye dönüştürülmesi için gereken yasal prosedürleri tamamladı. Ünlü oyuncu, sergilenmesini istediği eşya ve belgelerini özel bir depoda saklıyor.
Usta oyuncu bir röportajında 1960 yılında bu yana Büyükada'da yaşadığını söylemişti.
İşte Ediz Hun'un o röportajından satır başları...
“1960 yılından beri Büyükada’da oturuyoruz”
“Esasında biz 1960 yılında Büyükada’ya yerleştik. Başka bir evde oturuyorduk. Orada otururken bu evin bulunduğu yer arsaydı ve annem buradan denize giriyordu. 1970’li yılların başında annem bu arsayı almamı istedi. Bu arsayı aldık, 1973’te de bu ev bitti. 20 milyonluk İstanbul’da burası benim huzur yuvam. Burası essiz, sakin, çiçekler, tabiat, hayvanlar… Burada benim mikro bir dünyam var ve yaşamımı sürdürüyorum.”
3400 çeşitlik kaktüs koleksiyonu
“Ben çocukluğumdan beri hayvanlara ve bitkilere çok düşkündüm zaten. Hobi olarak bunu yapmaya devam ediyorum. Kaktüsün Türkiye’de de dünyada da çok meraklısı var. Hatta Türkiye’de bir derneği de var.Benim de 3400 çeşit kaktüsüm var."
Buse Terim, geçen nisan ayında taşındığı Ortaköy’deki yeni villasının kapılarını Instyle Home dergisine açtı. Evde misafir ağırlamayı sevdiğini belirten Terim, “Ev sahibi olarak titizimdir. Hiçbir şeyin eksik olmamasını isterim. Annem bu konuda tek idolümdür. Ne de olsa onun muhteşem sofralarını ve misafir ağırlama sanatını görerek büyüdüm” diyor.
Buse Terim, ilkokul, ortaokul ve liseyi İstanbul’da okuduktan sonra New York Fashion Institute of Technology’de Moda Pazarlama ve Satın Alma Bölümü’nden mezun oldu.2010’da New York’ta üniversite okurken başlayan blog macerasının Türkiye’ye dönmesiyle kendi işini kurmasına vesile olduğunu anlatıyor evinde en çok vakit geçirdiğini söylediği oturma odasında otururken.Geçen haziran ayında Mall of İstanbul AVM’de açtığı ‘Mall Design District by Buse Terim’ konsept mağazası bu ara üzerinde yoğunlaştığı projelerinden biri. Blogu www.buseterim.com.tr ise güzellikten sağlığa, modadan trendlere, alanında uzman yazar kadrosu ile bir kadın moda portalı haline dönüşmüş durumda.
Bebekler için çıkardığı patikler de var. “İlk kızım Nil’e hamileyken ihtiyaç doğrultusunda 2016’da çıkardığım markam Baby On The Go Türkiye ve dünyanın farklı yerlerinde büyümeye ve ilerlemeye devam ediyor. BT Shop isimli e-ticaret sitem geçen yıl başlayan ve çok iyi giden başka işlerimden biri. Burada hem kendi markam olan Baby On The Go’yu hem de bebek sektörünün en iyi markalarını anneler ile buluşturmayı hedefledim. Şu an gündemde Boyner markası ile yakında mağazalarda satışa çıkacak olan kapsül kız ve erkek çocuk koleksiyonları var. Uzun zamandır üzerinde büyük titizlikle çalışıyorduk” diye özetliyor son dönem yaptığı tüm ses getiren çalışmalarını.
