Ferai Tınç: Soykırım iddiaları ve parya ülke






Ferai TINÇ
Haberin Devamı

YOLLARINA, kızgın tenekeler döşüyorlar Türkiye'nin. Art arda gelen Ermeni soykırım iddialarından sonra şimdi de Pontus masalı.

Zıplatmak için nereye dokunacaklarını biliyorlar artık.

İşin kötüsü zıplatıyorlar da.

Tarihin sorgu odasına çekilmiş, beklenen ve beklenmeyen yönlerden gelen iddialarla hoplayan, dikkati dağılan, kendine güveni azalan bir toplum haline geliyoruz.

Ermeni soykırım iddialarından sonra, Yunanistan'da da kıpırdanmaların başlaması tesadüf değil.

* * *

ÖNCEKİ gün, Kültür Bakanı Evangelos Venizelos'un, 14 Eylül'ü ‘‘Rum soykırımı’’nı anma günü ilan etme girişimi, siyasi kariyerlerini düşmanlık politikaları üzerine inşa eden çevrelerin yeniden harekete geçtiklerini gösteriyor.

Türkiye ile yumuşama politikasının mimarı olan Papandreu'nun son zamanlarda izlediği mesafeli tavrın nedeni de bu anlaşılan.

Yunanistan Yönetimi, onun sayesinde terörizmle kolkola girip, komşusunun altını oyan ülke olma durumundan kurtulduğunu unutsa bile, yakınlaşma sürecinde birbirini keşfeden iki halk Papandreu'yu seviyor.

Ama suçlama, yargılama, mahkum etme dönemi açılırsa ne sevgiden eser kalır, ne de dostluktan.

Bu coğrafyada herkesin birbirine söyleyecek sözü var.

* * *

TESADÜF değil. Ermeni soykırımı, Rum soykırımı. İddialar üst üste geliyor.

Bu kadarla kalmayacak. Yakında Kıbrıs alevlenecek.

Türkiye'yi, ‘‘çözüm istemeyen taraf’’ olarak damgalama planları adım adım hayata geçiyor.

Bizde ise sadece tepkiyle, tepkisellikle yol alınabileceği sanılıyor.

* * *

TÜRKİYE'nin köşeye sıkıştırılmasının sorumlusu kim?

Gözler hemen dışarı dönüyor. Ama değil.

Bir bakın Türkiye'nin haline.

Türkiye, yolsuzluk ve karapara ekonomisinin hakim olduğu ülkeler listesinde başa güreşiyor.

Avrupa Birliği süreci ve globalizmin gerektirdiği şeffaflık ve hukuk devleti olma zorunluluğu dayattıkça, yolsuzluk ve karaparadan beslenen güçler devlet, siyaset, ekonomi ve diğer bütün mevziilerinden saldırışa geçiyor.

Ortalık karışıyor.

* * *

KARANLIK güçlerin, değişim dinamiklerine karşı üslendikleri alan Güneydoğu.

Hukuk devleti zincirinin en zayıf olduğu yer. Hukuk devletinin bir fiske ile kenara atılıp, keyfiyet rejiminin hakim olduğu bölge burası.

Yolsuzluk düzenine karşı operasyonların sürdüğü bir dönemde, önce Gaffar Okkan cinayeti, ardından Silopi'de biri il başkanı, iki HADEP'linin kaybolmaları...

Uyuşturucu, silah, insan, petrol kaçakçılığının merkezi yine hareketleniyor.

Türkiye, şeffaflık, istikrar, demokrasi ve barış sürecine adım atamıyor. Soykırım iddiaları, parya muamelesi de bundan kaynaklanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları