Ferai Tınç: Tarihe bir hediye







Ferai TINÇ
Haberin Devamı

LE MONDE Gazetesi'nin 19 Ocak 2001 tarihli sayısını soykırım tarihine hediye ediyorum. Hatta ellerimle onu, bir ay önce derin bir acıyla dolaştığım Auschwitz'in kapısına asıyorum.

Hayır, kapısına değil, Yahudilerin, ölüme gitmeden önce kapatıldıkları yatakhanenin duvarında gördüğüm o büyük haritanın altına yerleştiriyorum.

Ölüm kampında noktalanan yolculuğun başladığı yerler gösteriliyor bu haritada.

Tüm Avrupa, soykırımın suç ortağı.

Yahudileri, çingeneleri, eşcinselleri, rejim karşıtlarını elleriyle Nazilere teslim etmiş, ölüm kamplarına göndermişler.

İtalya, Avusturya, Macaristan, Polonya... Auschwitz'de birleşen oklar Avrupa'nın dört bir yanına işaret ediyor.

75 binden fazla Yahudi vatandaşını Almanlara teslim eden Fransa...

* * *

SİSLİ, karanlık bir öğleden sonra, insanlığımı taşımakta zorlandığım bu odalarda, soykırımın neden en büyük insanlık suçu olduğunu kavrıyorum. Başka insanlık suçlarıyla karıştırılmaması gereken bir suç bu.

Öyle bir sistem geliştirilmiş ki, hiçbir boşluğu yok.

Bir yandan, Mengele ikizler üzerinde deneylerini sürdürürken, öte yandan kurbanların saçlarından kumaşlar dokunuyor (kenarından saçlar fırlayan o kahve rengi kumaş topu gözlerimin önünden gitmiyor), insanları yakmak için son derece titiz tasarlanan fırınlardan sabun hammadesi sağlanıyor. Kampa girenlerin bavulları, diş ve traş fırçaları ellerinden alınıyor, Alman ordusuna dağıtılıyor.

Hiçbir şey ziyan edilmiyor.

Bu, ne bir iç savaş, ne bir intikam operasyonu. Soğukkanlı yok etme. Soykırım.

* * *

PROF. İlber Ortaylı, Ermeni soykırım iddialarının Avrupa'da kabul görmesinin ardında, nesilleri yaralayan bu büyük suçtan kurtulma çabasının bulunduğunu yazıyor.

Auschwitz ve Birkenau'yu gördükten sonra ne demek istediğini daha iyi anlıyorum.

Ermeni soykırım iddiaları sayesinde Avrupa vicdanını rahatlatıyor. Suç ortağı yaratıyor.

Ama en önemlisi, soykırım suçu sulandırılıyor.

* * *

19 OCAK tarihli Le Monde Gazetesi'ni soykırım tarihine hediye ediyorum. Çünkü orada, Avrupa'nın soykırım suçundan kurtulma serüvenini görecek gelecek nesiller. Irkçılığın nasıl yeniden güçlendiğini anlayacaklar.

Gazetenin bir yerinde Fransa Parlamentosu'nun Türkiye ile ilgili kararı, diğerinde Paris'te açılan Nazi kamplarıyla ilgili bir serginin haberi.

Fotoğraf tarihçisi Clement Cheroux'nun Paris'teki sergisi ile ilgili haber, ‘‘Ölüm kamplarında çekilen fotoğrafların, Naziler tarafından işlenen soykırım sembolleri değil de arşiv olarak incelenmeleri için elli yıldan fazla zaman gerekti’’ sözleriyle başlıyor.

Ölüm kampları ile toplama kampları arasındaki farkı görmezden gelen, estetiği, fotografı ön plana çıkartan sergi büyük övgü toplarken, Simone De Beauvoire'ın yakın arkadaşlarından yazar ve sinemacı Claude Lanzmann uyarıyor:‘‘Bu proje her şeyi birbirine karıştırıyor. Bu bir estetik meselesi olamaz. Sorun arşiv sorunu değil, gerçek sorunudur’’ diyor.

19 Ocak tarihli Le Monde, soykırım suçunu sulandırma sürecinin Fransa'dan başladığının kanıtı olarak tarihe kalıyor.

Yazarın Tüm Yazıları