Ferai Tınç: O, gurur getirmişti

Ferai TINÇ

CNN Türk'ün uzattığı mikrofona konuşan gözü yaşlı kadın, ‘‘O bize, insanlık getirmişti, gurur getirmişti’’ diyor. Bir yandan terör örgütü, diğer yandan devletin baskısı arasında yıllarca acı çeken Diyarbakırlı, önceki gece, kendisini insan yerine koyan polisi için ağlıyor.

Polis şefine güle güle demek için binlerce Diyarbakırlı yollara dökülüyor. O Diyarbakır ki, halkı inatçı, halkı zorbalığa hiçbir zaman boyun eğmemiş.

Diyarbakır, kendisine sevgi ve samimiyetle yaklaşan Emniyet Genel Müdürüne ağıt yakıyor.

Çünkü Gaffar Okkan, Diyarbakırlı'nın kaybettiği özgüveni, gururu ve insanlığını geri getiriyor.

Devletle vatandaşı barıştırıyor.

Diyarbakır halkı yıllardan beri ilk kez bir emniyet müdürünü bu kadar çok seviyor.

Sadece Diyarbakır'a değil, bölgeye her gidişimde onun istikrar ve barışa olan katkısının övgülerini duyardım halktan.

Hizbullah operasyonlarını da desteklemişlerdi.

Demek ki, devlet doğru yöntemleri uyguladığı zaman halkla güven köprülerini kurabilir, barış, istikrar umutlarını yeşertebilirdi.

‘‘Bize gurur getirdi’’ diyordu Diyarbakırlı kadın, ilk kez kendisini adam yerine koyan emniyet müdürü için.

Gaffar Okkan ve beş arkadaşına yönelen karanlık güçlerin amacı da zaten oydu.

O gururu kırmak, çaresizlik ve istikrarsızlığı yeniden mayalayıp, taraftar toplamak, bataklıkta kök salmak.

Ama artık çok geç.

İnsanlar, iyi şeylerin olabileceğini de gördüler bir kere.

SEN ÖLMEZSİN

DÜN sabah KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, İstanbul'daki gazetecilerle bir araya geldi.

Sabah kahvaltısında yapılan toplantıya katılım çok genişti.

Denktaş da, ne kadar eleştirirsek eleştirelim, Kıbrıs Türklerine ‘‘gurur getiren’’, onları birinci sınıf vatandaş statüsüne yükselten bir lider. Deneyimli bir politikacı.

Ama deneyim öyle bir şey ki, aşırısı yarardan çok zarar getirebilir bazen.

Nitekim Denktaş, Kıbrıs gerçeğini anlatmaya 1960'lardan başlayınca toplantı iki saati aştı.

Klerides ile dolaylı görüşme sürecinin beşincisinde BM Genel Sekreteri'nin ortaya koyduğu anlaşma çerçevesini, ‘‘barışı değil karmaşayı sağlar’’ gerekçesiyle reddedip masadan kalkan Denktaş, yeni bir dönem başlayacağını ima etti.

KKTC'nin görüşlerinin Avrupa Birliği platformlarında geniş bir biçimde tanıtılması için yeni bir atılım başlatacaklarını söyledi. Bunun için destek istedi.

Bu arada, Denktaş'ın ‘‘Hatıralar-Toplayış’’ başlıklı anı kitabı ile genç yaşta kaybettiği oğlu Raif Denktaş'ın bestelerinden oluşan ‘‘Sen ölmezsin’’ adlı bir CD hediye edildi bizlere.

Bu CD, Kıbrıs davasını her şeyin üzerinde tutan Denktaş'ın, durup geriye bakmaya başladığını mı gösteriyordu, bilemiyorum. Ama ben duygulandım.

Kıbrıs'ın geleceği konusunda babasından farklı fikirleri olan Raif Denktaş'ı ne Denktaş, ne de Kıbrıs halkı unutabildi aslında.