Ferai Tınç: Kıbrıs'ta kararını vermedi

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

VAR olan gerçekle ilgilenmeyi bırakıp, söylentiler üzerinde gürültü kopartmak gerçeklerden kaçışın en kurnaz yollarından biri.

Kıbrıs'ta yapıldığı gibi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, iç politikada en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor.

Kentli toplum niteliği ağır basan Kıbrıslı Türkler, maddi ve manevi ambargolar altında Akdeniz'in bu sıcak günlerinde iç ve dışarıdan gelen baskılar arasında bunalıyorlar.

Bu gerçeği görmezden gelip, ya da her aykırı sesi vatan hainliği ile eş tutup var olmayan bir gerçeğin tartışması ön plana çıkartılıyor.

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği'nin, Kıbrıs'ı iki yıl sonra tam üyeliğe kabul edeceği ortaya atıldı.

Bu iddia Avrupa Birliği'nin, 2002'de yeni üyelere kapılarını açacak olmasından kaynaklanıyor.

Helsinki'de, hazırlıklarını tamamlamış olan adayların bu tarihten itibaren tam üyeliğe kabul edilmeleri üzerinde görüş birliğine varıldı.

Bugünden baktığımızda, hazırlıklarını en hızlı biçimde tamamlayan üyeler arasından Kıbrıs Rum Yönetimi'nin en şanslı durumdaki aday ülke olduğu ortaya çıkıyor.

Ancak bu varsayımı, Kıbrıs'ın tam üyeliğinin kesinleşmesi gibi görmek yanlışlara neden olur.

Bunun henüz kesin olmadığının en açık göstergesi Yunanistan'ın durumu.

Avrupa Para Birliği'ne girme hedefini gerçekleştirmesinin ardından Atina'nın Avrupa politikasının odak noktası şimdi Kıbrıs.

* * *

KIBRIS'ın tam üyeliğe kabul edilmesini sağlayacak koşulların hazırlanması için Atina her kanalı zorluyor.

Avrupa'nın çözüm konusunda Türkiye'yi baskı altına almasından, genişleme politikalarında kendi ağırlığını veto kartıyla hissettirebileceği imasına kadar her yolu deniyor.

Bu stratejinin gerçekleşmesi için uygulanan taktikler arasında toplumlar arası barış girişimlerini destekleyerek, çözüm için gayret sarfeden taraf görüntüsü vermek de var, Kıbrıs Türklerini uzlaşmaz taraf olarak göstermek için Türk tarafında olan biteni mercek altına yatırmak da.

Kısaca, Atina gerçeklere dayalı titiz bir politika izliyor. Kıbrıs'ın tam üyeliğinin, sanıldığı kadar kolay olmayacağını biliyor ve asılıyor.

* * *

ÜYE ülkeler, henüz gerekli kurumsal reformları gerçekleştiremedikleri için Avrupa Birliği'nin genişleme sürecini 2002 yılından daha ileri bir tarihe ertelenmesi olasılığı çok fazla.

O nedenle hiçbir aday için tam üyelik tarihi henüz kesin değil.

Demek ki, Avrupa Kıbrıs'ın üyeliği konusunda kararını vermedi.

Bu, gerçeğin bir yönü. Diğer yönü ise her şeye rağmen tüm aday ülkeler hazırlıklarını hızla yapıyorlar. Kıbrıs'ın yaptığı gibi.

Kıbrıs, hazırlıklarını hızla tamamlıyor. Müktesebat uyumunda birçok konu sonuca bağlandı bile.

Avrupa'dan gelen uyarılar işte bunu anımsatmak için. 'Rum tarafı hazırlıklarını tamamlıyor. İki yıl sonra görüşmeler bitince siz dışarıda kalmış olacaksınız. Haydi trene atlayın' diyor Avrupa Kıbrıs Türklerine.

* * *

GERÇEĞİ görmek yerine, propaganda ve söylentilere bakarak Avrupa düşmanlığı yapmak zaman kaybettirmekten başka hiçbir sonuç vermeyecek.

Oysa Avrupa'ya, söylenecek söz yok mu, var. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne yakınlaşması Kıbrıs'ın tam üyeliğinin de garantisi olacak.

Tabii sorunsuz bir Kıbrıs istiyorlarsa.

Yazarın Tüm Yazıları