Güncelleme Tarihi:
Sanal gerçeklik, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi yeni nesil teknolojiler, sanayiden tarıma, bilişimden ulaşıma kadar çeşitli sektörlerde farklı amaçlarla kullanılıyor.
Bu teknolojilerin kullanıldığı alanlardan biri olarak sağlık sektörü ön plana çıkıyor.
Bu kapsamda sanal gerçeklik teknolojisinin kullanıldığı, doktorlara ve sağlık çalışanlarına ameliyatlarla ilgili deneyim kazandırmayı hedefleyen çeşitli dijital platformlar bulunuyor.
"Duyusal geri beslemeyle gerçek ameliyat hissi veriyor"
Cerrahi Eğitim Platformu SharpSurgeon kurucularından Tolga Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, platformlarının dokunsal geri bildirim özelliğine sahip sanal gerçeklik teknolojisini kullanan bir simülatör olduğunu belirterek, "Sistemimiz, işlem yeterliliği temelli eğitimler için asistanları değerlendirmeyi ve seçmeyi, cerrahların psiko-motor becerilerini ve uyumluluklarını değerlendirmeyi kolaylaştıyor." dedi.
Dünyada bu alanda hizmet veren firmaların olduğunu ancak, duyusal geri besleme özeliğinin platformlarının ayrıştırıcı özelliği olduğunu vurgulayan Güngör, şunları söyledi:
"Sistemimiz bir sanal gerçeklik gözlüğüyle çalışıyor. Normal şartlarda bir şey öğrendiğiniz zaman tekrara ihtiyacınız vardır. Hatta şöyle bir kural vardır: '3 gün içinde tekrar etmediğiniz şeyin yüzde 80'ini unutursunuz.' Bu sistem size ezberletmiyor, kafanızda bir anı oluşturuyor. Gözlüğü taktığınızda bu sistemin içerisine giriyorsunuz. Orada yaşadığınız şeyler sizde bir hatıra olarak kalıyor ve öğrenme hızlanarak kolaylaşıyor. Öte yandan, duyusal geri besleme kolu hatırayı tamamlıyor. Çünkü elinizle hissediyorsunuz. Örneğin, kemiğin üzerinde hareket ettiğinizde sanki gerçekten kemiğe dokunuyormuşsunuz gibi bir his yaratıyor. Bir şeyi keserken size o kesme hissini, oradaki direnci veriyor. Böylece hatıra tamamlanmış oluyor."
"Hastaya zarar verme ihtimali azalıyor"
Güngör, tıbbın temelinde "önce hastaya zarar verilmemesi" kuralının olduğuna dikkati çekerek, "Mesleğe yeni başlayan doktorlar canlı hastalarla karşı karşıya getirilmediği için bir ameliyatı ilk defa yapması gerekecek. Bu sistemle doktorlar, gerçek ameliyata çıkmadan önce bu deneyimi yaşamış oluyorlar. Bu sayede hastaya zarar vermeme açısından daha başarılı bir durum ortaya çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Pilotların 1980'li yılların başından beri simülatör kullanmadan uçamadığını hatırlatan Güngör, "Çünkü pilotlara can emanet ediliyor ve olası bir hatalarında geri dönüşü olmayan durumlar ortaya çıkabiliyor. Aynı şekilde, doktorlar da böyle bir simülasyondan geçirilerek ameliyattaki güvenleri ve başarıları artırılabilir." ifadelerini kullandı.
Güngör, 2015 yılında hizmet vermeye başladıklarını ve ortakları arasında doktorların da bulunduğunu aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Simülatör şu an kullanıma hazır. Ortopedi ameliyatlarıyla başladığımız çalışmalarımız kapsamında, ilk olarak kaburga ameliyatını platformumuzun kütüphanesine ekledik. Şu anda omurganın hemen hemen tamamını kapsamış durumdayız. Kalça proteziyle ilgili bir ameliyatımız var. Ortopedinin diğer alanlarıyla ilgili çalışmalarımız da sürüyor.
Öncelikli hedef simülatörümüzün kütüphanesini geliştirmek ve son teknolojileri doktor eğitiminde daha etkin kullanmak. Sistemimiz, modern ameliyathaneyi yansıtan kapsayıcı bir eğitim ortamında; gerçekçi, kişiye özel dokunsal etkileşimler sunan ve cerrahi eğitimin standartlaştırılmasını mümkün kılan mevcut tüm eğitim programlarına bir ek olarak kullanılabilir. İlk satışlarımızı yurtdışına yaptık. Belçika'da ve Almanya'da sistemimiz kullanılıyor."