Terim ve ailesi bu eve geçen nisan taşınmış. “Burayı tercih etmemizdeki en büyük etken, konum olarak merkezi olmasıydı. Trafikte zaman harcamak istemediğimden ev ve iş mesafesinin yakınlığı önemliydi benim için. Çocuklarımın toprakla iç içe büyüyebilecekleri bir ev olması için bahçeli bir yer istemiştik” diye neşeyle anlatmayı sürdürüyor. Evde onları yansıtan renkleri, anıları canlı tutmayı sağlayan aile fotoğrafları gibi detayları görmeyi sevdiğini söylüyor. Pastel ve gri tonlarının hâkim olduğu, ahşap sıcaklığının hissedildiği bir dekorasyonu tercih ettiklerini belirtiyor.Çekim günü evde olan ve evin bazı bölümlerinin düzenlemesinde onlara destek veren Laxmi Interiors kurucusu iç mimar Pınar Hacıraifoğlu da söze giriyor: “Bu evi bir ayda içinde yaşanacak şekilde ev sahiplerine teslim ettik. Üst katta yer alan ve salona açılan mutfak kapalı hale getirildi. Çocuk odalarından bir bölümü değiştirildi. En büyük yapısal değişim alt katta oldu. Koridor duvarları çıtalı ahşaplarla kaplandı.”
Buse Terim dekarosyan seçimlerini şöyle anlatıyor: “Mermerin orta sehpa ya da TV ünitesi gibi mobilyalara çok yakıştığını düşünüyorum. Renk seçimlerim odanın ruhuna, kullanım alanına göre değişim gösterebilir.Ama çok açık tonlar yerine pastel, bej ve grinin tonlarını tercih ediyorum. Kumaşların yumuşak en önemlisi de çocuklarımın rahat hareket etmelerini de istediğim için temizliği kolay kumaşlar olmasını burada önemsemiştim.” Evde en çok alt salonda vakit geçiriyorlarmış. Terim, “Çocuklarla bu salonda oyunlar oynar, onlar uyuduktan sonra da dizi izleriz” diye anlatıyor.Güzel kokan bir mum, orta sehpasında çiçek dekorasyonda olmazsa olmaz onun için. “Çiçeklerin eve özel bir enerji kattığını düşünüyorum. Mum ise her yurtdışı seyahatinde mutlaka aldığım aksesuvarlardan olur” diyor.
Buse Terik, evde misafir ağırlamayı sevdiğini söylüyor. “Genelde ailelerimiz ya da yakın dostlarımızdır gelenler. Ev sahibi olarak titizimdir. Hiçbir şeyin eksik olmamasını isterim. Annem bu konuda tek idolümdür. Ne de olsa onun muhteşem sofralarını ve misafir ağırlama sanatını görerek büyüdüm” diyor gözleri parlayarak. “Böyle zamanlarda gelen misafire göre sofranın temasını belirlerim. Onların sevebileceği bir menü hazırlarım. Sofra sunumunda renklerin uyumlu olmasına çok özen gösteririm. Alışılmışın dışında farklı masa aksesuvarları kullanmayı da ihmal etmem” diyor. Evde genelde çocuk müzikleri ya da soft caz türü müzikler dinleniyormuş. Bu aralar sabahları Spotify’dan ‘Sabah Kahvesi’ playlist’i ile güne başlıyormuş. Çok koşturmalı geçen bir iş gününün yoğunluğunu evde eşi ve çocukları ile kaliteli vakit geçirerek güzel dengeliyor o. Yeni taşındığı evinin de ona ayrı bir huzur verdiği gözlerinden okunuyor.
Takı tasarımcısı Bilgün Sazak, 2010’dan bu yana İstanbul Çubuklu’da ailesine ait 22 yıllık bir villada oturuyor.
Denize nazır, 450 metrekarelik villasının kapılarını Hello Dergisi’ne açan Bilgün Sazak 14 ay süren dekorasyon çalışmasında şunlara dikkat etti:
-İngiliz dekoratör Kelly Hoppen’den ilham aldı.
-Siyah, beyaz, gri ve beyaz karışımı (grej) renkler kullandı
-Gizli ışıklandırmayı tercih etti.
-Mekana derinlik vermek için salon ve giyinmem odasını aynalarla kaplattı.
