Güncelleme Tarihi:
Dün sabah erken saatlerde başlayan 'Adnan Oktar Örgütü' operasyonu Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü...
Operasyonla ilgili çok dikkat çeken ayrıntılar vardı. Plastik kelepçe yerine metal kelepçe takıldı.
Müşteki olarak ilk ifade verenler arasında bulunan H.U. 'Cemaatteki hiç bir kız dışarı çıkamazdı.' sözleriyle örgütün iç yüzünü anlattı.
İşte operasyonun ayrıntıları...
Kedicikleriyle yaptığı televizyon programlarıyla tanınan Adnan Hoca lakaplı Adnan Oktar ve grubuna yönelik İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen operasyonda, Adnan Oktar, Oktar Babuna ve “Başkedicik” Didem Ürer’in de arasında bulunduğu 172 kişi gözaltına alındı. 63 kişi aranıyor.
Operasyonu son anda öğrenen Adnan Oktar kaçmaya çalıştı, ancak bir süre sonra polisler tarafından kıskıvrak yakalandı.
Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda çok dikkat çekici kareler yansıdı.
Gözaltına alınanlara plastik kelepçe yerine metal kelepçe takıldı. Adnan Oktar da metal kelepçeyle kelepçelendi.
Dikkat çeken başka bir detay ise Oktar’ın araca bindirildiği sırada polis tarafından kafasına bastırılması oldu.
Uzmanlar, Oktar’ın kafasına bastırılmasıyla, polisin, “gücün kimde olduğunu ilan etmesi” ve “güç devlette” mesajı verdiğini söyledi. Ayrıca Adnan Oktar ve diğer gözaltındakilerin fotoğraflarının çekilmesine de müsaade edildi.
Adnan Oktar ve müritleri Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi.
Hastane bahçesinde toplanam kalabalık “Çağırsana kediciklerini” diye Adnan Oktar’a tepki gösterdi.
Kamuoyunda kedicikler olarak adlandırılan Oktar’ın kadın müritlerine zührevi hastalık taraması yapıldı. Adnan Oktar dahil erkek müritlerin tamamından da kan alındı.
Adnan Oktar’ın kedicikleri hastanede ilk kez makyajsız olarak görüntülendi.
Adnan Oktar habercilerin gözaltına alınma sebebiyle ilgili sorularına yanıt vermek istedi. “ Hepsi yalan. Derin devletin oyunu” diyen Adnan Oktar’ın ağzı görevli polisler tarafından kapatıldı.
Soruşturma aşamasında savcılıkta ifade veren Müşteki H.U. şunları söyledi:
“Adnan Oktar kızların bilerek aileleriyle aralarını bozar ve görüşmelerini engeller, kızlar cemaatten ayrılırsa ailesine geri dönemeyecek şekilde aralarında düşmanlık oluşturur.
Cemaatteki hiç kimse tek başına ailesi veya bir başkasıyla görüşemez. Mutlaka yanlarında iki tane cemaatten şahit olurdu.
Ancak son zamanlarda yapılan haberlerden ötürü basına göstermek için göstermelik olarak fotoğraf çekme amaçlı dışarı çıkarılırdı.
Ve bu dışarı çıkmalarda da yanlarında mutlaka koruma adı altında cemaatin erkeklerinden silahlı bir kişi olurdu.
Ve bu kızların kaçmalarını engellerdi. Kaçma şüphesi yüksek olan E. A , Ç.T gibi kızları da zırhlı araçlarla taşıtır ve onları arkadan içerisinde silahlı kardeşlerin olduğu başka bir araç eşlik ederdi."
Peki kim bu Adnan Oktar?
90’lı yılların başlarında lise ve üniversitelerde okuyan zengin çocuklarına çengel atıp güzel kızları ve yakışıklı erkekleri grubuna kattığı iddialarıyla gündeme geldi.
90’lı yılların sonun mahkemeler, paparazziler ve mankenlerin karıştığı skandalların başrol oyuncusuydu.
12 Kasım 1999’da içlerinde Adnan Oktar ‘ın da bulunduğu, Bilim Araştırma Vakfı’na (BAV) mensup 85 kişi gözaltına alındı. Adnan Oktar BAV operasyonu sonrasında dokuz ay cezaevinde tutuldu.
Çete oluşturmak ve tehditle menfaat sağlamak suçlamasıyla cezaevinde tutulan Adnan Oktar ve Ferit Develioğlu, müştekilerin çoğunun Emniyetteki baskı sonucu şikayetçi olmak zorunda kaldıklarını söylemeleri üzerine İstanbul DGM’de görülen duruşma sonunda tahliye edildiler.
BAV operasyonunun gece yarısı gerçekleştirilmesi ile ilgili eleştiriler üzerine dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, “Her şey kurallara göre yapılmıştır. Olay yargıya intikal etmek üzeredir. Onun için bu aşamada bir açıklama yapmayacağım. Şu kadarını söyleyeyim, Adnan hocanın yakalanması Apo’nun yakalanması kadar önemli. Bu adam, Apo kadar tehlikeli birisi.” açıklamasını yaptı.
Adnan Oktar ve bir grup müridi hakkında açılan “çıkar amaçlı örgüt kurma” davası, 24 Kasım 2005 tarihinde, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ile, zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle düşürülmüştür.
Bununla birlikte Yargıtay 8. Ceza Mahkemesi sonradan bu kararı bozmuştur. Bozma kararı neticesinde, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Oktar hakkında yurtdışına çıkış yasağı getirmiştir.
Nisan 2008’deki duruşmada ise savcı Orhan Erbay, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında beraat istemişti.
9 Mayıs 2008’de Adnan Oktar , İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Adnan Oktar grubuna bağlı İnternet siteleri son dönemde TV ve değişik yayın araçlarıyla Mehdilik, Mehdi devri, evrim, yaratılış, ahir zaman, Mesih, İsa’nın dönüşü gibi konularda yayın yapmaktadır. Son dönemde özellikle kadınlarla yaptığı programlarla ün salmıştır.