Ferai Tınç: Krizin dış boyutu






Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Artık herkes biliyor ki, bundan sonra yapılacak yeni program daha fazla fedakarlık isteyecek. Bu badireyi atlatmanın başka çaresi yok.

İşten çıkartmalar, ödenemeyen borçlar ve binbir sorun altında büklüm büklüm olmuş bir toplumun daha fazla özveride bulunabilmesinin tek koşulu var.

Güven. Siyasete güven, hükümete güven, bürokrata güven.

Ama bu da badirenin atlatılabilmesi için yeterli değil.

Hükümetin içeride olduğu kadar dışarıda sağlayacağı güven de çok önemli.

Çünkü krizin iç boyutu olduğu kadar dış boyutu da var.

Dün sabah Kasım krizinin öncesine ve sonrasına bir göz atmak için arşive indim.

Ve batık banka operasyonları ile başlayan Kasım krizinin patlak vermesinde olayın dış boyutunu da tüm çıplaklığıyla gördüm.

* * *

KASIM, şubatın kostümlü provası gibiydi.

1 Kasım tarihli gazetelerde, Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan'ın Cumhurbaşkanı Sezer'e sert çıkışları yer alıyor. Cumhurbaşkanı'nın 29 Ekim resepsiyonunda, ‘Parti içi demokrasinin öneminden’ söz eden konuşmasına fena sinirlenmişler.

Özkan daha o zaman, ‘Onu oraya eleştirdiği liderler getirdi’ demiş.

2 Kasım'da, Tantan'ın ünlü ‘Tapınak Şövalyeleri’yle ilgili benzetmeleri tartışılıyor. Konu yine yolsuzluk. Tantan'ın satır aralarında ‘nüfuz tüccarları’nın elini kolunu bağladığı mesajları görülüyor.

Aynı günlerde, AB Türkiye'nin katılım Ortaklığı belgesini hazırlıyor. Kürt ve azınlık sözcüklerinden arınmış ancak Kıbrıs ve Ege'ye atıfta bulunan bir yol haritası bu. Avrupa Kıbrıs konusunun kendisi için önemli olduğunun altını çiziyor.

Ankara tedirgin. ‘Ege’yi tartışmayız, Kıbrıs'ı tartışmayız' mesajları var gazete sayfalarında.

22 Kasım bankalar dolara yöneliyor.

25 Kasım'da KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın Ankara'yı da yanına alarak yaptığı açıklama görülüyor sayfalarda:

Kıbrıs görüşmelerinden çekiliyorum.

28 Kasım'da Hürriyet'in ekonomi sayfasında Çiğdem Toker'e ait bir haberde şöyle deniyor:

Ekonomi Yönetimi alarmda. 3'üncü ek niyet mektubunu hazırlayan ekonomi yönetimi ‘AB’siz Türkiye olur mu?' sorusuna yanıt arıyor.

29 Kasım'daki ekonomi sayfalarının manşetleri:

4.3 milyar dolar dışarı kaçtı. Faiz yüzde 202.

Ve Kasım sonunda Stanly Fisher yine aynı demeci veriyor: ‘Türkiye doğru yolda!’

* * *

TÜRKİYE bu krize, sadece Kıbrıs değil, Avrupa savunma ve güvenlik politikalarına karşı NATO içindeki vetosuyla girmişti. Bunlara şimdi de Irak ekleniyor.

Yeni ABD Yönetimi, Irak'tan Habur kapısı yoluyla yapılan mazot ve motorin kaçakçılığının kayıda geçmesini istiyor.

Bu konu dün itibarıyle masaya yatırılıyor.

Badireden en az zararla kurtulmanın yolu sadece içeriye değil, dışarıya da güven telkin etmekten geçiyor.

Yazarın Tüm Yazıları