-Çiçek, mum, tablo, hat ve heykelleri ön planda tuttu.
Bilgün Sazak “Evdeki en büyük keyfim akşamları iş dönüşü salonda ayaklarımı uzatıp tepside yemek yemek ve televizyon izlemek” diyor.
Güzelliği ve şık stili ile daima adından söz ettiren Etel Baler, Kanlıca'daki yalısının kapılarını InStyle Home Dergisi'ne açtı.
Sekiz yıl önce taşındığı yalı hakkında bilgi veren Baler, 'Hayatta her şeyden vazgeçebilirim. İçinde huzur ve sevgi olsun yeter.' ifadelerini kullandı.
Çocukluğunun Büyükada’da geçtiğini ve orada tarihi bir yalıda büyüdüğünü anlatan Etel Baler, sekiz yıl önce taşınmış Kanlıca’daki Ethem Pertev Yalısı’na. Boğaziçi’nde tüm ihtişamı ile inci gibi sıralanan yalılar arasında beyaz rengi ve Art Deco balkonu ile dikkat çeken bu yalıda nostaljik bir yolculuğa çıkıyoruz.
“İçinde bulunduğumuz iki katlı yapı, 1860’ta Saraylı Fatma Hanım için yapılmış haremlik diye geçen bölüm. 1909'da ünlü eczacı Ethem Pertev tarafından satın alınan yalıya daha sonra selamlık binası ekletilmiş. O da tek katlı ve hemen buranın karşısında yer alıyor. Eskiler ve yalı tarihçelerine ilgi duyanlar ‘Creme de Pertev’ veya ‘Sirop de Pertev’ deyince hatırlayacaklardır,” diye anlatmaya başlıyor hikayeyi bize Baler.
Kanlıca'yı eski İstanbul dokusunu taşıdığı için çok beğenirdim hep. Eski ve saygılı İstanbul insanları yaşıyor burada. Sokak aralarında hala güzel bakir bahçeli tarihi evleri görebiliyorsunuz. En çok da buranın korunmuş saflığını seviyorum,” diye belirtiyor.
“Hayatta her şeyden vazgeçebilirim. Bir adada tek koltuklu, tek yataklı bir bungalovda rahatlıkla yaşayabilirim. İçinde huzur ve sevgi olsun yeter. Her yeri güzelleştiren bu iki unsur değil mi?” Boğaz’da tutmaz asla denilen ve sevgisiyle inanarak yeşerttiği portakal ağacı bunun belki de en güzel kanıtı.
Buraya ilk taşındığımda avluya portakal ağacı dikmek istemiştim. Görüştüğüm tüm peyzajcılar boğaz ikliminde asla tutmayacağını söylediler. 'Ben onları o kadar seveceğim ki görün bakın tutacaklar' diye demiştim. İşte sonuç...
Ashley Joy saç bakım markasının yaratıcısı Aslı Şen, Levent’teki evinin kapılarını InStyle Home dergisine açtı. Geçen yaz yenilediği evinin dekorasyonunu ve iş hayatındaki çalışmalarını anlatan Şen, misafir ağırlamayı sevdiğinin de altını çizdi.
Birçok farklı alanda faaliyet gösteren, üretken bir çiftin evindeyiz. Dinesty Yönetim Kurulu Başkanı Metin Şen ve eşi Aslı Şen girişimcilikleri ile iş yaşamında adlarından devamlı övgüyle bahsettiren isimlerden oldular.
Levent’te sakin bir sokakta yer alan evlerine 10 yıl önce taşınmış Şen ailesi. “Oğullarımız Berke, Batu, bir kurt, iki ‘King Charles’ köpek, iki kedi ve iki emektar yardımcılarımızla kalabalık bir aileyiz burada” diye anlatıyor Aslı Şen kış bahçesinde otururken.
