Belediye Başkanı Lütfi Kırdar imar ve altyapı çalışmalarıyla olduğu kadar İstanbul’daki sanat ve kültür faaliyetleriyle de öne çıkmıştı. İstanbul’un modern bir tiyatro ve opera binasından mahrum olduğunun da farkındaydı. Bir akşam Muhsin Ertuğrul’un “Yanlışlıklar Komedisi” adlı tiyatro oyununu izlemeye gitmişti. Tarih 4 Şubat 1939... Oyundan sonra oyuncuları tebrik etmek için sahneye çıktı. Muhsin Ertuğrul’un ifadesiyle “kargacık kurgacık yollardan geçerek” sahneye ulaşabildi. Yine kendi ifadesine göre o tiyatro binası “köstebek yuvası” gibiydi. Muhsin Ertuğrul, Belediye Başkanı’nın onlara acıyan gözlerle baktığını fark etmişti. Dr. Kırdar kararını o gün vermişti. İstanbulluların yaz kış gidebilecekleri bir tiyatro ve opera binası yapacaktı. Bu düşüncesini söylediğinde Ertuğrul da dahil kimse ciddiye almamıştı. Zira geçmişte bu tür vaatleri çok duymuşlardı. Kırdar planını ancak 1946’da hayata geçirebildi. İstanbul’un fethinin 493. yılında opera binasının temelini attı. Taksim Meydanı’na bakan en geniş cephedeki bina Londra, Paris ve Moskova’daki benzerlerinden farksız olacaktı. Kırdar’ın planı İstanbul’un fethinin 500. Yılına denk gelen 29 Mayıs 1953’te binayı hizmete açmaktı. Sık sık binaya geliyor, her aşamayı bizzat denetliyordu. Ancak siyasetin çarkları da hızla dönmeye devam ediyordu. Partisiyle anlaşmazlığa düşen Kırdar 1949’da istifa etti. İnşaat halindeki opera binasının talihi de bu istifayla tersine döndü. Yeni belediye başkanı Fahrettin Kerim Gökay, “tasarruf” için binayı Bayındırlık Bakanlığı’na devretti. Bina artık bürokrasinin kadife eldivenlerine emanetti. Oradan kurtulana kadar 8 başbakan, 14 bakan değişti. Temelin atılışından 23 yıl sonra 12 Nisan 1969’da inşaatı bitti. Lütfi Kırdar’ın hayatını anlatan “Efsane Vali” adlı kitabın yazarı Olcay Soğuk’a göre Kırdar’ın 5.5 milyona bitirmeyi planladığı bina için yıllar içinde 75 milyon lira harcanmıştı. Önce “İstanbul Kültür Sarayı” adıyla faaliyete geçti. Ancak 27 Kasım 1970’te çıkan yangında bina kül oldu. 6 Ekim 1978’de “Atatürk Kültür Merkezi” adıyla tekrar açıldı. O günden itibaren de sanat faaliyetlerinin yanı sıra Taksim’de adres tarifi en kolay buluşma noktalarından biri oldu. 27 Kasım 1970’te çıkan yangın bütün binayı kül etti. O günlerde 4. Murad’ı anlatan bir oyun da sahnelendiği için Topkapı Sarayı’ndan getirilen Sultan’ın kaftanı, zırhı ve bazı kıymetli başka eserler de yanmıştı. İlk AKM’nin temelini atan Lütfi Kırdar’ın oğlu Üner Kırdar da açılışı heyecanla bekleyenlerden. Hürriyet’e konuşan Üner şunları söyledi: “Çocuktum. Babamın temel atılışındaki nutkunu hatırlıyorum. Şehir için öngördüğü en büyük eserlerden biriydi. Şimdi bu açılışı görse iftihar ederdi. Ben davet edilmedim ama açılıştan sonra gidip mutlaka orayı gezeceğim.” Temeli 10 Şubat 2019’da atılan yeni AKM, kapılarını Cumhuriyet’in 98’inci yıl dönümünde, yani yarın açacak. Yeni AKM, ilk yapının mimarı olan Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu’nun imzasını taşıyor.Fotoğraf: Levent KULU