Müzikte ilk adımlar
Annesinin ifadesine göre 1,5 yaşında şarkı söylemeye başlayan Barış Manço, ilk grubunu 1958'de Galatasaray Lisesinde okurken, "Barış Manço ve Kafadarlar" adıyla kurdu ve ilk bestesi 'Dream Girl'ü yaptı. Manço, müzik hayatındaki ilk konserini öğrencisi olduğu Galatasaray Lisesinin konferans salonunda verdi.
"Harmoniler" grubuyla 1962 yılında ilk 45'lik plağını çıkaran Manço, henüz 19 yaşındayken "Grafson Plak" etiketiyle çıkardığı bu albümde, İngilizce sözlü "Twist in USA" ve "The jet" isimli iki parça bulunuyordu.
Bir yıl sonra otostopla Belçika'da bulunan ağabeyi Savaş Manço'nun yanına giden Barış Manço, Belçika Güzel Sanatlar Akademisine kaydoldu. Bu okulda resim, grafik, desen ve iç mimari okuyan Barış Manço, bir taraftan da gece bekçiliği, garsonluk gibi işler yaptı. Müzikle bağını hiç koparmayan Barış Manço, yabancı müzisyenlerden oluşan "Vahşi Kediler" grubuyla da müzik yaptı. Barış Manço'nun 1964'te doldurduğu biri İngilizce ikisi Fransızca üç şarkılık 45'lik, Fransa'da yayımlandı. Manço, 12 Ocak 1965'te Paris Olympia Konseri'ni gerçekleştirdi.
Barış Manço, Mazhar Alanson ve Fuat Güner'in öncülüğündeki "Kaygısızlar" grubuyla, 1967'de "Kol Düğmeleri"ni çıkardı. Dönemin arajman modasına tepki gösteren Barış Manço, "Kızılcıklar oldu mu?", "Derule", "Kirpiklerin ok ok eyle" gibi türküleri Rock'n Roll ve Twist tarzlarında seslendirdi. "Sychedelic" müzik akımından da etkilenen grup, "Ağlama değmez hayat" şarkısıyla başarı yakaladı.
"Altın Plak" ödülü kazanan bu albümün ardından Barış Manço ve Kaygısızlar, Fransa'ya gitti. Burada plak çalışması yapılsa da albüm uzun süre piyasaya sürülmedi. Barış Manço ve Kaygısızlar yollarını ayırırken Barış Manço, 1970'te yurda döndü.
"Dağlar Dağlar"la gelen başarı
Barış Manço'nun 1970 yılında bestelediği "Dağlar Dağlar" şarkısı kariyerinde adeta dönüm noktası oldu. Büyük ilgi gören şarkı, kısa sürede 700 bin sattı. Dönemin ünlü müzisyenlerinden Cüneyd Orhon'un da eşlik ettiği bu 45'likle Barış Manço, başta "Platin Plak Ödülü" olmak üzere birçok ödül kazandı.
Dönemin ünlü müzik gruplarından "Moğollar" ile bir süre çalışan Barış Manço'nun, Anadolu turnesi sırasında otobüsü dinamitli saldırıya uğradı. Manço'nun saçlarının uzun olması dolayısıyla gerçekleştirildiği öne sürülen saldırıda sanatçılar yara almadı. Antalya'da ise müzisyenlerden birinin yabancı uyruklu olması nedeniyle gözaltına alınan Barış Manço, ilk duruşmada serbest kaldı.
Barış Manço daha sonra Moğollar'la yolları ayırıp "Kurtalan Ekspres"i kurdu. İsmini İstanbul'dan Güneydoğu'ya giden trenden alan Kurtalan Ekspres'in o yıllardaki kadrosunda Murat Ses, Nur Moray, Celal Güven, Özkan Uğur ve Engin Yörükoğlu gibi müzisyenler vardı. Grupta ayrılıklar yaşanırken Kurtalan Ekspres'e Barış Manço'nun uzun yıllar birlikte çalışacağı Ahmet Güvenç ve Bahadır Akkuzu dahil oldu. Askerliğini yedek subay olarak Polatlı ve Amasya'da yapan Barış Manço, daha sonra Kurtalan Ekspres'le Anadolu turnelerine çıktı.