Tam arkasında her yıl kendi elleriyle kurduğu yılbaşı ağacı yer alıyor. “Yılın en sevdiğim dönemindeyiz. Aralık başında ağacımı kurar ocak ayının ilk hafta sonu kaldırırım” diyor. Üç katlı villanın tamamını baştan sona yeniletmiş olduklarını söylüyor.
10 yılda evde iki kez köklü değişiklikler yapmışlar. “Yaz tatilindeyken çalışmalara başlanmıştı ve dört ayda bitti. Serafina restoranlarımızın iç mimarı Eda Kamış ile yol aldık burada. Hem arkadaşımız hem zevklerimiz paralel olduğu için ona güvenim tamdı” diye belirtiyor Şen.
380m2’lik villanın iki ana girişi bulunuyor. Sonradan kış bahçesine dönüştürülen alandan salona direkt geçiş sağlanmış. Antre, mutfak ve misafir tuvaleti bahçe katında. Alt kat sinema, giyinme, çocuk oyun ve personel odaları olarak tasarlanmış. Üst katta içinde banyoları bulunan üç yatak odası var.
Duvarları gri-beyaz renklenen evde çoğu mobilya buraya özel tasarlanmış. Kumaşlar doğal keten ve aralara sıcaklık katmak için kadifeden olmuş. Salona Devrim Erbil, Damien Hirst, Burhan Doğançay, Burcu Perçin ve Ali Alışır’ın tabloları ile renk katılmış.
Zeminini kaplayan parkeyi Aslı Şen özellikle istemiş. “Balıksırtı ve açık olması güzel” diyor. Üç bölüme ayırdığı salonun yemek bölümünde sıra sıra taze renkli çiçekleri ile hazırladığı çok şık bir davet masası dikkat çekiyor.
“Bu akşam arkadaşlarımı çağırmıştım. Evde misafir ağırlamayı severiz. Belki bu yüzden yiyecek-içecek sektörünün içinde olmaktan bu kadar keyif duyuyoruz” diyor neşeyle. Salonun mermer simetrik sehpalı orta kısmı, şık aksesuvarları, turuncu yastıkları, Devrim Erbil ve Damien Hirst tablosu ile onu; lacivert kanepeli daha spor kısmı eşini anlatıyormuş.
Salonun orta kısmını onun evinden yaptığı beş çayı YouTube sohbetlerinden hatırlar gibi oluyoruz. Arzu Sabancı, Yasemin Özilhan ve Zeynep Yılmaz konuk olmuştu burada. YouTube kanalında işin uzmanları ile yaptığı söyleşileri ve paylaştığı güzellik sırları sosyal medyada hatırı sayılır takipçi kitlesine kısa sürede ulaşmıştı. Bu başarısında samimi ve araştırmacı olması önemli rol oynamış. “Yenilikleri yakından takip etmek ve bilgiyi paylaşmaktan duyduğum mutluluk insanlara da geçmiş demek ki. Sizin için en iyisi kimse, neyse, neredeyse bulup getiriyorum. Aynı zamanda tecrübe ettiğim güzellik sırlarımı, makyajlarımı ve kullandığım ürünleri merak edenlerle paylaşıyorum” diyor.
“Peki bu kadar işin arasında kendine ve sevdiklerine nasıl vakit ayırıyor?” diye merak ediyoruz. “Sabah erkenden yürüyüşe çıkarım. Yeni açtığımız Bebek Sophie’de sıkı bir kahvaltının ardından Ayazağa’daki Ashley Joy’a giderim. Haftanın dört günü oradaki ofisimde olurum. Haftanın bir gününde öğleden sonrayı mutlaka tatil ilan ederim. İşte o zaman gerçek anlamda sosyalleşirim. Genelde akşam üzerleri Serafina’lardan birinde oluruz” diyor.
Market alışverişlerini zamandan kazanmak için internetten yapıyormuş. Hayatta ürettiklerinin karşılığını almaya başladığı bir dönemde olduğu için minnettarlık duyduğunu söylüyor. Sevginin ve bilginin etrafla içtenlikle paylaşıldıkça anlamlı olacağına ve büyüyeceğine inanıyor.
