Venezuela'da muhalefet ve iktidar yanlılarının 23 Ocak Çarşamba düzenlediği mitingler ülke ve bölge açısından son derece önemli gelişmelere yol açmıştı. Çoğunluğu muhalefetin elindeki Ulusal Meclisin Başkanı Juan Guaido, muhaliflerin mitinginde kendini geçici devlet başkanı ilan etmişti. Başta ABD olmak üzere Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala gibi ülkeler tarafından tanınmıştı. Meksika, Türkiye, Rusya, Küba, Çin ve Bolivya ise Maduro hükümetine desteklerini yinelemiş, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da gelişmeler üzerine ABD ile diplomatik ve politik ilişkileri kestiğini açıklamıştı. Maduro, daha sonra yaptığı başka bir açıklamada, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkinin bittiğini fakat ticari ilişkinin süreceğini kaydetmişti. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun meşruiyetini kabul etmeyen ve ülkedeki muhalif Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'yu geçici devlet başkanı olarak tanıyan ABD'nin, Venezuela devlet petrol şirketi PDVSA'ya uyguladığı yaptırımlar, dün Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un elindeki Kolombiya'ya 5000 asker notu tartışma yarattı. Kolombiya Dışişleri Bakanı Carlos Holmes Trujillo, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un basın toplantısı sırasında elinde tuttuğu defterdeki 5 bin asker Kolombiya'ya yazılı notun gerekçesi ve kapsamını bilmediklerini söyledi. Ülkesinin Venezuela'daki durum karşısında Lima Grubu olarak bilinen ve son kararlarına Meksika'nın katılmadığı 13 Amerika kıtası ülkesi ile ortak hareket ettiğini belirten Trujillo, ülkesinin Venezuela'yı seçime götürecek ve anayasal düzeni inşa edecek şartları oluşturmak için diplomatik ve politik davranmaya devam edeceğini vurguladı. ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine Venezuela'da askeri güç kullanma olasılığını dile getirdiğini kaydetti. Graham, Trump'ın kendisine Venezuela'da askeri güç kullanma konusunda fikrini sorduğunu, kendisinin ise böyle bir hamlenin sorunlara yol açacağını ifade ettiğini belirtti. Senatör Graham, Bunun üzerine Trump, 'Şaşkınım sen herkesi işgal etmek isteyen birisin.' diye karşılık verince ben herkesi işgal etmek istemediğimi, sadece ulusal güvenliğimiz tehdit altındayken askeri gücümüzü kullanmak istediğimi söyledim. dedi. Graham ayrıca, Trump'ın Venezuela konusunda oldukça savaş yanlısı olduğunu da söyledi. Trujillo, ülkesinin dost ABD ve halkı ile iş birliği içinde, daimi bir diyalog içinde olmayı sürdüreceğini, iki taraflı ve küresel konularda çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi. Beyaz Saray, Venezuela’nın ABD bankalarında bulunan hesaplarındaki kontrol hakkını Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun elinden aldı. Hesapların kendisini devlet başkanı ilan eden ama yasal olarak herhangi bir yetkisi olmayan Juan Guaido’ya devredildiği açıklandı. Amerikan Merkez Bankası FED, ABD hükümetinin aldığı karara uyarak hesapların kontrolünün Guiado’ya devredildiğini doğruladı. Beyaz Saray, Venezuela’nın ABD bankalarında bulunan hesaplarındaki kontrol hakkını Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun elinden aldı. Hesapların kendisini devlet başkanı ilan eden ama yasal olarak herhangi bir yetkisi olmayan Juan Guaido’ya devredildiği açıklandı. Amerikan Merkez Bankası FED, ABD hükümetinin aldığı karara uyarak hesapların kontrolünün Guiado’ya devredildiğini doğruladı. Venezuela Devlet Petrol Şirketi PDVSA’nın nakit parasının yaklaşık yüzde 75’inin ABD’de bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, bunun Venezuela ekonomisinin temel taşı olan petrol hesaplarını kullanma yetkisinin Guiado’ya geçmesi anlamına geldiği yorumunda bulundu. Beyaz Saray’ın aldığı bu karar ABD’li iş adamlarını ise zor durumda bıraktı. ABD hükümetinin tepkisinden