İlk yıllarında kısa saçlı olarak sahneye çıkan Barış Manço, Türkiye'de herkesin hafızasına kazınan imajını da yavaş yavaş oturtmaya başladı. Uzun saçları, otantik kıyafetleri, bilezik, yüzük, kemer ve tiyatral yetenekleriyle ilgi çekti ve kabul gördü.
Barış Manço, ilk uzun çaları (LP) "2023"ü, 1975'te çıkardı. "Progresif rock" esintileri taşıyan albümde Cumhuriyet'in 100. yılı anısına bestelediği enstrümantal şarkısı "2023"ün yanı sıra, "Yine yol göründü gurbete", "Yol verin ağalar beyler" gibi şarkılar beğeni topladı. Yurt dışında da başarılı olmayı hedefleyen Barış Manço, Belçika'ya gitti ve 1976'da "Barıs Mancho" adlı ilk İngilizce sözlü albümünü yayımladı.
Manço, "Sarı çizmeli Mehmet Ağa" ile başlayan enstrümantal "Bir kelebeğin yaşam öyküsü" şarkısıyla tamamlanan "Yeni Bir Gün" albümünü 1979'da yayımladı. "Hey" dergisinin, "Yılın Erkek Sanatçısı ", "Yılın Albümü" ödüllerini toplayan Barış Manço aynı yıl çıktığı Anadolu turnesinin tüm gelirlerini sağır ve dilsiz çocukların eğitimi ve tedavisi için bağışladı. Manço, daha sonra Hollanda, Belçika, İngiltere, Almanya ve Kıbrıs'ta konserler verdi. Belçika'daki konserden dönerken 24 Ağustos 1979'da Edirne'de aracının lastiği patladı ve bir otomobille çarpıştı. Kazada bel kemiği çatlayan Manço, boynunda boyunluk, belinde çelik korse ile dolaşmak zorunda kaldığından bir süre sahnelerden uzak kaldı.
Barış Manço, 1981 yılının sonlarına doğru "Sözüm Meclisten Dışarı" albümüyle adeta zirveye çıktı. "Gül pembe", "Ali Yazar Veli Bozar", "Alla Beni Pulla Beni" gibi hit şarkıların yanı sıra en iyi Türkçe sözlü rock şarkılarından "Dönence"yi de barındıran albümün pek çok şarkısı TRT'nin denetleme kuruluna takıldı, televizyon ve radyoda çalınamadı.
Barış Manço, 1983 Eurovision Şarkı Yarışması'nın TRT tarafından yapılan Türkiye elemelerine "Kazma" adlı şarkısıyla katıldı ancak ön elemeyi geçemedi. Barış Manço, "Benim jürim 50 milyon" diyerek tepkisini dile getirdi.
Manço, halkla kurduğu bağı 1983'te "Estağfurullah Ne Haddimize", 1985'te "24 ayar", 1986'da "Sahibinden İhtiyaçtan" albümleriyle güçlendirdi. Barış Manço, 1989'da "Darısı Başınıza", 1992'de "Mega Manço", 1995'te "Müsaadenizle Çocuklar", 1996'da "Live in Japan" albümlerini yayımladı.Barış Manço, müzikte açtığı yolun yanı sıra şarkı sözleriyle de kültür hayatına önemli katkılarda bulundu. Birçok şarkısının son kıtasında, tıpkı halk şiiri geleneğinde olduğu gibi kendi ismine yer veren Barış Manço, "modern çağ ozanı" olarak, unutulan değerleri hatırlattı, toplumsal konulara, ailenin önemine dikkat çekti, şarkılarında atasözleri ve deyimler kullanarak toplumsal hafızada canlı kalmalarını sağladı.