Ferai Tınç: ‘Yığma komandasız’ karşılama

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

MEDYA virtüözü Haydar Aliyev, Türkiye'nin medyaya henüz alışamayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i, kadim dostu Süleyman Demirel gibi uçağın merdivenlerinde karşıladı, onunla kucaklaştığı gibi kucaklaştı ve üç kez yanaklarından öptü.

Demirel sonrası Türkiye ile ilişkilerin, muhabbet ve dayanışma ruhuyla devam edeceği mesajıydı Aliyev'in kameralara verdiği.

Şimdiye kadar izlediğim kadarıyla, Japonlar gibi başıyla ya da en fazla gövdesinin zarif bir hareketiyle selamlaşma alışkanlığında olan Sezer de, Aliyev'e, (kollarının arasında biraz kaybolduysa da) sarıldı ve üç kez öpüşüp kucaklaşma seremonisinde hiç falso vermedi.

Üstelik, Demirel'in aksine protokolde elini sıktığı herkesin gözlerinin içine baktı ve bir iki sözcükle doğrudan ilişki kurdu.

Demirel sonrası ilk karşılaşmanın ilk sahnesinde, her iki lider televizyonları başındakilere, ilişkilerde değişiklik olmayacağı mesajı verdiler.

Tek farkla, Aliyev, 'Türkiye'nin yeni Cumhurbaşkanı da beni destekliyor' yönünü öne çıkardı bu mesajın, Sezer ise, iki ülke ilişkilerinin kişilerle kaim olmadığının altını çizdi.

Ancaak....

* * *

AZERBAYCAN'ın, bağımsız Türk devleti olarak dünya sahnesinde boy gösterdiği 1918'de, ünlü müzisyen Hüseyin Hacıbeyov tarafından bestelenen ulusal marşının bitimiyle, kafile Bakû'ya gitmek üzere yola çıktığında, bir gariplik fark ettim.

Bundan önce, özellikle Cumhurbaşkanı ziyaretleri sırasında yol kenarlarını dolduran ve yağmur demeden, sıcak demeden Türkiye'den gelen konukların geçişi sırasında alkışlayarak sevgi gösterilerinde bulunan, pankartlı, bayraklı, elleri çiçekli 'yığma komandalar' yoktu.

Yukarıdan gelen talimatla, okullardan, fabrikalardan çıkıp karşılama töreninin bir parçası olarak yol boylarına dizilen kalabalığın yerinde yeller esiyordu. Yollar bomboştu.

Bu durum, halkın ilgisizliğinden mi yoksa Aliyev'in, hálá sık sık telefonla görüştüğü Demirel'e 'senin yerin ayrı' mesajını vermek istemesinden mi kaynaklanıyordu? Galiba ikincisi.

* * *

SEZER, dün Başkanlık Sarayı'nda düzenlenen basın toplantısında da iki ülke arasındaki ilişkilerin öneminin altını çiziyor ama bunu, heyecan, duygu ve hamaset çerçevesinden, dostluğu daha da derinleştirecek olan kurumsal ilişki bazına çekiyordu.

Bu kavram, bugüne kadar, cumhurbaşkanları arasında, zaman zaman hükümet ve bakanlıklar by-pass edilerek sürdürülen ilişkilerin, bir sisteme sokulması anlamını taşıyor.

İki ülke arasındaki ilişkilerde yeni dönem çağrısı denebilir buna. İlişkilerin, ahbap çavuş hoşluklarından güçlü , derin ve kalıcı yakınlaşmaların garantisi olan hukuk temeline kaydığı bu yeni dönem , yığma komandasız karşılama töreniyle başlıyor.

Yazarın Tüm Yazıları