Nasıl tanıştınız?
A.B.: Benim müdavimi olduğum bir kafe vardı Cihangir’de. Can da sürekli oraya gelip gidiyordu. Birbirimize baka baka, flörtleşe flörtleşe aşkımız doğdu.
Peki, ilk adımı kim attı?
A.B.: Tabii ki ben! Can benden biraz daha utangaç davranıyordu. İyi ki de o adımı attım. O ilk adım, bana bu güzel adamı getirdi. Can, iyi suratlı, iyi niyetli temiz kalpli bir bebek gibi.
Hep mutlu ve enerjik olmayı nasıl beceriyorsun?
Öyle bir kaygım ya da çabam yok. İçimden geldiği gibi davranıyorum. Demoralize olduğum zamanlar da oluyor ama bunu dış dünyaya belli etmiyorum.