Ağlatan sohbet! 'Ben Yağmur’u doğurmadığımı unuttum'
Güncelleme Tarihi:
Uzman klinik psikolog ve yazar Gökhan Çınar’ın hazırlayıp sunduğu “Katarsis - Xtra” programına yepyeni bölümleriyle oyuncu Sumru Yavrucuk ve koruyucu anneliğini üstlendiği Yağmur konuk oldu.
Fotoğraflar: Instagram
Uzman klinik psikolog ve yazar Gökhan Çınar’ın hazırlayıp sunduğu “Katarsis - Xtra” programına yepyeni bölümleriyle oyuncu Sumru Yavrucuk ve koruyucu anneliğini üstlendiği Yağmur konuk oldu.
İlk zamanlar sadece belli günlerde gönüllü annelik yaparım diyerek bir yurda gitmeyi düşünen Yavrucuk, Yağmur’u gördüğünde fikirlerinin nasıl değiştiğini programda anlattı.
BAKMADAN GEÇME!
‘Koruyucu aile’ olmak için prosedürler var 25-65 yaş sınırı var Türkiye’de ikamet etmek zorunlusunuz. Ve belirli gelirinizin olması gerekiyor.
‘Koruyucu aile’ ailelerinden bir şekilde ayrılmış çocukların yuva ortamından daha sıcak bir ortamda yetişmesini sağlıyor.
Bu süreçte uzun uzun görüşmeler konuşmalar yapılıyor. Sonra yavaş yavaş buluşmalar başlıyor…
Koruyucu ailede çocuğun anne babası hayatta olabiliyor. Mesela annenin rahatsızlığı vardır, iyileştikten sonra çocuğuna kavuşabiliyor.
BAKMADAN GEÇME!
Tanıştığımızda Yağmur ilkokul ikinci sınıftaydı. Dünya güzeli bir çocuktu. Zaten onu ilk gördüğüm an da her şey gelişti.
İnsan karşısındaki kişinin çizgilerini değiştirebiliyorsa bu çok güzel bir şeydir, Yağmur’un yüzünün çizgilerinin değiştiğini gördüm bu dört sene içinde.
BAKMADAN GEÇME!
Ben zaman zaman kuruma gidiyordum ama Yağmur’u gördükten sonra çok sıklaştı ziyaretlerim. Prosedürleri öğrenmek için ara ara gidiyordum. ‘Gönüllü annelikle başlayayım’ dedim. Bana Yağmur’u göstermeden ipuçları verdiler, gittiğim zaman onu orada gördüm ve çok etkilendim sempatim oluştu.
Biraz daha fazla zaman geçirdikten sonra dediler ki ‘siz artık dışarı çıkıp bir şeyler yapabilirsiniz’ Ben de kendi kendime ‘Allah’ım ne yapacağım, bir an panik oldum’ çünkü daha önce hiç böyle bir durum yaşamadım. Sinemaya falan gittik, bir günümüzü öyle geçirdik.
BAKMADAN GEÇME!
Sonra Yağmur’un ailesiyle ilgili bir takım gelişmeler oldu ve Yağmur’a ‘koruyucu aile’ olma durumu ortadan kalktı.
Yetkililer, ‘Yağmur ile bir süre görüşmemeniz gerekiyor, başka ailelerle tanıştıracağız’ dediler. Ben de Yağmur’un iyiliği için geri çekildim ama ara ara telefonla konuşuyorduk. Bir gün telefon çaldı arayan Yağmur’du bana telefonda fırça attı, beni kendime getirdi.
Sonra yetkililer ‘Yağmur tercihini yaptı, sizi seçti. Bundan sonra beraber devam edebilirsiniz’ dediler. Bu süreç böyle işledi.
BAKMADAN GEÇME!
Yağmur bana evi sordu, ‘evler nasıldır, ne renktir, bir odada kaç kişi yatar?’ dedi.
‘Ben ona bugün ne yapalım?’ diye sorunca ‘Beni evine götürür müsün?’ dedi.
Eve gittik, ben o zaman yalnız yaşadığım için hep diyet ürünlerle besleniyordum, buzdolabını açtım kafasını uzattı ‘siz fakir misiniz?’ diye sordu. İki saat kadar evde zaman geçirdik sonra onu kuruma geri götürdüm.
Telefon açtı ‘siz evin neresinde oturuyorsunuz şimdi?’ dedi. Onu hep öyle hayal edeceğini düşündüm ve ondan sonra dedim ki ‘fiziki olarak bir çocuk ne kadar yer kaplar ki bir evde…’
BAKMADAN GEÇME!
Bana önce ‘Sumru hocam’ diyordu. Sonra zamanla bana ‘Sumru anne’ demeye başladı ben onu hiç zorlamadım bu süreçte. Sonra kendi kendine ‘anne’ dedi. Birbirimize dokunmamız çok uzun sürdü. Beni seyrediyordu, sekiz ay sonra ilk temasımız oldu. O an çok farklıydı. Birbirimize duyguları öğretmeye başlamıştık, bana çok güzel anne olmayı öğretti Yağmur. Zamanla birbirimize benzemeye başladık, gülüşlerimiz örtüşmeye başladı.
Yağmur gelene kadar tek başımaydım dostlarımla birlikte bir bireydim. Yağmur’dan sonra Yağmur’suz gideceğim bir dünya yok açıkçası bundan sonra da beraber olacağız zaten.
BAKMADAN GEÇME!
Ben Yağmur’u doğurmadığımı unuttum. Kan bağından çok, kalp bağı oldu bizimkisi.