Ona göre güzellik ilk kendinle barışık olmaktan, sonra doğallıktan ve temiz olmaktan geçiyor. “Kadının en güzel aksesuvarının saçı olduğunu iddia ettim hep ve dört yıl önce Ashley Joy saç bakım markamı yarattım. 24 bitkili argan yağım çok ses getirdi” diye anlatıyor. Aslı Şen, bitkilerin mucizevi gücüne hamileliği döneminde ilgi duymuş. Zamanla hayatına giren insanlar ve kozmetiğe olan ilgisi sayesinde kendisini bu sektörde bulmuş. Bir yandan Eda Kosif ile ortaklaşa kurduğu Loox adlı gözlük ve takı saklama kutuları işi de var. Sahip oldukları Serafina Akmerkez, Vadistanbul ve Gündoğan Serafina Mare restoranlarının da menüsünden satış pazarlama konularına kadar işlerin içinde yer alarak eşine tam destek oluyormuş.
Uzun yıllar profesyonel mankenlik yapan, şimdilerde “Life Time” kanalında sunucu olarak karşımıza çıkan Deniz Akkaya’yla, bundan 2 yıl önce taşınma kararı aldığı Emirgan’daki evinin yemyeşil bahçesinde, manolya ağacının altında sohbet ediyoruz. Sohbet yıllar öncesinden, bugünkü kariyerine uzanan merdivenlerin ilk basamaklarından başlıyor.
Lise eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi Amerikan Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanmış Akkaya... Mankenlik kariyeri ise 1997’de Best Model of Turkey yarışması birinciliğiyle başlamış. Aynı yıl düzenlenen Miss Grace of the World yarışmasında da dördüncü güzel seçilmiş.Özel durumlar dışında artık podyumlara çıkmadığını, kariyerine bundan böyle televizyonda sunuculuk yaparak devam etme kararı aldığını söylüyor.
DİĞER EVLERİM FAZLA BÜYÜKTÜ
İki katlı 250m2’lik villada kızı Ayşe ve British Shorthair cinsi sevimli kedisi Pati ile yaşıyorlar. “Evin Ayşe’nin okuluna yakın olması önemliydi benim için. Yıllarca Boğaz’ın mavisini seyreden evlerde yaşadım. Biraz da yeşilin keyfini çıkarmaya karar verdim. Buranın bahçesi ve bulunduğu konum beni cezbetti. Hem şehrin kaosundan izole hem de merkezi bir noktada bulunuyor” diye anlatmayı sürdürüyor Deniz Akkaya...Bir emlakçı vasıtasıyla bulunan ve kendisine ilk gösterilen evmiş burası. İçine girdiği anda da tutmaya karar vermiş: “Daha önce yaşadığım evler de hep uzun süreli oldu. Ama hepsi gereğinden fazla büyüktü, artık sıkılmıştım bu durumdan. Burası tam aradığım ebatta, bizim çekirdek ailemize uygun ve sıcak bir evdi. İçinde tadilat yapmamı gerektiren durumlar olmaması da cabasıydı.”
TADİLAT İŞİNDEN SITKIM SIYRILMIŞTI
Evin girişinde salon, mutfak, bir oda ve misafir tuvaleti yer alıyor. Kızı ve kendine ait yatak odaları, ortak kullanımlı geniş banyosu ve giyinme bölümü ise üst katta.
Evin dekorasyon aşamasında yakın arkadaşı iç mimar Nazlı Goldenberg’ten destek almış Akkaya: “Nazlı mesleğini yapmıyor. Keşke yapsa... Onun evini de zevkini de hep beğenirim. Bana burası için fikirler vermesini rica ettim. Bazı konularda iç mimar Engin Özmen devreye girdi.”
