Ferai Tınç: Tuhaf bir tehdit






Ferai TINÇ
Haberin Devamı

DİYARBAKIR Belediye Başkanı Feridun Çelik, ‘Halkın yılgınlığa düşmemesi gerekiyor. Korkuya, paniğe kapılmaması lazım. Şimdi görevimiz barış ve istikrarı korumak. Halk da bizden bunu istiyor’ diyor.

Diyarbakır'ın HADEP'li Belediye Başkanı, Gaffar Okkan'ın ardından sokakları dolduran kalabalığın, bu talebi açıkça dile getirdiğini de sözlerine ekliyor.

Diyarbakır halkının elindeki pankartlarda, ‘Biz bu barış ortamını bırakmayacağız’, ‘Kimse barışı engelleyemez’ deniyor.

Ama, cinayetten bir gün sonra, İngiliz haber ajansı Reuters'in faksına Abdullah Öcalan'ın, avukatları aracılığıyla yaptığı açıklaması düşüyor.

Öcalan İmralı'dan tehdit ediyor.

‘Kuzey Irak’ta üzerimize gelirseniz, çatışmalar Türkiye'ye sıçrar.'

Halk ne istiyor, PKK lideri ne diyor...

* * *

ÖCALAN'ın açıklaması, PKK'nın Kuzey Irak'ta iyice sıkışmasından kaynaklanıyor.

Talabani'nin, bir süre önce Ankara'ya geldiğinde ‘8 bin’ dediği, Barzani kaynaklarının rakamlarına göre 3 bin 500 civarında oldukları belirtilen silahlı güç, Süleymaniye'nin kuzeyindeki dağlarda konuşlanmış durumda. Yani Talabani'nin hakimiyetindeki bölgede bulunuyor.

Geçtiğimiz eylül ve ekim aylarında Kürdistan Yurtsever Birliği'ne(KYB) bağlı güçler ile PKK arasında meydana gelen şiddetli çatışmalarda ağır kayıplar verince Talabani, İran ve Bağdat'a gidiyor, ‘PKK’ya desteği kesin' diyor.

Ama beklediği yanıtı alamıyor ve Türkiye'ye yöneliyor.

Türk ordusunun, Kasım ayında bölgeye kuvvet yığmasıyla PKK, ateşkes ilan ediyor.

Kuzey Irak'ta bunlar olurken, geçenlerde önemli bir buluşma dikkat çekiyor.

İşte Öcalan'ın mesajına neden olan olay bu.

Geçen hafta Barzani ve Talabani yönetimleri arasındaki üst düzey bir buluşma gerçekleşiyor.

Bu görüşmede, 1998'de Talabani ve Barzani'nin imzaladıkları Washington anlaşmasına göre, bölgenin PKK'dan arındırılması konusu da gündeme geliyor.

Öcalan'a ait olduğu söylenen mesajda bu noktaya da değiniliyor.

Avukatları tarafından Reuters haber ajansına ulaştırılan faksda Talabani ve Barzani’nin yapmaları gereken savaş kışkırtmak değil, Kürt sorununa demokratik bir çözüm bulmak için Türkiye ile PKK arasında arbuluculuk yapmaktır' deniyor.

* * *

ÖCALAN'ın İmralı'dan tehditler savurması dikkat çekici. O mu, yoksa onun adına başka birleri mi iş bitirmek peşinde bilemiyorum.

Ama kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, ister devletten ister devlet karşıtlarından Türkiye artık şiddet, baskı ve dayatmaya ‘hayır’ diyor.

Diyarbakır manzaraları bunu gösteriyor.

MESAJI, SÖYLEMEDİĞİNDE SAKLI FİLM

FİLM galalarına pek gitmem, oradaki cemaati tanımam çünkü. Ama Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ'ı bir izleyici olarak sevdiğim için Vizontele'ye gittim. Yer yer Fellini, bazen Tornatore çizgilerini gördüğüm, İtalyan sinemasını anımsatan filmi çok sevdim. Tabii ki eleştirilerim var ama öyle bir sevgi ve tutku koymuşlar ki filme, bu izleyiciye de ulaşıyor. Sevgi esas olunca, eksileri söylemeye dilim varmıyor.

Cem Yılmaz, büyük bir oyuncu, Demet Akbağ sadece komedyen olmadığını da kanıtlıyor. Ailenin direği Kürt anası rolünde olağanüstü bir oyunculuk sergilemiş. Yılmaz Erdoğan, bir çılgınlık estetiği yansıtıyor senaryosu ve oyunuyla. Cezmi Baskın'ın her oyununa zaten hayranım. Müthiş bir kadro, ayrıntı zenginliği var filmin.

Sıcak bir masal. Kıbrıs harekatına bir şehit veren Kürt ailenin öyküsü ile, mesajı söylediklerinde değil, söylemediklerinde saklı bir film.

Gidin, görün.

Yazarın Tüm Yazıları