Güncelleme Tarihi:
Ziyaretçi rekoru kıran ABBA Müzesi’nde grup üyelerinin sahne kostümleri, enstrümanları ve hatıraları sergileniyor. Ayrıca ziyaretçiler, grubun gerçek boyutlarındaki hologramı ile yan yana ABBA şarkılarını söyleyebiliyor, 1970’lere ait dans pistinde grubun danslarını canlandırabiliyor ya da 4’lünün 1960’da nasıl bir araya geldiğini anlatan belgeseli izleyebiliyor.
Açılışa katılan grubun üyesi Bjorn Ulvaeus, grup üyelerinin 35 yıl sonra bir araya gelmelerinden mutlu olduklarını söyledi. İki şarkı için stüdyoya girdiklerini belirten Ulvaeus, aralık ayında gösterilecek müzik klibinde grup üyelerinin şimdiki görüntülerinin bulunmayacağını, dijital tasarlanan avatarlarının ekranda seyirci karşısına çıkacağını söyledi.
Yeni hazırlanan her iki şarkının da ABBA’nın geçmişteki melodilerine benzediğini vurgulayan Ulvaeus, başka şarkılar için de bir araya gelebileceklerini ancak bunun henüz netleşmediğini kaydetti.
Grubunun neden ayrıldığı konusunda da bilgi veren Ulvaeus, 1980’li yıllarda herkes için yeni ilgi alanları doğduğunu ifade etti.
Ulvaeus, “Ben ve Benny Andersson müzikal yazmak istedik. Agnetha Faltskog ve Anni-Frid Lyngstad bağımsız şarkıcı olarak yollarına devam etmek istedi. Bu süre içinde yeniden bir araya gelmeye çalıştık ama çeşitli nedenlerle olmadı” dedi.
ABBA’nın kuruluş ve birbirinden kopuş hikayesi ise şöyle; Benny Andersson, 18 yaşında İsveç’in ünlü gruplarından Hep Stars’ın elemanlarından biriydi. Björn Ulvaeus de müzikal kariyerine 18 yaşında başladı ve The Hootenanny Singers grubunda müzik yaptı.
Ortak çıktıları bir turnede tanışan Benny ve Björn beraber şarkı yazmaya karar verdiler. İlk yazdıkları şarkı Hep Stars tarafından kaydedilen ‘Isn’t It Easy to Say’ oldu.
The Hootenanny Singers’ın menejeri Stig Anderson ikiliyi daha çok şarkı yazmaları için cesaretlendirdi.
Andersson ‘Hej, Clown’ adlı şarkısıyla Melodifestivalen 1969’a katıldı. Aynı yıl grupları dağılan Andersson ve Ulvaeus beraber çalışmaya başladı ve 1970’te ‘Lycka’ adlı albümlerini yayınladı.
Bu albümde Anni-Frid ve Ulvaeus’un kız arkadaşı Agnetha Fältskog de geri vokal yaptı.
Lycka’dan sonra Björn ve Benny, single çıkarmaya ve başka şarkıcılara şarkı vermeye devam ettiler.
Haziran 1972’de ‘People Need Love’ single’ı yayınlandı. Bu single, Björn&Benny, Agnetha&Anni-Frid adıyla yayınlandı. Single, İsveç listelerinde ilk 20’ye girince dörtlü olarak bir albüm yayınlama kararı aldılar ve 26 Eylül 1972’de ilk albümlerinin kayıtlarına başladılar.
1973’te Eurovision’a katılmak için ‘Ring Ring’ şarkısını kaydettiler ancak İsveç elemelerinde üçüncü oldular. Grubun ilk albümleri Ring Ring de bu dönem yayınlandı.‘Ring Ring’ single’ı birçok Avrupa ülkesinde ve Güney Afrika’da bir hit oldu. 1973’te grubun menejeri olan Stig Anderson, uzun olan grup adını ABBA diye kısatlmaya başladı.
Grup 1974 yılında ‘Waterloo’ ile Eurovision Şarkı Yarışması’na katılan ABBA birinci oldu. Bu başarı ABBA’nın tüm Avrupa ülkelerinin yanı sıra ABD’de de ünlü olmasını sağladı. Abba, ‘SOS’ adlı üçüncü albümüyle ününü pekiştirdi.
‘Greatest Hits’ ve ‘The Best of ABBA Respectively’, İngiltere ve Avustralya’da piyasaya sürüldü. ‘Fernando’ ve ‘Dancing Queen’ gibi single çalışmaları, kısa sürede klasikler arasına girdi. ‘Dancing Queen’ İngiltere listelerinde bir numaraya yükselen ilk ABBA şarkısı oldu.
1977 yılının başlarında Avrupa ve Avustralya turnesine çıkan grup, aynı yıl ABBA için bir film çevrildi. Grup elemanlarının tamamı filmde rol aldı. Filmin vizyona girişini, ‘The Album’ isimli yeni albümün piyasaya çıkışı izledi.
1980’de sekizinci albümlerini birlikte çıkaran ABBA, 1982’de grup dışı çalışmalara başladı. Björn ve Benny çeşitli müzikal denemelere yönelirken Agnetha ve Frida da solo kariyerlerine devam etti. Bu dönemde tek çıkan albüm ‘ABBA LP’ grubun ilk on yılında kaydettiği en iyi şarkıları içeriyordu.
Aynı yılın sonunda ABBA, müzikal çalışmalarını bir süreliğine askıya alma kararı aldı ve dinlenmeye çekildi. Birkaç yıl sonra yeniden bir araya gelseler de kayıt yapmadan ayrılarak ABBA’nın aktif yaşamına son vermiş oldular.