Koyu renkte ve maskülen çizgisi olan bir salon hayal etmiş öncelikle. 1 ayda ev tamamlanarak yaşanır hale getirilmiş. “Önceki evlerimde tadilat ve dekorasyon işleri o kadar çok zaman almıştı ki... Sıtkım sıyrılmıştı. Burada her şey hızlı ilerledi. Bunda Nazlı’nın beni tanıyor olması ve benim ona ne tarz bir ev istediğimi iyi anlatmam tabii etkili oldu. Eve giren iç mimar veya dekoratörle uyumlu ilerlemenin ne demek olduğunu burada anladım” diyor çıkan sonuçtan memnuniyetini anlatırken.
YALIN VE HUZURLU BİR EV HAYAL ETTİM
Salonundaki Casa marka koyu gri keten kanepesine, Engin Özmen tasarımı özel yapım siyah parlak kitaplık, sehpa, çalışma masası ve dresuar gibi parçalar uyumla eşlik etmiş. Salondaki çoğu obje ve aksesuvarı Archive’den tamamlamış. “Keyifle alışveriş ettiğim yegane mağaza... Çünkü orada beğendiğim dünyaca ünlü tasarımcıların ürünlerini bulabiliyorum” diyor.
Salonun ve antrenin kırık beyaz duvarlarında o ve kızının Erdi Doğan ve Jülide Güngör tarafından çekilmiş fotoğrafları asılmış. Salonda modern ve koyu tonlarda tercihler yapmış. Evinin kendisini tam yansıttığını, yalın ve huzurlu bir ev hayal ettiğini, bunu da gerçekleştirdiklerini söylüyor.Akkaya’nın evinde yeşile bakarak yakaladığı huzura, çalışmaya olan azmine ve sağlıklı yaşam kalitesine bakılırsa bu yaz sezonuna bomba giriş yapacağı kesin gözüküyor.
TATİLİ ERTELEDİM BU YAZ ÇALIŞACAĞIM
Televizyona yaptığı moda ve magazin programlarındaki yorumculuk işini sevmiş. “Ekip arkadaşlarımla bu yaz çalışma kararı aldık. Yani bu yazki tatil planlarımı ertelemiş durumdayım” diyor. Çalışmayı ve üretmeyi sevdiğini, öyle uzun tatillerin kendisine göre olmadığını anlatıyor: “Hele şu dönem, hiç kimsenin çalışmama gibi bir lüksü yok diye düşünüyorum. Ayrıca hiçbir zaman önüme gelen fırsatları -bana uygun olduğu sürece tabii- tepen biri olmadım.”
Kıvanç Tatlıtuğ ile Başak Dizer 19 Şubat 2016'da Paris'te nikâh masasına oturmuştu.
Çift, evlendikten sonra Demet Akbağ'ın Bebek Ayşe Sultan Korusu'ndaki evini kiraladı ve orada yaşamaya başladı.
Boğaz manzaralı evi, iki ay süren bir tadilatla zevklerine göre dayayıp döşeyen çift adres değiştirdi.
Sabah'tan Bülent Cankurt'un haberine göre şehrin karmaşasından sıkılan ünlü çift Kemerburgaz'a taşındı.
Doğa tutkusu ve hayvan sevgisiyle bilinen Kıvanç Tatlıtuğ iki köpeği, bir kedisi ve kuşlarıyla rahat yaşamak için aradığı evi Kemer Country'de buldu.
Çift artık burada yaşayacak...
İbrahim Kutluay ile boşanma davası süren demet Şener, Levent'teki üç katlı villasını Instyle Home ekim sayısına açtı.
Şener'in iki çocuğu ile birlikte yaşadığı evin kapısı geniş bir antreye açılıyor.
Zemininde tassos ve siyah mermer kullanılan antrenin duvarlarını renk renk tablolar süslüyor.
Yeşillikler içindeki villanın giriş katında bir kısmı yemek bölümü olarak tasarlanan devasa salon var.
Yemek köşesinde kullanılan aynalar, masa, tablolar, antika aksesuarlar tamamıyla Demet Şener'in seçimi...
Oldukça sade döşenen evin tamamında siyah ve beyaz renkleri hâkim...
Demet Şener'in evine ait tüm detaylar derginin ekim sayısında...
"Benim moda anlayışım doğal ve rock-chic’e yakındır. Ama böyle romantizm etkisinde olan kıyafetleri de seviyorum. Örgüler, pastel tonlar, çiçek ve kelebek desenler hem bizim koleksiyonda hem de benim tarzımda hâkimdir."
TV 8 ve TV 8.5 ekranlarında Survivor Ekstra ve Magazin 8’i sunan, model Esra Eron'un Ulus’ta kızı Alya ile yeni taşındığı çatı dubleksi maskülen ve modern tarzdaki evinin kapılarını InStyle Home Mayıs sayısına açtı.
“Daireyi emlakçı aracılığı ile buldum. İçine girdiğimde çok eskiydi ama mekânların genişliği ve evin aydınlık oluşu hoşuma gitti. Kendi zevkime göre baştan sona burayı yenileyince seveceğimi çok iyi biliyordum. En önemlisi kızımın okuluna da yakın.”
“Annem Meziyet de Andria dekoratördür. Ondan dekorasyon konusunda çok şey öğrendiğimi düşünüyorum. Burası yapılırken alanlarının ferahlığına ve yatak odamın otel süiti konforunda olmasına önem verdim.”
Crystal ve Harmony isimleri altında iki koleksiyon halinde sunulan ürünlerimizin esansları Hollanda’dan geliyor.”
“Evde maskülen stil sevdiğime karar verdim. Yerde koyu gri seramikler ve salonda koyu parke hoşuma gidiyor.”
“Kızımı sabah erkenden okula yolladıktan sonra mutlaka spora vakit ayırırım. Bu pilates veya Belgrad Ormanı’nda koşu olabiliyor ruh halime göre.”
“Hatta bu durum kanaldaki arkadaşlarım tarafından espri konusu bile oluyor zaman zaman. Onlar abur cubur yerken benim kinoalı salatama takılmadan edemiyorlar.”
“Ben eriği bile tek başıma yerken güzel bir tabağa koyarak yerim. Bu durum misafirlere özel değil yani.”
Evin giriş katı salon, yemek odası, mutfak ve misafir tuvaletinden oluşuyor. Üst katta giyinme odası ve 2 oğlunun odası var. Çatıda büyük bir banyonun da bulunduğu yatak odası mevcut. Bahçe ve garaj parti alanı gibi düzenlenmiş.
Çağla Şıkel, "Emre dekorasyona benden meraklı. Evli olduğumuz dönemde birlikte almıştık. Emre'den sonra bir şeyi değiştirmedim. Duvara astığımız aile fotoğraflarımız duruyor. Salonun dekoru çocuklar için değişiyor. Örneğin kanepeler çekilince; salon paten ya da futbol sahasına dönüşüyor" dedi.
“Taşı, yaşadığım mekânda böyle görmeyi seviyorum. Ahşapla güzel bir birliktelik oluşturuyor.”
“Bizden önce işyeri olarak kullanılan bu ev soğuk bir görünümdeydi. İçinde birtakım değişikliklerle bugünkü sıcak havasına kavuştu.”
“Alışık olduğumuz evler gibi değildi. Odalara geçişler sürprizli burada. Nereden neyin çıkacağı tahmin edilmiyor.”
“Kanalda işim biter bitmez hemen eve gelirim. Çocuklar da okuldan dönmüş olur. İş dışındaki tüm zamanım onlarla olmak üzerine kurulu diyebilirim.”
“En geç akşam 10 gibi uyurum. Ama yatmadan önce mutlaka başucumdaki kitabı elime alırım.”