Ferai Tınç: Türkiye'nin liderliğini sindiremediler

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

KUALA LUMPUR

TÜRKİYE'nin İslam Konferansı'na adaylığı, gündeme bile gelemeden İslam ülkelerinin son an manevrasıyla savuşturuldu.

Bu kadar çok İslam ülkesi yetkilisini ilk kez burada Kuala Lumpur'da gördüm.

İslam dünyasının iki konuda ciddi sıkıntısı var.

Biri zaman, diğeri hukuk.

56 ülkenin Dışişleri Bakanlarının (hepsi bakan seviyesinde katılmadı) toplantılarındaki rötarlar ve sarkmalar, İslam dünyasının küreselleşme çağı rekabetine ayak uydurmasının kolay olmayacağını ortaya koyarken, genel sekreterlik seçimi de sağlam bir hukuk anlayışının henüz yerleşmediğini gösteriyordu.

* * *

GERÇİ İslam Konferansı ilk kez böyle bir durumla karşılaştı. İlk kez üç ülke adaylığını koydu ve hiçbiri de çekmeye yanaşmadı. Arap grubundan şimdi genel sekreterlik görevi sona eren Fas, yeni bir aday daha çıkardı, dört yıl daha göreve talip olduğunu açıkladı.

Türkiye sıranın Asya grubuna geldiği gerekçesiyle, ilk kez adaylığını koydu. Asya grubundan olan Bangladeş de aynı şeyi yaptı.

Ama toplantının başından beri Arap ve Afrika grubunun desteği Fas'tan yanaydı. Asya grubunun etkin ülkelerinden İran da onlara katıldı.

Peki, Türkiye ne yaptı?

Türkiye yaklaşık bir yıldan beri kulis yürütüyor. Ama diğer ülkeler bunu Başbakan ve Dışişleri Bakanları seviyesinde yaparken, bu işi Dışişleri bürokrasisi götürüyordu.

Bu politikanın arkasında yeterli ve etkili siyasi irade yoktu.

Nitekim Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in son an çabaları fazla bir şey değiştirmedi.

* * *

İRAN ve Dışişleri Bakanları, Türkiye'nin adaylığı konusunda ne düşündüklerini sorduğumda aynı yanıtı veriyorlardı: ‘‘Genel sekreter konsensüs ile seçilecek.’’ Çok kısa sürede bunun, hem Afrika hem Arap ülkelerinin desteğini alan Fas'ın adayını seçmek anlamına geldiği ortaya çıktı.

Türk heyeti bu noktada konuyu hukuki platforma çekti. Örgütün tüzüğüne göre, bir ülke ikinci kez ancak aynı kişiyi aday gösterebilirdi. Aynı ülkeden ayrı kişi gösterilemezdi.

Dün sabah Dışişleri Bakanları üçbuçuk saat süren bir görüşmede, konunun hukukçulara danışılması kararını aldılar. Hukukçular kim? Hangi kıstaslar uygulanacak, hiçbir şey belli olmadan ahbap çavuş işi bir grup kuruldu ve karar çıktı: ‘‘Arap grubu yeniden aday gösterilebilirdi. Asya grubu dört yıl daha bekleyebilirdi.’’

İşin ilginç yanı, kararın hukukiliğini sorgulayan olmamasıydı.

Fas'ın ‘‘Asya ve Afrika grubu daha önceden iki kez bu işi yaptı, biz neden yapmayalım?’’ mazereti herkesi ikna etmeye yetiyordu.

* * *

TÜRKİYE ilk kez koştuğu bir parkurda en baştan dışarıda kaldı. Ama ani bastıran muson yağmurlarının hayatı esir aldığı bu Asya kentinde, Türkiye İslam Ülkeleri toplantısının gündemini kapladı. Tıpkı Helsinki öncesi Avrupa Birliği toplantılarında olduğu gibi.

Yazarın Tüm Yazıları