Ferai Tınç: Türk-Yunan yakınlaşmasında Avrupa garantisi

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Sonuçlar henüz kesinlik kazanmadı (ben bu yazıyı yazarken tabii. Siz şimdi biliyorsunuz.)

Yunanistan'ın yeni hükümetini kim kuracak? PASOK mu Yeni Demokrasi mi?

Ama şimdiden söyleyebilirim ki, Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşma süreci, kim iktidara gelirse gelsin devam edecek.

Çok mu iyimserim? Hayır. İyimser değilim.

İki ülke dışişleri bakanlarının katkılarıyla olgunlaşan yakınlaşma sürecinin yerini gerçek bir normalleşmeye bırakması kolay değil ama, güven artırıcı önlemler süreci devam edecek.

Bir defa iki halk birbirini keşfetmeye başladı. Bu çok olumlu bir adım.

Yunan seçimleri Türkiye ekranlarında ilk kez bu kadar yakından izlendi. CNN Türk ve NTV başta tüm televizyon kanallarının sayesinde Türkiye kamuoyunun komşuluk bilinci arttı. .

Ama bir başka neden daha var. Bu sürecin devam edeceğine olan inancımın nedeni, Türkiye ve Yunanistan'ın Avrupa perspektifleri.

* * *

BAŞBAKAN Kostas Simitis'in, seçim kampanyasının son günü yaptığı konuşma Yunanistan'ın uzun vadeli hedeflerini göstermesi açısından dikkatle incelenmeye değer.

Simitis, ülkenin öncelikli beş konusunu şöyle sıralamıştı:

İşsizliğe karşı önlem; halkın gelir düzeyinin yükseltilmesi, bölgeler arası dengeyi sağlayacak yatırımlara hız verilmesi, kırsal alanda ekonomik ve sosyal yaşamın canlandırılması, uluslar arası platformda Yunanistan'ın saygınlığının artırılması.

Yüzde 486 ile Avrupa Birliği'ne ödediğinden çok daha fazlasını geri alan ülkeler listesinin başında Yunanistan, Avrupa'nın değişim sürecinde, merkez ülkeler arasında barınabilmek için önceliği ekonomik kalkınmaya vermek durumunda. Para birliği kervanına yetişmek için gösterilen gayret de bu yüzden.

Haziran ayında Yunanistan'ın para birliğine girip girmemesi konusunda karar verilecek.

Adaylığa yeşil ışık yakarak Türkiye'yi Avrupa'ya havale etmesi de Yunanistan'ın uzun vadeli politikalarında dikkatini Avrupa sürecine yoğunlaştırmak istemesinden kaynaklanıyor.

Türkiye ile ilişkilerde, Avrupa stili 'ortaklar arası ilişki üslubu'yla puan toplamasının ardında da, işi Avrupa'ya havale etmiş olmanın rahatlığı yatıyor.

Devlet politikası haline geldiği anlaşılan bu yaklaşımı, hangi parti iktidara gelirse gelsin Yunan hükümetlerinin sürdüreceği anlaşılıyor.

* * *

AVRUPA Birliği hedefi, bazı riskler taşısa da Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşma sürecinin gelişmesinde belirleyici rol oynuyor.

Türkiye eğer AB üyeliği hedefinde ciddiyse, Yunanistan ile sorunlarını çözmek zorunda.

Artık karşımızda sadece Yunanistan değil Avrupa var.

Atina da, Türkiye'yi Avrupa ile başbaşa bırakıp, sorunların çözümünü sadece Türkiye'nin atacağı adımlara bağlama fırsatçılığına sapmazsa önümüzdeki dönemde Ege'nin iki yakası arasında ki ilişkilerin normalleşme olasılığı çok yüksek.

Bunun aksi ise, Yunanistan'da hangi parti iktidara gelirse gelsin, yakınlaşma sürecinin lafta kalması demek. Sadece o kadar da değil. Avrupa'nın Ege'den uzaklaşması da demek.

İki yakasından da. Yakınlaşma sürecini geri dönülmez kılan da bu.

Yazarın Tüm Yazıları