Asgari ücret toplantıları ise aralık ayının başında başlayacak ve yıl sonuna kadar sürecek. Nitekim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, ciddi bir artış yapılacağının sinyalini vererek, asgari ücreti enflasyona ezdirmeyeceklerini belirtti. Hal böyle olunca da hem ücret konusunda beklenti çıtası yükseldi hem de ilgili taraflardan farklı farklı talepler gelmeye başladı. Kimileri yüzde 30 artacak diyor, kimileri bu da yetmez asgari ücretin netinin en az 5 bin lira olması gerektiğini söylüyor. Asgari ücretin 2022’de kaç lira olacağı konusuna geçmeden önce kısa bir analiz yapalım. Bugün uygulanan asgari ücret brüt 3.577, net 2.825 lira. İşverene maliyeti ise 4.203 lira. Son yıllarda asgari ücrete en yüksek artış yüzde 30 ile 2016 yılında yapıldı ve asgari ücret net 1.300 liraya yükseltildi. O dönem enflasyon ise yüzde TÜFE’de yüzde 8.8’di. 2016 yılı kadar olmasa da benzer oranda zam, yüzde 26 ile 2019’da ve yüzde 21.6 ile de 2021 yılında yapıldı. Enflasyon ise 2018 yılında yüzde 20.30, 2020 yılındı da TÜFE’de yüzde 14.60 olarak gerçekleşti. İlginç bir tespitte daha bulunayım. 2013 yılında çalışanların sadece yüzde 12’si asgari ücretli çalışırken, bugün çalışan nüfusun neredeyse yüzde 45’e yakını asgari ücretli çalışan haline geldi. Ve asgari ücrete yüksek oranda zam yapıldığı dönemlerde çalışan nüfus arasında asgari ücretli çalışanların sayısı da hızla yükseldi. Daha açık bir anlatımla; asgari ücret en düşük ücret, bundan daha düşük maaşa kimse çalıştırılamaz anlamına gelirken, bugün asgari ücret normal ücret haline geldi. Gelelim, 2022’de asgari ücrette ne kadar zam yapılacağı konusuna. Merkez Bankası’nın 2021 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 18.4, 2022 enflasyon tahmini ise yüzde 11.8. Buna göre de asgari ücretin enflasyona ezdirilmemesi için yüzde 20 ila yüzde 30 arasında bir zam yapılacağı anlamına geliyor. Ağır basan senaryo, yüzde 30 oranında artış olacağı yönünde. Yüzde 30 artış demek, 2022’de asgari ücretin brüt 4.650 lira olacağı anlamına geliyor ki, çalışanın eline geçecek net ücret 3.673 lira civarında olacaktır. Bu durumda asgari ücretin işveren maliyeti de 5.463 lirayı bulacaktır. Masadaki seçeneklerden biri de asgari ücretin işvene maliyetini artırmamak için ücretten alınan gelir vergisinde istisnaya gidilmesi, tamamen gidilmese de belli oranda gelir vergisinin azaltılması yönünde. Çok detaya girmeden özetleyeyim; asgari ücretten vergi alınmaması, asgari ücretlerinin maaşında 220 lira civarında bir artış yaratacaktır. Peki, bundan dolayı devletin vergi kaybı olacak mıdır? Olacaktır ama tahmini kayıp asgari geçim indimi sonrası 6 milyar lira civarındadır. Yani, asgari ücretliden alınan verginin, toplam vergi gelirleri içindeki payı çok da yüksek değil. Tabi, asgari ücretteki artışın göz ardı edilmemesi gereken dolaylı iki etkisi olacaktır. Bunlardan birinci, asgari ücrete yapılacak zam, kurumların içinde ücret dengelerini de değiştirecektir. Bu zam ister yüzde 20, ister yüzde 30 olsun, asgari ücretli dışındaki çalışanlar da haklı beklenti yaratacaktır. İkincisi ise asgari ücret sadece çalışanların maaşını etkileyen bir konu değil. Sosyal güvenlik çatısı altındaki her alan asgari ücrete endeksli. Ne mi demek istiyorum? Asgari ücrete yapılacak zam; askerlik ve doğum borçlanmasından yaşlılık aylığına, genel sağlık sigortası priminden asgari geçim indirimine, işsizlik maaşından isteğe bağlı sigortalılığa ödenecek primlere kadar her alanda artış anlamına gelecektir.