korkan ve ismini vermeyen bir petrol şirketi yöneticisi, Wall Street Journal gazetesine, “Bu durum, kredi verenler için, çalışanlar için dâhil herkes için bir karmaşa anlamına geliyor” dedi. Donald Trump hükümetinin Guaido'nun hesapları etkili bir şekilde kontrol etmesine izin vermek için acil durum kararnamesi yayınlamayı planladığı bildirildi. ABD'nin Venezuela'yı hedef alan yaptırımlarına Çin çok sert çıktı ve ABD'nin yaptırım kararlarının sonuçlarından sorumlu tutulacağını söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesinin Venezuela lideri Nicolas Maduro'ya destek için gerekli tüm adımları atacağını söyledi. Maduro, ABD'nin Venezuelalı petrol şirketleri PDVSA ve Citgo'ya yaptırım uygulamasına ilişkin, Bu yaptırım kararlarıyla Citgo'yu Venezuelalılardan çalmak istiyorlar. Bu, yasa dışı bir yoldur. PDVSA ve Citgo yöneticilerine gerekli yasal işlemleri başlatma talimatı verdim. Böylelikle anlıyoruz ki ABD'nin amacı Venezuela'nın zenginliklerine el koymak. Venezuela'nın çıkarlarını korumak için ABD'ye gereken yasal cevabı vereceğiz. diye konuştu. Maduro, yaptırım kararlarının, kendisini ülkenin geçici devlet başkanı ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun isteği doğrultusunda alındığını söyledi. Maduro, ABD'deki Venezuelalı diplomatik temsilcilere saf değiştirmeleri için para teklif edildiğini ancak diplomatların bunu kabul etmediğini dile getirdi. Muhalefete diyalog çağrısını yineleyen Maduro, Ülkedeki birçok muhalif liderin, ülkenin şu anda gitmekte olduğu aşırılığa karşı olduğunu biliyorum ancak susmaya devam ederseniz siz de Venezuela'da olacaklardan sorumlu olursunuz. Şimdi vakit cesaret, darbeye 'Hayır' deme, diyalog masasına oturma vaktidir. ifadelerini kullandı. Maduro, Venezuela'nın tarihi bir mücadeleyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, Tarihi günler yaşıyoruz, tarihi bir savaşla karşı karşıyayız. Darbe ve müdahalecilik zamanı 20. yüzyılda kaldı. Venezuela, 20. yüzyıla geri dönmeyecek. Venezuela, kendi çizdiği demokratik ve özgür yolunda ilerlemeye devam edecektir. şeklinde konuştu. Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Venezuela'daki krizi görüştüğü oturuma ilişkin, BM'ye anayasa ve uluslararası kamu hukukunu savunmaya gittik. BM Antlaşması'nın hiçbir maddesi ülkelerin içişlerine müdahaleyi onaylamıyor, aksine ülkelerin eşitlik ve egemenliği prensibine dayanıyor. dedi. BM prensiplerini hatırlatan Arreaza, BM'ye anayasa ve uluslararası kamu hukukunu savunmaya gittik. BM Antlaşması'nın hiçbir maddesi ülkelerin içişlerine müdahaleyi onaylamıyor, aksine ülkelerin eşitlik ve egemenliği prensibine dayanıyor. Bu prensiplere dünyanın bütün hükümetleri tarafından saygı gösterilmelidir. şeklinde konuştu. Venezuela'da çözümün darbe ve müdahale olmadığını vurgulayan Arreaza, aralarında Meksika'nın da bulunduğu bir grup Latin Amerika ülkesinin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Genel Kurul Başkanı Maria Fernanda Espinosa'ya, Venezuela hükümetiyle muhalefet arasında uluslararası güvence altında bir diyalog masası kurma teklifinde bulunacaklarını belirtti. Bakan Arreaza, iki ülkede 30 gün süreyle basit göçmenlik meseleleriyle ilgilenecek bir diplomatik ofis açılmasının görüşüldüğünü belirterek, Şu anda ABD'de Venezuelalı diplomat kalmadı, hepsi cumartesi günü döndü. Eğer diplomatik bir ofis açılırsa giderler. diye konuştu. Arreaza, İspanya, Almanya ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinin, Venezuela'da tekrar seçim istemelerini büyük çelişki olarak değerlendirdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Arreaza, Büyük çelişki, aralarında halkın oyuyla dahi seçilmeyen devlet adamlarının bulunduğu bazı hükümetler, 20 yılda 25 özgür ve şeffaf seçimin düzenlendiği Venezuela'da 'özgür seçimler' talep ediyor. ifadesini kullandı.