Ferai Tınç: Soykırıma sanal mücadele

Ferai TINÇ

FRANSA'da sosyalistlerin, Cezayir işgali sırasında işlenen insanlık suçlarıyla ilgili soruşturma istememelerine hiç şaşmadım.

Çünkü şimdi yeni trend sünger çekme. Nazi işbirlikçisi olmanın ağırlığını 20'inci yüzyılda yeterince taşıdıklarına inanıyorlar.

Yeni nesilleri, bu ağırlıktan kurtarmanın yolu, işi sanallaştırmak.

Yeni suç ortakları yaratıp suçu sulandırırken, ırkçılığa karşı sanal dünyada müthiş bayrak açmış durumdalar. Geçen pazartesi günü Fransa'da bir mahkeme, Yahoo'ya Nazi yasağı getirdi.

Fransız Yargıç Jean Jacques Gomez, Nazi dönemiyle ilgili belge ve malzemeye ulaşılan siteleri Fransa'daki İnternet kullanıcılarına yasaklaması için üç ay müddet verdi.

Eğer, bir California şirketi olan Yahoo, Fransa mahkemesinin kararına uymazsa, her gün için 100 bin frank para cezası ödeyecek.

* * *

SANAL dünya ayakta.

İlk kez, bir ülke ulusal yasalarını sanal dünyaya dayatıyor.

Amerikan Demokrasi ve Teknoloji Merkezi yetkilisi Alan Davidson, 'Fransız mahkemesinin kararı ifade özgürlüğü açısından tahrip edici sonuçlar doğuracaktır' sözleriyle Fransızlara karşı çıkarken Yahoo yöneticileri kararı uygulamanın teknik açıdan çok zor olduğunu söylüyorlardı.

Fransız kullanıcılar için Nazi sözcüğü bloke edilse bile, Nazi sembollerinin satıldığı söz konusu sitelere girebilmenin çok değişik yolları vardı.

Örneğin, 'Üçüncü Reich' sözcükleri kullanılarak yapılan bir arama ile pekala yasaklı sitelere ulaşılabilirdi.

Mahkeme direndi. Fransızlar kararlıydı.

Fransa'da bunlar olurken, aynı sıralarda Türkiye'de bir Fransız parlamenter soykırım suçunu sulandırmakla meşguldu.

* * *

COHN-Bendit. Avrupa Parlamentosu'na Ermeni soykırım tasarısını getiren Sosyalist ve Yeşil grubun başkanlarından.

İlk girişimini geri çeken ama ikincisinde, grubunu serbest bıraktığını söyleyerek, tarafsızlık maskesi altına sığınmaya çalışan oportünizm kahramanı.

Solcu geçinen bir politikacının sistemle içiçe geçmiş hali. Paris Belediye Başkanlığı için Ermenilere göz kırparken, Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye konusunu da bir elinde tutup gündemde olmaya çalışan tuzu kuru Avrupalı.

İşte o Cohn-Bendit, Fransa'da vatandaşları sanal dünyaya açtıkları savaşın sonucunu kutlarken Türkiye'de soykırım kavramıyla 'katliam'ı birbirine katıp, bir tutam 'tarihte olur böyle şeyler' tozu ile karıştırıyor ve 'Bu işleri o kadar da ciddiye almayın canım' diyordu.

Cohn-Bendit, Karma Parlamento Komisyonu toplantısı için geldiği Antalya'da, Türk parlamenterlere 'Bana kalırsa siz soykırım yaptınız ama bu konudaki parlamento kararlarını fazla ciddiye almayın. En iyisi bu işi tarihçilere bırakalım' diyordu.

Her cümlesi birbiriyle çelişiyordu. Bir yandan tarihçilere gerek görmeden soykırıma inanıyor, diğer yandan bunun fazla önemli bir şey olmadığını söylüyordu.

* * *

ÇİFTE standart, onların sorunu. Ama bizim sorunumuz da kapanmış değil.

Türkiye'de yaşayan Ermenilerin de canını çok fazla sıkıyor bu girişimler. Bir yandan, dışarıdaki Ermenilerin eleştiri ve baskılarına muhatap kalıyorlar, diğer yandan Türkiye'de hiç de hoş olmayan tepkilere hedef oluyorlar.

Bu konuyu kapattırmanın tek yolu, sahip çıkmak.

Madem tarihçilere başvurulması gerekir deniyor, o zaman neden Türkiye, dünya çapında itibarlı tarihçilerden bir heyet oluşturmak için harekete geçmiyor?

'Ben arşivlerimi açıyorum, başta Rusya ve Ermenistan olmak üzere tüm ilgili devletler da açsın' çağrısı yapmıyor?

Onların mücadeleleri sanal diye, savunmanın da sanal olması gerekmiyor.