Ferai Tınç: Koçaryan kafa karıştırıyor






Ferai TINÇ
Haberin Devamı

MEHMET Ali Birand, soykırım tasarısı resmi gazetede yayınlanıp Fransa'da yasalaştığı gün Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan ile Erivan'da görüştü. Biz de CNN Türk'ün Manşet programından Koçaryan'ı izledik.

Turkish Daily News Gazetesi de görüşmenin tam metnini yayınladı.

Koçaryan, temel çizgisinden hiç taviz vermedi ama Türk kamuoyuna seslendiği bilinciyle son derece ölçülü konuştu.

Öne çıkan mesajlar şunlardı:

Soykırım iddialarının tanınması faaliyetlerini diaspora yürütüyor.

Türkiye soykırımı tanısın ve özür dilesin.

Ermenistan Cumhuriyeti olarak toprak talebimiz yok.

Koçaryan samimi davranmadı.

Birincisi, bugün Erivan ile diaspora arasında sıkı bağlar var.

Koçaryan, diasporaya ‘‘soykırım iddialarının ABD ve Avrupa parlamentolarında tanınması için sistemli çalışma’’ çağrısı yapıyor.

En son 26 Ekim'de Erivan'ı ziyaret eden Amerikan Ermeni Assamblesi mensuplarına Erivan'da yaptığı konuşmada, ‘‘Ermenistan, 1915 soykırımının tanınması için ısrarlı olacaktır. Çünkü bu Ermenistan için hem moral hem de siyasi anlam taşımaktadır’’ diyor.

Oysa Koçaryan Türk kamuoyuna bunun sadece bir ‘‘onur meselesi’’ olduğunu söylüyor, ‘‘siyasi anlamı’’na hiç değinmiyor.

Batı Ermenistan dedikleri, Türkiye topraklarıyla ilgili referansların hem anayasalarında hem de bağımsızlık bildirilerinde yer aldığını söylemiyor.

* * *

KOÇARYAN'ı izlerken hayret ediyorum, Ermenistan Cumhurbaşkanı soykırım ile tehcir arasındaki çizgiyi kaldırıyor ve iki kavramı bilinçili bir biçimde birbirine karıştırıyor.

‘‘Türkiye'nin bütün arşivleri ortaya çıkarması ve doğrudan bir özür dilemesi yeterlidir. Siz belki bunu bir soykırım olarak adlandırmayabilirsiniz ama kabul etmek gerekir ki kitleler halinde insanlar öldürülmüştür. Yerlerinden edilmiştir’’ diyor.

Madem öyle, ‘‘soykırım’’ iddiasını ABD ve Avrupa parlamentolarından geçirme çabası niye?

Türkiye soykırımı kabul etmiyor ama 1915 olaylarını, Ermenilerin düşmanla işbirliği yaptıkları için baskıya uğradıklarını, yerlerinden edildiğini, aşırılıklar yapıldığını kimse reddetmiyor.

Talat Paşa, son İttihat ve Terakki Kongresi'nde, 1 Kasım 1918'de yaptığı konuşmada şöyle diyor:

‘‘Her yerde tehcir muntazam bir şekilde ve yalnız zaruretin icbar ettiği derecede yapılmıştır. Birçok yerlerde çoktan beri teraküm etmiş olan adavetler (düşmanlıklar) bu vesile ile infilak ederek katiyen arzu etmediğimiz suistimallere sebep olmuştur. Birçok memurlar haddinden ziyade zulüm ve şiddet gösterdiler. Birçok yerlerde bigayrıhak bir takım masumlar da kurban oldular. Bunu itiraf ederim.’’

Nitekim, suçlular cezalandırılıyor. 1397 kişi, idam da dahil olmak üzere çeşitli cezalara çarptırılıyor.*

* * *

KOÇARYAN, soykırımı dünya kamuoyuna satarken, ‘‘Bunun Türkiye ile ilişkileri düzelteceği’’ propagandasını yapıyor.

Ermenistan da dahil, Türkiye'nin tüm komşularıyla ilişkilerinin gelişmesinden yanayım. Ama şimdi değil. Böyle bir kampanyanın rüzgárıyla olmaz.

Bu, soykırımı tanıma koşulundan vaz geçerek Türkiye ile ilişkileri düzeltmek için zamanında çaba harcamış olan eski Cumhurbaşkanı Ter Petrosyan'a, onun danışmanı Liberidyan'a ve Ermenistan'da onlar gibi düşünen çevrelere haksızlık olur.

Eski defterler utanç dolu, ama herkes için.

Olsun, taşların yerine oturması için gerçeklerin ortaya çıkması gerekiyor.

Sadece Türkiye değil, Ermenistan, Fransa, Rusya, Almanya...herkes arşivlerini açmalı.

Bu çağrı Türkiye'den gelmeli.

* Kámuran Gürün. Ermeni Dosyası, Ankara 1985.

Yazarın Tüm Yazıları