"Galatasaray mutsuz"

Güncelleme Tarihi:

Galatasaray mutsuz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2012 11:59

Galatasaray Erkek Baketbol Takımı'nın pivotu Boniface Ndong, kulübün resmi dergisinin Ocak sayısına verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu. Ndong, Galatasaray'ın zirve düzeyinden uzaklaştığını ve sezona başladıkları oyun seviyesine geri dönmeleri gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

Oyuncuların mutsuzlaştığını söyleyen ve bunu mental bir sorun olarak gören başarılı basketbolcu, oyundan keyif almadıklarını da belirtti. Ndong, takımın düşüşünde fiziksel sebeplerinde etkili olduğunu özellikle Göksenin ve Domercant'ın sakatlıklarının bulunduğunun da altını çizdi.

Ndong açıklamalarından satır başları şu şekilde;

Fenerbahçe maçıyla başlayalım. Rekabetin önemini mutlaka duymuşsundur. Atmosfer buna uygun muydu? Nasıl bir karşılaşma oldu?
Çok modern, konforlu bir salonda oynadık, zorlu bir atmosfer olacağını söylüyorlardı. Basketbol için uygun bir ortamdı. Benim için kabul edilemez olan sahaya yabancı maddeler atılmasıdır, bunun sporda yeri yok ama elbette maça gelip tezahüratlar yapacaklar, bu çok olağan. Derbiyi kaybettik çünkü oyun seviyemiz biraz düştü. Şu an için en iyi performansımızla oynayamıyoruz. Form azalması var ve bazı oyuncular sakatlandı. Takım olarak zirve düzeyden uzaklaştık. Sezona başladığımız oyun seviyesine geri dönmeliyiz.

Haberin Devamı

Takımın ritmini kaybettiğini düşünüyor musun?
Ne yazık ki öyle. Bir çok şey oluyor, üzüldüğünüz şeyler var, oyuncular mutsuzlaştı. Bugün sadece basketboldan bahsedemeyiz, ondan ziyade mental bir durum. Oyundan keyif almamaya başladık. Sezon başındaki gibi oynayamıyoruz. Beşiktaş’ı mağlup ettikten sonra oyun seviyemiz düştü. Elbette daha iyi oynamalıyız ve takım halinde geri dönmeliyiz. Mutlaka fiziksel sebepler de var. Göksenin ve Domercant aramızda değil şu an. Çok fazla maç oynadık, yorucu yolculuklar yaptık. Ama sadece fiziksel dersek hata etmiş oluruz kanımca.

Yolcuklardan bahsetmişken bu sezon dört kez deplasmanlarda kaybettik. Her şey Krasnodar’a gidiş çilesiyle başladı sanırım.
Beş gün boyunca Ukrayna’da kaldık biliyorsunuz, kötü hava koşulları vardı. Ondan önce Krasnodar çok kötü bir seyahat idi. İki gün yolda geçti, antrenman yapamadık. İşler biraz rutininden çıktı ve bizim aleyhimize işledi. Benim için garip durumlardı, sürekli otellerde kaldık, gerçekten farklıydı. Bu tür durumlara alışmaya ve üstesinden gelmeye çalışmalıyız. Ritmimizi bulmalıyız. Sezon başında da aynı isimler kadromuzdaydı ve daha iyi oynuyorduk, başarılıydık, tekrar bunu yakalamalıyız.

Haberin Devamı

Pota altı rotasyonu hakkında ne söylersin? Macvan, Dudley, Furkan ve sen varsınız. Yeterli süreler alabildin mi yoksa Barça’da olduğu gibi bu rolü benimsedin mi?
Aslında az süre alıp kenardan katkı vermek üzerime yapışmamalı, bunu hiç istemedim. Bir takıma gelirken böyle bir durumu kabul ederek gelmezsiniz zaten. Felsefem her zaman takıma hizmet etmektir. Genç iken 25 dakikalar oynamak istersin, açsındır, doğaldır ama yaşlanınca işler değişir. Takım için neler yapabileceğin, neleri iyi yapabileceğin ön plana çıkar, bunun için çabalıyorum, her zaman zinde kalmaya uğraşıyorum. Sayı üretmek hususunda obsesif olmadım hiç, istatistiklere asla takılmam, kazanmak ile ilgiliyim. Bugün tecrübem var artık. Malaga’da da böyle oldu, İspanya’da da böyleydi. Bazen 15 dakika, bazen 20, bazen 25, buna alışmak ve olayları kontrol altına almaya odaklanmak zorundasınız. Burada da benzer durumla karşı karşıyayım. Çok fazla saygı duyulası oyuncu var; Furkan, Ersin, Milan. Onlar oynadığında ben mutluyum, ben oynadığımda onlar mutlu.

Haberin Devamı

Eurocup ve ligde şansımızı nasıl görüyorsun?
Çok erken daha ama sezon başında şu ankinden çok daha iyimserdim, çünkü aynı seviyede oynayamıyoruz. O formu tekrar yakalamalıyız. Oyuncular elimizde var, buna eminiz. Efes’e, Beşiktaş’a, Fenerbahçe’ye, karşı kazandık, Top 16 Euroleague takımları bunlar. Elbette Domercant ve Göksenin ile daha farklı olurdu. Ama mutlaka tekrar ritmimizi bulacağız, basketbol sezonu gerçek anlamda playofflarda başlar. En iyi pozisyonda oraya erişmeye çalışacağız öncelikle.

Buradaki en iyi arkadaşın? Yemekler nasıl? Ve birçok güzel şehirde bulundun, İstanbul en iyisi mi?
Can Korkmaz, benim adamım. Öğrettiği bir Türkçe sözcük var; “Adamsın” Takımda harika insanlar var, Engin gibi, Fransızca konuşuyoruz onunla. Ender, Cenk var. Sertaç ve Furkan, herkesle çok iyiyim. Takımın parçası olmaktan mutluyum ve bir takımın başarısı için kimya çok önemli. İstanbul’u ve yemeklerin ününü duymuştum. Baharatlar lezzet katıyor. Et ve balık seviyorum. Yemek konusunda hiç sorun yok. Birçok şehirde yaşadığım için çok şanslıyım, St. Petersburg, Los Angeles, Malaga, Barcelona öyle, Malaga’da hala evim var. Ama bir yer seçmem gerekirse muhtemelen Los Angeles derim. Büyük bir şehir, size müthiş olanaklar sunuyor. 1,5 sene kalmıştım, 16 ay. Sevmiştim. İstanbul’da çok güzel bir şehir.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!