Futbolun aktörleri - 1

Güncelleme Tarihi:

Futbolun aktörleri - 1
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2008 10:09

Hakemler

Haberin Devamı

Gökmen Avcı yazıyor

Aklımda yer etmiş bir reklam filmi var. Bu PEPSI reklamını çoğumuz hemen hatırlayacaktır.

6-7 yaşlarında HAKEM kıyafeti giymiş sevimli bir çocuk. İdeali, gelecekte iyi bir hakem olmak. Mahalle maçlarında da, hakem olmayı tercih ediyor. Bir gün annesiyle market alışverişine gidiyorlar. Bu arada kader ağlarını örüyor ve bir kutu kola annesinin başına doğru düşüyor. Bunu gören küçük çocuk, kutu kolanın annesinin başına düşmesini, güzel bir röveşata vuruşla engelliyor. Bu olaydan sonra, futbola oyuncu olarak devam etmeye karar veriyor. O küçük çocuk, bugünün Dünya Starı ROBERTO CARLOS. Bu bir reklam filmi de olsa, acaba küçüklükten beri, hep HAKEM olmayı isteyen biri var mıdır?

Haberin Devamı

HAKEM NEDİR? Bir karşılaşmayı, bir oyunu, belli bir kurallar bütününe uygun olarak, gerektiğinde kuralları da yorumlayarak yöneten kişi. Anlaşmazlık durumunda onun sözü geçerlidir.

HAKEMsiz bir futbol karşılaşması olur mu? Tabii ki olur. Ama sonunun ne olacağı bilinmez. Öyleyse, verdikleri kararlarla, son zamanlarda futbol gündemini en çok işgal eden HAKEMLERe ve HAKEMliğe şöyle bir bakalım.

Hakem olabilmeniz için bazı koşulları yerine getirmeniz gerekir. 1- En az lise mezunu olmalısınız. 2- Yaşınızın 18 ile 26 arasında olmalı. 3- Tam teşekküllü hastaneden “Hakemlik Yapabilir.” Raporu almanız gerekir. 4- Her şeyde olduğu gibi Adli Sicil Belgesi almalısınız. 5- Erkekseniz 175 cm. Bayansanız 165 cm’den kısa olmamalısınız. Bunları sağlayabiliyorsanız, Hakemlik Kursuna katılıp, Sınavlarda başarılı olup, bu camiaya katılabilirsiniz. Daha sonra çalışarak ve yeteneklerinizi göstererek üst düzey Hakemler arasına katılırsınız. Bütün bunları yaparken, yönettiğiniz maçlar için belli bir miktar para alırsınız ama, geçiminizi başka işlerden kazandığınız paralarla sağlarsınız.

Çalışma koşulları kolay değildir. Sürekli idman yapmaları gereklidir. Karşılaşmalarda pozisyonları yakından takip etmek için, ortalama bir futbolcu kadar koşmaları gerekir. Futbolcularla aynı saha ve hava koşullarında.

Haberin Devamı

Aldıkları en büyük eleştiriler, verdikleri kararlarla ilgilidir. Karşılaşma sırasında, gördüğü bir pozisyonla ilgili 1-2 saniye içinde karar verir. Bu karar eğer ki yanlışsa, yandı. Geç saatlere kadar süren spor programlarında, bu yanlışı nasıl ve neden yaptığı konuşulur. Verilen kararın yanlış olduğuna ise, pozisyonun defalarca ağır çekimde oynatılması ile karar veriyoruz. Şimdilerde yeni bir alet daha çıktı. PIERO aleti. Artık bununla, topun çizgiyi kaç cm. geçtiğini öğrenebiliyoruz. Bu kadar teknolojik alet kullandığımız halde bile, çoğu zaman program yorumcularının bazıları, karar için farklı düşünebiliyor. Ama biz Hakemin, sadece gözüyle, kulağıyla ve kendisi yardımcı 3 arkadaşıyla, hep doğru karar vermesini bekliyoruz.

Haberin Devamı

Bir de, verilen yanlış kararların ardından, “Hakemin bu kararında art niyetli olmadığını düşünüyoruz” diyerek, ardından, bir takıma sempatisi olduğunu ima ederiz. Bugün futbolla ilgilenen herkesin sempati duyduğu bir takım mutlaka vardır. 2-3 yaşındaki çocuklarımızı bile, kendi tuttuğumuz takımların taraftarı yapmak için neler yaptığımızı hepimiz biliriz. Onlar da, akılları ermeye başlayınca, bir takımın taraftarı olurlar. Yazının başında bahsettiğim reklam filminin kahramanı gibi, o yaşta “Ben Hakem Olacağım” diyen birini de daha görmedim. Öyleyse, HAKEM OLANA KADAR BİR TAKIMA SEMPATİ DUYMASI OLAĞAN. İŞİNE HİSLERİNİ KARIŞTIRMADIĞI SÜRECE, BİR PROBLEM DE OLMAZ.

Haberin Devamı

Ne dersek diyelim, ne kadar eleştirirsek eleştirelim, ne kadar onlardan yakınırsak yakınalım, bu spor dalı HAKEMsiz olamaz. FUTBOLUN AKTÖRLERİNden BİRİ HAKEMLERDİR.

AYRICA, BİZİM DEDİKLERİMİZ BOŞ. KURAL HATASI YAPMADIKLARI SÜRECE, MAÇTA NE DİYORLARSA, O OLUR...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!