Iomikoe Johnson, bundan 12 yıl önce kolunun altında beyaz bir leke olduğunu fark etti. Kanser olduğunu düşündüğü leke daha sonra gözlerine de yayılan Johnson’ın vitiligo hastası olduğu ortaya çıktı. Daha önce siyahi olduğu için sataşmalara maruz kalan Johnson, vücudunda ortaya çıkan beyaz lekelerden sonra etrafındakilerin tacizine uğramaktan korkar hale geldi. Yoldan geçenlerin cüretkâr bakışlarına maruz kalan, elini sıkmayı reddeden insanlarla karşılaşan Johnson, bir süre intihar etmeyi dahi düşündü. Vücudundaki lekeleri makyajla kapatmak için her gün saatlerce uğraşan Johson, evden sadece kapalı kıyafetlerle çıktı. Nişanlısı Phillip’in her ne olursa olsun onu sevdiğini söylemesiyle düşünceleri değişmeye başlayan Johson yavaş yavaş hastalığıyla barışmaya başladı. Ailesinin yardımıyla kendine güvenini yenileyen Johson, modellik yapıyor, kendine ait bir işyeri sahibi ve aynı zamanda 4 çocuk sahibi bir anne. Geçmişte yaşadıklarından sıyrılıp hastalığı kucaklamaya başlayan Johson, ‘İnsanların neyin güzel olduğunu tanımlayabilecekleri düşüncesinden yorulduğum için makyaj yapmayı bıraktım, Güzelliğin tenin ötesinde olduğu göstermek benim işim.’ dedi. Birgün bütün vücudu tamamen beyaz hale gelecek olan model artık bu fikirle tamamen barıştığını belirtirken ‘Dünyanın benim sanatımı görmesini istiyorum. Ben sanatın yürüyen haliyim.’ diye ekledi.