Türk İş Başkanı Ergun Atalay'ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:
Bu yapıda şu var. 5 işveren, 5 işçi, 5 hükümet temsilcisi var. Şimdi biz zaman zaman kamuoyunda arkadaşlarımız konuşuyor. Sendikalarla birlikte ortaklaşa toplantı yapıyoruz. 7 milyona yakın insan bunla geçinmeye çalışıyor. Aile olarak bakıldığında 30 milyonun üzerinde bir rakam. Bu insanlar bu masada bulunanların arkadaşları, komşusu.
ASGARİ ÜCRETLİ UYUMUYOR DESEK YERİ
Sendikaların olduğu yerde sözleşme var, sosyal haklar var, ikramiye var. Yüzde 99'u asgari ücretin üstünde ücret alıyorlar. Özellikle otellere baktığınız zaman, sosyal yaşam alanlarına baktığınız zaman, akşam 4-5'ten sonra çalışanların 4'te 3'ü asgari ücretli, bir bölümü asgari ücretli, bir bölümü memur. Asgari ücretli ve dar gelirli son yıllarda uyumuyor desek yeri.
Ortadaki bu ücretleri gözden geçirmek gerekiyor. Yeniden değerleme oranı yüzde 36. TÜİK enflasyona yüzde 21 diyor. Herkesin önünde rakamlar var. Son 2-3 ayda temel gıda maddelerine gelen zamlar ortada. 30-35-40'ın üzerinde olan rakamlar var. Gücümüzün yettiği kadar değerlendireceğinizi biliyorum. Bakan Bey ile konuşup öyle çıktım buraya. Memurlarla ilgili açıklanan konu var. Enflasyon üstünde olan zamları devlet bize veriyor. Enflasyon neyse bize de veriyorlar. Enflasyonun üzerinde ne varsa kümülatif olarak tamamlamak istiyorlar.
BU ÜCRET ÇOK DÜŞÜK
İşverenlerimizin nasıl baktığını biliyorum. Bu ücret çok düşük bir ücret. İnsanlar 15 gün bile geçinemeyecek, bunu herkes biliyor. Vergiden mi başka bir yerden mi telafi ederler bilemiyorum, ben ekonomist değilim. Beklentimizin altında kalacak rakam olursa biz buna katılmayacağımızı söylüyorum.
Bakan Bey'e rakamı söyledim, bundan önceki Maliye Bakanı da biliyor. Toplumun tüm kesimleri bunla ilgili fikir beyan ediyor. Her gün de bir araştırma yapılıyor. Yolda gelirken Gerede'de benzinlik çalışanı ile konuştum, fırındaki kızla konuştum.
Toplumdaki beklenti yüksek. Toplumun mutlu olacağı rakama imza atmak istiyoruz. Yüzde 90'u asgari ücretlinin 10 kişinin altında, yüzde 10'u 10 kişinin üstünde. İşyerlerimiz ihracat yapıyor, iyi kazandıklarını söylüyorlar. Kar, zarar devletin tüm rakamları ellerinde. Zorda olan işyerlerine katkı sağlanması gerekiyor. Vergi ile ilgili sıkıntımız var. Ocak'ta aldığımız ücretin Aralık'ta yüzde 25'ini alamıyoruz.
İnşallah umduğumuz gibi olur, tabiri caizse gazozun gazı kaçmazsa iyi olur. Hayırlı toplantılar.
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Sefer Şener, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Sayın Başkanın açıklamalarından şunu çıkarıyoruz. Masaya gelmiş bir ücret yok. Kamuoyu tarafından konuşuluyor.
Yüzde 30-45 aralığına kadar inmiş durumda... Toplumun ve işçinin beklentisi. Sayın Başkanın belirttiği noktalar var. Yeniden değerleme oranın yüzde 36 olduğu.
Yılbaşında vergi harçlara yüzde 36 zam yapılıyor. Asgari ücretlinin bütçesindeki en büyük ödeme kira ve gıda ödemeleri. Yüzde 52'lik kesim demek bu.
Asgari ücretin bu nüanslar göz önüne alınarak hesaplanması gerekiyor. TÜİK'in açıkladığı enflasyon 21,30 diğer taraftan yeniden değerleme 36,2...
Avrupa'da da bu şekilde... Türkiye'de nerede yarıya yakın asgari ücretli. Almanya'da yüzde 7'ye, Fransa'da yüzde 12'ye yakın...
Geçim şartları açısından asgari ücretin değerlendirilmesi gerekiyor. 27-28 seviyesine gelince enflasyon üzerinde diyebilirsiniz.
Bu yeterli olmayacaktır. Gıda enflasyonu TÜİK'in verdiği rakamlar yüzde 28 seviyesinde...Asgari ücretle çalışanları çok ciddi bir biçimde etkiliyorsa toplumun beklentisi yüzde 30'un üzerine çıkıyor.
Benim yaptığım hesaplamalar masadaki pazarlıklar sonrası yüzde 30-45 aralığında bekliyorum.
Yüzde 45 olursa 4.096 lira, yüzde 30 olursa 3600 liraya tekabül ediyor. Aşağı yukarı 3700-3800 olur yeniden değerleme oranına göre ise...
Sayın Cumhurbaşkanı söyledi... Türk-İş Başkanı da söyledi... İşveren tarafını da hesaba katmak lazım.
Devletin mutlaka devreye girmesi gerekiyor. Gelir vergisinden asgari ücret muaf tutulursa, oran çok yüksek olmazsa da bu adımlarla 4 bin lira üzerine çıkmaktır aslında.